Faeser 16’ncısı düzenlenen Almanya İslam Konferansı’nda yaptığı konuşmada, “Almanya’da pek çok insan her gün ırkçılıkla karşı karşıya kalıyor. Müslümanlar iki kat daha fazla ırkçılık yaşıyor. İslam dininin mensupları olarak ve aynı zamanda göçmen kökenli insanlar olarak sıklıkla düşmanlık ve reddedilme ile karşı karşıya kalıyorlar.” dedi.
Nancy Faeser, koalisyon hükümetinin ırkçılık ve İslamofobi ile mücadele için önlemler alacağı ve Müslümanların Alman toplumuna entegrasyonunu ve daha güçlü katılımını teşvik edecek projeleri destekleyeceği sözünü verdi.
Faeser, ayrıca İçişleri Bakanlığının Alman İslam Konferansı’nın çalışmaları için yeni bir yaklaşım benimseyeceğini ve ülkedeki Müslümanların çeşitliliğini yansıtmasını sağlamak için daha geniş katılımı savunacağını ifade etti.
İçişleri Bakanı ayrıca Almanya’daki imamların başka devletler tarafından atanmasına son verilmesi için atamaların kademeli olarak azaltılmasını istediğini belirterek, “Hedefimiz tüm yurt dışından atamaların sonlandırılana kadar yurt dışından Almanya’ya gönderimleri azaltmak. Almanya’ya gönderilen imamlar konusu özellikle Türkiye’yi de ilgilendiriyor.” diye konuştu.
Faeser, bakanlığının bu çerçevede Türkiye Diyanet İşleri Başkanlığıyla temas halinde olduğunu ve müsteşar Juliane Seifert’in geçen hafta Ankara’da bu konuyu görüştüğünü belirtti.
Faeser, Almanca konuşan ve Almanya’nın yaşamsal gerçekliğine aşina olan imamların toplumsal açıdan da faydalı olacağını ifade etti.
Almanya’da Diyanet İşleri Türk-İslam Birliği (DİTİB) yaklaşık 900 camisindeki din görevlisi ihtiyacının büyük bir çoğunluğunu Türkiye’den karşılanıyor.
2006’da Alman devletiyle ülkedeki Müslümanlar arasında düzenli diyaloğun sağlanması amacıyla hayata geçirilen Almanya İslam Konferansı’na farklı kurum ve kuruluşlardan bu yıl 160 temsilci davet edildi.
Almanya, Fransa’dan sonra Batı Avrupa’daki en büyük ikinci Müslüman nüfusa sahip ülke olarak kayıtlara geçerken resmi rakamlara göre ülkede yaklaşık 5 milyon Müslüman yaşıyor.
Almanya’da son yıllarda, mülteci krizini istismar eden ve göçmen korkusunu körüklemeye çalışan aşırı sağcı grupların ve partilerin propagandalarının da etkisiyle artan ırkçılık ve İslamofobi vakalarına tanık oldu.
Alman makamları 2021’de en az 662 İslamofobik nefret suçunu kayıt altına aldı. Geçen yıl ocak ve aralık ayları arasında 46’dan fazla cami saldırıya uğradı ve Müslüman karşıtı şiddet sonucu en az 17 kişi yaralandı.