Almanya’da Sosyal Demokrat Parti (SPD), Yeşiller ve Hür Demokrat Parti’nin (FDP) SPD’li Olaf Scholz’un başbakanlığında koalisyon hükümeti anlaşmasına varmasıyla, 16 yıllık Şansölye Angela Merkel devrinin resmen kapanması için geri sayıma geçildi. 26 Eylül seçiminde aday olmayan Merkel’in başbakanlığa vedası vesilesiyle Alman ordusunun sivil bir kişi onuruna düzenlediği en yüksek düzeyli tören olan ‘Großer Zapfenstreich’ töreni perşembe akşamı savunma bakanlığı bahçesinde gerçekleşecek.
Mutedil bir siyasetçi diye bilinen ‘Angie’nin askeri törende onuruna çalınacak şarkı olarak Alman punk rock kraliçesi Nina Hagen’ın bir şarkısını seçmesi, Almanları 16 yıllık başbakanlarını ne kadar iyi tanıdıkları konusunda düşünmeye itti.
Nina Hagen’s “Du hast den Farbfilm vergessen”
“But even to embrace her East German identity is a move uncharacteristic of the Merkel her country has known during most of her 16 years in power, when she rarely brought her eastern upbringing to the fore.”https://t.co/8Ol4v2o4GO
— John Dunlevy (@jdunlevy) November 29, 2021
Koronavirüs pandemisi kısıtlamaları nedeniyle bu kez sadece 200 davetlinin katılacağı ‘Großer Zapfenstreich’ töreninde selefleri gibi Merkel’den de askeri bandonun çalması için üç parça seçmesi istendi.
Helmut Kohl, Gerhard Schröder gibi önceki başbakanlar, Frank Sinatra’nın ‘My Way’, Ludwig van Beethoven’ın 9. Senfonisi’nin Neşeye Övgü bölümü gibi geleneksel tercihlerde bulunurken, Merkel daha önce girilmemiş sulara kulaç attı.
İlk seçimi, ‘Großer Gott, wir loben Dich’ (Yüce tanrı, seni övüyoruz) başlıklı 18. yüzyıldan kalma popüler bir Hıristiyan ilahisi oldu. Böylece Doğu Almanya’da Protestan bir rahibin kızı olarak yetişmesine ve partisi Hıristiyan Demokrat Birlik’in (CDU) dini kimliğine selam gönderdi.
İkinci seçimi, Hildegard Knef’in ‘Für mich soll’s rote Rosen regnen’ (Benim için kırmızı güller yağmalı) şarkısı oldu. Gençlik hırsı ve küstahlığından söz eden hüzünlü şarkının, “Uyum sağlamam, becermem gerekiyordu… Ah, uyum sağlayamam, beceremem, ben de her zaman kazanmak isterim” gibi sözleri var.
Delighted to see that, as Angela Merkel prepares to take her leave as Chancellor of Germany, her formal farewell event will include personally chosen pieces from two great German performers and cultural icons: actress Hildegard Knef and punk star Nina Hagen. Brava, Angela! pic.twitter.com/3IQb2fkKYN
— John J Johnston (@JohnJJohnston) November 29, 2021
Üçüncü seçiminin ise Nina Hagen’ın ‘Du hast den Farbfilm vergessen’ (Renkli filmi unutmuşsun) şarkısı olması, hayret nidaları eşliğinde muhtelif yorumları beraberinde getirdi.
1974’de kaydedilen şarkının Doğu Almanya müzik listelerinin tepesine yerleşmişti. Ancak Doğu Berlin doğumlu Hagen, 1976’da üvey babası olan muhalif şarkıcı Wolf Biermann’ın Doğu Almanya vatandaşlığından çıkarılması nedeniyle onunla birlikte Batı Almanya’ya göç etmişti. Londra alt kültür ortamlarıyla içli dışlı olan Hagen, 1980’lerde Batı Almanya’daki punk müziğin en tanınan yüzü haline geldi.
Nina Hagen is gonna rock ya! lol pic.twitter.com/VYFjaGlKyG
— Martin Döringer 🌍 (@MDoringer) November 26, 2021
16 yıllık başbakanlığı döneminde Doğu Almanya’daki kökenlerini nadiren anan Merkel’in giderayak Doğu Alman kimliğini anıştırması, ülkede şaşkınlıkla karşılandı.
Kurt Demmler’in sözlerini yazdığı şarkını, Nina Hagen’in erkek arkadaşı Michael’ın Hiddensee Adası’ndaki tatillerinde sadece siyah beyaz film çekmesine öfkelendiği, “Kimse buranın ne kadar güzel olduğuna inanmayacak” diye yanıp yakıldığı bir feryat niteliğinde.
Şarkı, Doğu Almanya’daki komünist yönetimin sansürüne takılmamasına rağmen, sıkı hayranları tarafından ‘renkli filmlerin nadiren bulunduğu ülkedeki gri, donuk, sıkıcı gündelik hayata örtülü eleştiri’ olarak yorumlanmıştı.
Şimdi de Merkel’in Hagen’ın ‘Renkli filmi unutmuşsun’ şarkısıyla veda etmeyi tercih etmesinde günümüze dair gizli bir anlam olup olmadığı tartışması baş gösterdi. Yapılan yorumlar arasında, ‘Merkel’in giderayak erkek meslektaşlarına taş attığı, erkeklerin işlerini doğru düzgün yapmayı ihmal etmelerinden duyduğu hüsranı son bir ulumayla duyurduğu’ da var.