Alabali-Radovan, Berlin’de düzenlenen basın toplantısında, “Almanya’da ırkçılık, mevcut durum, eylem alanları ve önlemler” başlıklı raporu tanıttı.
Ülkede yapılan araştırmaların ırkçılığın ciddi bir toplumsal konu olduğunu ortaya koyduğunu belirten Alabali-Radovan, “Araştırmada halkın yüzde 22’si ırkçılığa maruz kaldığını ifade etti. Yüzde 90’ı da ‘ülkemizde ırkçılık var’ dedi. Bu önemli bir bulgudur. Böylece ırkçılığa karşı mücadelede son birkaç yılın ihmalkarlıklarını telafi edebilir ve harekete geçebiliriz.” diye konuştu.
Irkçılığın soyut bir tehdit olmadığını, ülkedeki çok sayıdaki insanın günlük yaşamda karşılaştığı acı veren bir durum olduğunu vurgulayan Alabali-Radovan , “Irkçılık demokrasimiz için büyük bir tehlikedir. ” ifadesini kullandı.
Almanya’da yılda yaklaşık 22 bin aşırı sağcı saldırı gerçekleştiğini, her 24 dakikada bir aşırı sağcı suç işlendiğini aktaran Alabali-Radovan, ırkçılıkla kararlılıkla mücadele edilmesi gerektiğini, bunun demokrasi için önemli olduğunu kaydetti.
Alabali-Radovan, ülkede herkesin güvenli, onurlu ve eşit fırsatlara sahip olarak yaşaması gerektiğini belirterek, ırkçılıkla mücadelenin herkesi ilgilendirdiğini dile getirdi.
Irkçılıkla mücadelenin hükümetin öncelikli gündem maddesi olduğunu ifade eden Alabali-Radovan, bu kapsamda gelecek dönemde çeşitli önlemler alacaklarını söyledi.
Irkçılığa maruz kalanlara danışmanlık verilmesi için sivil toplum kuruluşlarını güçlendireceklerini, ırkçılıkla mücadele konusunda bir uzmanlık konseyinin kurulacağını ve ırkçılığa maruz kalanların kurduğu derneklerin destekleneceğini ifade eden Alabali-Radovan, amatör spor dallarında daha fazla önleyici çalışmalar yapılacağını ve ırkçılık karşıtı çalışmaların destekleneceğini bildirdi.
Alabali-Radovan, Almanya’da başörtülü kadınların da ayrımcılıkla karşılaştığını anlattı.
Alman ve başörtüsü takmayan kadınlara göre, başörtülü ve Alman ismi taşımayan kadınların iş görüşmelerine çağrılmak için ortalama 4,5 kez daha fazla iş başvurusu yazdığını aktaran Alabali-Radovan, bu tür yapısal ırkçılıkla da mücadele edilmesi gerektiğini vurguladı.
AA muhabirinin ülkedeki birçok eyalette başörtülü kadınların öğretmen olarak çalışmasına izin verilmediğini hatırlatması üzerine Alabali-Radovan, “Bu, özellikle etkilenen kadınlarla sıkça konuştuğum bir konu. Bu konuda ilgili eyaletlerle konuşmamız lazım. Biz, ‘eğitim alanında inanılmaz kalifiye eleman eksiğimiz var ancak başörtüsü bir dışlama kriteridir’ diyemeyiz. Bu tartışmayı kesinlikle sürdürmemiz lazım.” dedi.
Devlet Bakanı Alabli-Radovan, bu konuyu gelecekte Eğitim Bakanları Konferansı’nda gündeme getireceğini de belirtti.