Japonya Başbakanı Kişida Fumio ile Berlin’deki ortak basın toplantısında konuşan Scholz, bu kararın Rusya ile bir gerilime yol açabileceği yönündeki endişelere katılmadığını belirterek, “2 bin 500 kilometreye kadar menzile sahip silahlar caydırıcı güce sahip ve gelebilecek saldırıların en başından engellemesi gerekiyor.” dedi.
Scholz, olası bir savaşı önlemek istediklerini, müttefikleriyle uzun menzilli sistemleri ortaklaşa geliştirmek üzere bir anlaşmaya vardıklarını hatırlattı. ABD füzelerinin Almanya’da konuşlandırılmasının ülkesinin güvenlik stratejisiyle “mükemmel bir uyum” sağladığını kaydeden Scholz, “Bu durum caydırıcı etkisi nedeniyle güvenliği arttırıyor.” diye konuştu.
Alman Başbakan, ülkesinin Ukrayna’ya yapacağı silah sevkiyatının Rusya ile doğrudan bir çatışmaya yol açmayacağı yineleyerek, “Burada aldığımız kararlarda her zaman ülkemizin ve NATO’nun güvenliğini göz önünde bulundurduğumuz da bir o kadar açıktır. Bu da yeterince güçlü olmamızı sağlamayı içeriyor. Bu elbette hava savunmasını ve caydırıcılık olasılığını da içeriyor.” ifadelerini kullandı.
Kore yarımadasında yaşanan gerginlik endişe kaynağı
Kore yarımadasındaki gerginlikten endişe duyduklarını vurgulayan Scholz, “Rusya ve Kuzey Kore arasında aylardır gözlemlediğimiz artan işbirliği, BM yaptırımlarının açık bir ihlalidir. Bu bölgede daha fazla istikrarsızlık riski bulunmaktadır.” değerlendirmesinde bulundu.
Bölgedeki tehdidi gördüklerine işaret eden Scholz, BM Güvenlik Konseyi’nin Rusya ile birlikte aldığı çok net kararların bulunduğunu ve Rusya’nın bu kararları çiğnediğini savunarak, “Bu kabul edilemez ve bölgedeki güvenliği de tehlikeye atıyor.” dedi.
2017 yılında Almanya’nın savunmaya 38 milyar avro bütçe ayırdığını hatırlatan Scholz, bu rakamın 2028’de 80 milyar avro olacağını söyledi.
Kişida: Ukrayna’ya azami desteğe devam edeceğiz
Japonya Başbakanı Kişida ise Ukrayna’daki durumun Doğu Asya’da da olabileceği uyarısında bulunarak, “Bu bilinçle Ukrayna’ya azami destek sağlamaya devam edeceğiz.” diye konuştu.
Kişida, silah sevkiyatı konusunda ülkesindeki anayasal kısıtlamalara işaret ederek, “Yine de bu kısıtlamalar çerçevesinde azami destek sağlamaya çalışıyoruz.” ifadesini kullandı.