Başbakan Scholz, Berlin’de düzenlenen basın toplantısında, “Burada bir şeyler döndüğü çok açık. Burada asıl söylenmesi gereken, suçlananlar arasında Alman Federal Meclisi’nin eski bir AfD üyesi olmasıdır. Elbette bu çok dikkat çekici ve çok kötü bir olaydır.” dedi.
Olaf Scholz, Alman devletinin ve demokrasinin işleyişine atıfta bulunarak, “Diğer en önemli sonuç, bu tür hukuk ihlallerini ve bu tür (darbe) planları güvenlik makamlarıyla engelleyebilecek ve tüm gücüyle reddedebilecek savunulabilir bir devlete, savunulabilir bir demokrasiye sahip olduğumuzu herkesin bilmesidir.” diye konuştu.
Sosyal Demokrat Parti Eş Genel Başkanı Lars Klingbeil de konuyla ilgili olarak Alman medyasına yaptığı açıklamada, aşırı sağcı AfD partisinin cezalandırılmasını talep etti.
AfD’yi açıkça anayasa karşıtı bir parti olarak nitelendiren Klingbeil, “AfD, parlamentolarda, mahkemelerde ya da kamu hizmetlerinde değil, Anayasayı Koruma Dairesi’nin izleme listesinde yer almalı.” dedi.
Klingbeil, darbe planı yapan İmparatorluk Vatandaşları (Reichsbürger) isimli gruba yönelik baskının, AfD ile arasındaki yakın bağlantıyı bir kez daha gösterdiğini de sözlerine ekledi.