Dünya Ekonomik Forumu’nun (WEF) çevrim içi düzenlenen “2022 Davos Gündemi” toplantılarına katılan Almanya Başbakanı Olaf Scholz, Kovid-19 salgını ve iklim değişikliği konularını ele aldı.
Scholz, salgına ilişkin İsrailli tarihçi Yuval Harari’nin “İnsanların virüslere karşı en büyük avantajı, virüslerden daha iyi iş birliği yapabilmeleridir.” sözünü alıntılayarak “Dünya genelinde bilim insanları, yeni varyantlara dair araştırmaları ve muhtemel tedavi yöntemlerini paylaşıyor.” dedi.
Uğur Şahin ve Özlem Türeci’nin m-RNA teknolojisiyle geliştirdiği Kovid-19 aşısının, milyonlarca kişinin hayatını kurtardığının altını çizen Scholz, “Bu örnekler, iş birliği ve bilgi paylaşımının gücünü gösterme açısından önemlidir.” diye konuştu.
Scholz, 2000’de gerçekleşen WEF zirvesinde liderlerin küresel aşı anlaşmasına vardığını hatırlatarak “Bugün aşının, salgını alt etmenin en etkili yöntemi olduğunu gördük.” ifadesini kullandı.
İklim değişikliğinin olumsuz etkilerine karşı mücadele hedeflerine de değinen Scholz, “Son 50 yılda refah seviyemiz yanıcı fosil yakıtlardan petrol ve gaza bağlıydı. İnsanlığın yol açtığı iklim değişikliği, etkisini dünyanın her köşesinde gösterdi. Bu sebeple Avrupa, 2050 itibarıyla karbon nötr olma konusunda ilk adımı attı.” değerlendirmelerinde bulundu.
Scholz, Almanya’nın karbon nötr hedefine 2045’te ulaşmayı planladığını hatırlatarak bunun ülke ve dünyanın geleceği için “tarihi önem taşıyan görev” olduğunu ifade etti.
Bu yıl Almanya’nın başkanlık edeceği G7 Zirvesi kapsamında liderlere “uluslararası iklim politikalarında paradigma değişimi” çağrısında bulunarak G7’yi “uluslararası iklim kulübünün çekirdeği” haline dönüştürmeyi hedeflediğini belirten Scholz, “Düşük ve yavaş hızlı olanları beklemek yerine davranışlarımızla yol göstereceğiz. İklim faaliyetlerini, yeşili koruyan müşterek standartlar benimseyerek maliyet faktöründen rekabetçi üstünlüğe çevireceğiz.” dedi.