Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas, Brüksel’de konuya ilişkin yaptığı açıklamada, Çin’in, Yeşiller Partisi’nden AP üyesi Reinhard Bütikofer, Hristiyan Demokrat Birlik Partisi’nde AP üyesi Michael Gahler, Uygur araştırmacısı Adrian Zenz ile Mercator Enstitüsünün Çin Araştırmalar Merkezince yaptırım listesine almasını eleştirerek, “Milletvekillerine ve bilim insanlarına getirilen yaptırımlar, bizim için anlaşılır bir durum değil.” dedi.
Alman medyasındaki haberlere göre, Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Miguel Berger, Büyükelçi Wu Ken’e Alman hükümetinin Çin yaptırımlarının AB ile Çin arasındaki ilişkileri gereksiz ve ölçüsüz bir şekilde gerdiği görüşünde olduğunu iletti.
AB ülkeleri, Çin’in Sincan Uygur Özerk Bölgesi’nde Uygur Türklerine yönelik baskılar ve insan hakları ihlalleri nedeniyle Çinli bazı yetkililere yaptırım uygulama kararı almıştı.
Çin Dışişleri Bakanlığı ise yaptırım kararına misilleme olarak AB’den 10 kişi ile 4 kurum ve kuruluşa yaptırım uygulanacağını açıklamıştı.
Sincan Uygur Özerk Bölgesi’ndeki tartışmalı kamplar
Çin’de son yıllarda Uygur Türklerinin kimlik ve kültürlerine yönelik ihlaller uluslararası kamuoyu tarafından eleştiriliyor.
Pekin’in “mesleki eğitim merkezleri” olarak adlandırdığı, uluslararası kamuoyunun ise “yeniden eğitim kampları” diye tanımladığı yerlerde, Birleşmiş Milletler (BM) verilerine göre en az 1 milyon Uygur Türkü kendi rızası dışında tutuluyor. Pekin yönetimi, Sincan Uygur Özerk Bölgesi’nde kaç kamp bulunduğuna, buralarda kaç kişinin olduğuna ve söz konusu kişilerden ne kadarının sosyal hayata döndüğüne ilişkin bilgi vermiyor.
BM ve diğer uluslararası örgütler, kampların incelemeye açılması çağrılarını yinelerken, Çin, şu ana kadar kendi belirlediği birkaç kampın az sayıda yabancı diplomat ve basın mensubu tarafından kısmen görülmesine izin verdi.
Çin makamları zorla çalıştırma iddialarını reddederken, BM yetkililerinin doğrudan bilgi almak amacıyla bölgede serbestçe inceleme yapma talebini ise geri çeviriyor.