Steinmeier, “Birbirimizi bağlayan her şeyi güçlendirin” başlığıyla yaptığı halka sesleniş konuşmasında, Rusya’nın Ukrayna’da savaş açtığı 24 Şubat tarihinin bir dönüm noktası olduğunu belirterek Rusya-Ukrayna Savaşı’nın, Almanya’yı da güvensizliğe sürüklediğini ifade etti.
Avrupa’da savaşın genişleme endişesinin bulunduğuna, enerji krizinin yaşandığına, fiyatların yükseldiğine ve başarılı ekonomi modelinin baskı altında olduğuna işaret eden Steinmeier, birlikteliğe ve demokrasiye güven duymanın zarar gördüğü bir dönemde bulunduklarını anlattı.
Almanya’nın savaşta olmadığını vurgulayan Steinmeier, “Bunun değişmesini de istemiyorum. Savaşın genişlemesi hatta nükleer gerilimin yaşanması engellenmeli.” dedi.
İki Almanya’nın birleşmesinden sonra “en derin kriz”
Cumhurbaşkanı Steinmeier, halkın bazı konularında endişe duyduklarını vurgulayarak 1990’da iki Almanya’nın birleşmesinden sonra “en derin krizin” yaşandığını söyledi.
Rusya’nın, Ukrayna’ya saldırmasıyla Avrupa’daki güvenlik düzenini yıktığını savunan Steinmeier, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in emperyalist düşüncesiyle “uluslararası hukuku ihlal ettiğini” ve “toprak gasbı yaptığını” kaydetti.
İki Almanya’nın birleşmesinden sonra Sovyet birliklerinin tek kurşun bile atmadan evlerine dönmelerinin barışçıl bir gelecek için büyük umut verdiğini ifade eden Steinmeier, “Benim de bu umudum vardı. Bu, yıllarca yaptığım çalışmalarımın arkasındaki itici güç oldu. Ancak günümüz Rusyası’na baktığımızda eski hayallere yer yok. Ülkelerimiz bugün birbirine karşı duruyor.” diye konuştu.
Steinmeier, diyalog ve birleştirici bir şeyin arayışı yerine ideoloji ve üstünlük kurma mücadelelerinin başladığını ifade ederek “Bu mücadele uzun vadede uluslararası ilişkilerin geleceğini şekillendirecek. Üzücü gerçek şudur: Dünya, çok acil bir şekilde iş birliğine ihtiyaç duyduğu halde daha fazla karşı karşıya gelinen döneme doğru ilerliyor.” değerlendirmesinde bulundu.
İklim değişikliği, salgınlar, açlık ve göç gibi sorunlara işaret eden Steinmeier, bu sorunların uluslararası iş birliği olmadan çözülemeyeceğini vurguladı.
Steinmeier, bu gelişmelerden Almanya’nın da etkilendiğine işaret ederek “Daha zor yıllar bizi bekliyor. Almanya için rüzgara karşı bir dönem başlıyor.” dedi.
Bu dönemin üstesinden gelmek için Almanya’nın son yıllarda geliştirdiği güce güvendiğini belirten Steinmeier, ülkesinin ağır krizlerden geçme deneyimine, güçlü şirketlere ve araştırma kurumlarına sahip olduğunu, ekonomik olarak da diğer ülkelerden daha iyi bir durumda bulunduğunu kaydetti.
“Savaş mantalitesine ihtiyacımız yok”
Steinmeier, bunun yanı sıra ülkesinin ihtilaflara karşı direnç göstermesi gerektiğini belirterek “Savaş mantalitesine ihtiyacımız yok ancak ihtiyacımız olan direnme ruhu ve direnme gücüdür.” ifadelerini kullandı.
Buna güçlü Alman ordusunun da dahil olduğunu aktaran Steinmeier, Avrupa’nın ortasında güçlü bir ülke olan Almanya’nın ittifakın savunmasına katkıda bulunma görevi de bulunduğunu belirtti.
Steinmeier, “Almanya, NATO’da, Avrupa’da sorumluluğunu kabul ettiği güvencesini partnerlerimize veriyorum.” diye konuştu.
Halkın gelecek dönemde kısıtlımalar yaşayacağını, bazılarının bunu şimdiden hissettiğini söyleyen Steinmeier, kendi başına bu zorluktan çıkamayanlara devletin yardım edeceğini belirtti.
Steinmeier, bu enerji krizinde adaletsizliklerin oluşmaması için zenginlerin de çözüme katkıda bulunması çağrısında bulundu.