Baerbock, Kuzey Makedonya’ya düzenleyeceği resmi ziyaret öncesi yaptığı açıklamada, “Kuzey Makedonya’nın yeri tıpkı diğer Batı Balkanlı ortaklarımız gibi Avrupa Birliği’dir. Bu konuda ciddi olduğumuzdan, AB ile katılım müzakerelerinin resmen başlamasından bu yana artık şüphe duyulmamalıdır.” dedi.
Kuzey Makedonya halkının katılım sürecine ilişkin yüksek umut ve beklentilerinin kendileri için hem bir fırsat hem de bir tehlike olduğuna işaret eden Baerbock, “Tehlike çünkü son 17 yılda kaydedilen tüm ilerlemeye ve bazen acı veren tavizlere rağmen AB olarak beklentilerini boşa çıkarırsak Makedonları Avrupa için kaybedebiliriz. Fırsat çünkü AB genişleme sürecine dahil olan herkes neyin tehlikede olduğunun farkında. Avrupa ailesinde bir gelecek, istikrarlı refah ve barışa sahip bir bölge, kendi kaderini tayin hakkı.” ifadelerini kullandı.
Kuzey Makedonya’daki tartışmaların, özellikle kimlik, tarih, dil ve kültür meseleleri söz konusu olduğunda, tutku ve ihtirasla yürütüldüğünü çok iyi anladığını dile getiren Baerbock, “Bu bizim ülkemizde de farklı değil ve elbette anayasa değişikliği gibi temel meseleler için de geçerli. Ancak deneyimler gösteriyor ki bu gibi durumlarda, siyasi hesapları bir kenara bırakmak, net bir hedefe yönelmek ve bunun için kararlılıkla mücadele etmek faydalı olacaktır. Kuzey Makedonya Parlamentosunda anayasa değişikliğine verilecek geniş destek, sadece ülke içinde değil, çok daha ötesinde tüm bölgeye bir sinyal gönderecektir: AB üyeliğini kesinlikle istiyoruz ve bunu başarmak için kendi tarafımızdan gereken her şeyi yapacağız.” değerlendirmesinde bulundu.