Baerbock, Berlin’de Polonyalı mevkidaşı Zbigniew Rau ile yaptığı görüşmenin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında, Rusya’nın Ukrayna’ya saldırdıktan sonra Polonya’nın, Almanya’nın nasıl hareket ettiğine ve Ukrayna’yı desteklemek için ne yaptığına baktığını bildiklerini aktardı.
Avrupa Birliği (AB) üye ülkelerinin Rusya’ya yönelik 5 yaptırım paketi uyguladığını anımsatan Baerbock, altıncı yaptırım paketi konusunda da anlaşma sağlanacağından ümitli olduğunu belirtti.
Baerbock, AB’ye üye ülkelerin Rusya’dan gelen petrol ve doğal gaz gibi fosil enerji kaynaklarından bağımsız hale gelmek istediğini de kaydetti.
İşlenen “savaş suçlarının” haber bültenlerinde artık her gün yer almadığını belirten Baerbock, “Ancak biz Ukrayna’nın yoğun askeri desteğe ihtiyaç duyduğunu biliyoruz. Rus birliklerinin şehirleri ve köyleri ele geçirdiği her yerde en kötü suçların işlendiğini varsaymak zorundayız.” ifadelerini kullandı.
Baerbock, ABD liderliğinde dün temas grubu kapsamında Ukrayna’ya yapılacak askeri destek ve yeni taahhütler konularında yoğun görüşmeler yapıldığını ifade ederek, “Silah, mühimmat ve ağır teçhizat sağlamaya devam etmek için sizinle ve diğerleriyle birlikte çalışıyoruz.” dedi.
Bakan Baerbock ayrıca Baltık ülkelerine Alman askerlerini göndererek ve Slovakya’ya da hava savunma füzelerini konuşlandırarak NATO’nun doğu kanadını güçlendirdiklerini anlattı.
Polonya Dışişleri Bakanı Rau ise Kuzey Akım 2 doğal gaz projesine ve 2008’de Ukrayna’nın NATO’ya katılımının veto edilmesine dikkati çekerek, Almanya’nın geçmişte Rusya’ya yönelik izlediği siyaseti eleştirdi.
Rau, Polonya’nın bu konularda Almanya’yı uyarmasına rağmen bunların dikkate alınmadığını belirterek, bunun bedelini bugün Ukrayna’nın ödediğini söyledi.
Avrupa’da bir güvenlik ve savunma sisteminin inşa edilmesi konusunda Almanya’nın özel sorumluluk taşıdığını ifade eden Rau, bu güvenlik siteminin Rusya’yı durdurmayı ve Rusya’ya karşı Ukrayna’yı desteklemeyi kapsaması gerektiğini kaydetti.
Ukrayna’ya AB’ye adaylık statüsü verilmesini isteyen Rau, Alman hükümetinin Ukrayna’nın bu başvurusunu desteklemesi gerektiğini aksi takdirde Almanya’nın güvenirliğini kaybedeceğini savundu.