BaFin’den yapılan açıklamada, BaFin’in, mevcut piyasa gelişmelerini yakından takip ettiği, bunları devam eden denetimin bir parçası olarak dikkate aldığı bildirildi.
Açıklamada, “Alman finansal sistemi istikrarlı ve sağlam olmaya devam ediyor.” denildi.
Almanya Maliye Bakanlığı da İsviçreli yetkililerin aldığı önlemler ve hızlı kararların memnuniyetle karşılandığını belirterek, Almanya’nın finansal sisteminin istikrarlı olduğunu kaydetti. Bakanlık sözcüsünün açıklamasında, Alman ve Avrupa bankacılık denetim makamlarının yakın temas halinde olduğu ve piyasalardaki durumu yakından izlediği bildirildi.
Avrupa Bankacılık Otoritesi ise Avrupa bankacılık sektörünün güçlü sermaye ve likidite seviyesine sahip olduğunu vurguladı.
En büyük endişe kaynağı
Almanya’daki finans kurumlarında şimdiden önemli kayıplar olduğuna dair işaretler dikkati çekerken, Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) her faiz artırımı ile kayıpların daha da kötüleşmesinin muhtemel olduğu belirtiliyor.
Alman Ekonomik Araştırmalar Enstitüsü Başkanı Marcel Fratzscher, konuya ilişkin Reuters’a yaptığı değerlendirmede, Credit Suisse krizi ve Kaliforniya’daki SVB iflasının Alman ekonomisini etkileyebileceğini söyledi.
Finansal krizlerin, tanımları gereği neredeyse tahmin edilemeyeceğine dikkati çeken Fratzscher, “Zamanın bu noktasında, Almanya ve Avrupa’da büyüme ve refah için önemli maliyetlere yol açacak bir bankacılık krizi olma olasılığını kimse göz ardı edemez.” ifadesini kullandı.
Finansal sistemdeki sistemik risklerin Eylül 2008’deki Lehman iflasından sonra önemli ölçüde azaldığını, birçok finansal kurumun daha fazla öz sermaye ve güvenceye sahip olduğunu vurgulayan Fratzscher, “Bugünkü en büyük endişe, yatırımcılar ile tasarruf sahipleri arasında bir panik olması. Çünkü kimse hangi bankaların başının hala belaya girebileceğini bilmiyor.” değerlendirmesinde bulundu.
Credit Suisse örneğinin, büyük, sistemik açıdan önemli bankaların bile zor durumda kalabileceğini açıkça gösterdiğini kaydeden Fratzscher, “Politikacılar zor konuları açık ve dürüst bir şekilde iletmeli. Bir yandan da sorunları açık ve dürüst bir şekilde ele almalı. Diğer yandan da ortalığı sakinleştirmek için gereken her şeyi yapacaklarına dair inandırıcı bir şekilde güvence vermeli.” ifadelerini kullandı.
Piyasalar tedirgin
İsviçre’nin en büyük bankası UBS’in kriz yaşayan Credit Suisse’i satın alması piyasaları sakinleştiremedi.
Alman bankaları Deutsche Bank ve Commerzbank hisselerinde de bugün fazla düşüş görülmesi dikkati çekti. Merkezi Frankfurt’ta bulunan Deutsche Bank’ın hisseleri bugün açılışta yüzde 8,5 ve Commerzbank hisseleri yüzde 6,5 değer kaybetti.
İsviçre bankası Credit Suisse’teki güven krizi, küresel finans piyasalarında şok dalgaları oluştururken, UBS, Credit Suisse’i 3 milyar franga satın alacağını duyurmuştu. Açıklamada, satın alma görüşmelerinin İsviçre Maliye Bakanlığı, İsviçre Finansal Piyasalar Düzenleme Kurulu (FINMA) ve İsviçre Merkez Bankası (SNB) tarafından başlatıldığına işaret edilerek, satın almayı İsviçre resmi kurumlarının desteklediği bildirilmişti.
Credit Suisse hissedarlarının sahip oldukları her 22,48 hisse karşılığında 1 UBS hissesi alacağı belirtilen açıklamada, bunun hisse başına 0,76 İsviçre frangı olduğu ve toplam alım bedelinin 3 milyar İsviçre frangı (3,23 milyar dolar) olacağı kaydedilmişti.
SNB’nin konuyla ilgili açıklamasında, UBS’in Credit Suisse’i satın almasını desteklemek için önemli miktarda likidite yardımı sağlanacağı aktarılmıştı.