Faeser, Berlin’de düzenlenen basın toplantısıyla Anayasa Koruma Teşkilatı (BfV) Başkanı Thomas Haldenwang ile 2021 Anayasa Koruma Raporu’nu açıkladı.
Demokrasi düşmanlarına karşı kararlı adımlar attıklarını belirten Faeser, “Aşırı sağ demokrasimiz için en büyük tehdit olmaya devam ediyor. Her şeyden önce, burada yüksek düzeyde şiddet görmeye devam ediyoruz. Radikalleşmeyi durdurmalı, aşırı sağcı ağları parçalamalı ve aşırılık yanlılarını sürekli olarak silahsızlandırmalıyız.” dedi.
Şiddete meyilli aşırı solda da yüksek düzeyde radikalleşme olduğunu dile getiren Faeser, “Aşırı sol şiddetine karşı hala çok tutarlı ve erken müdahaleye ihtiyacımız var.” diye konuştu.
Almanya’da diğer devletlerin giderek karmaşıklaşan istihbarat faaliyetlerinin ciddi bir tehdit oluşturduğunu kaydeden Faeser, “Rusya’nın Ukrayna’daki saldırganlık savaşıyla birlikte tehdit durumu yeni bir boyut kazandı. Buna çok dikkat ediyoruz. Almanya’da iç güvenliği ve iç barışı Rus casusluğuna, nüfuz etme girişimlerine, yalanlara ve savaş propagandasına karşı savunuyoruz. Putin’in yalanları Almanya’da tutmuyor.” ifadelerini kullandı.
Almanya’da 13 bin 500’ü şiddet eğilimli yaklaşık 33 bin 900 aşırı sağcı bulunuyor
BfV Başkanı Thomas Haldenwang da Almanya’da aşırı sağcı sayısının artmaya devam ettiğini belirterek, yaklaşık 33 bin 900 aşırı sağcı bulunduğunu ve bunlardan 13 bin 500’ünün “şiddet eğilimli” olduklarını söyledi.
Aşırı sağcıların geçen yıla göre yüzde 1,8 arttığını ifade eden Haldenwang, bu rakamın istatistiğinin tutulmasından bu yana en yüksek seviye olduğuna dikkati çekti.
Haldenwang, raporun Alman demokrasisine ve halkın güvenliğine çok farklı alanlardan çok sayıda tehdit olduğunu gösterdiğine işaret ederek, “Neredeyse tüm aşırılıkçı fenomenlerde kişi sayısı yeniden arttı. Anayasa düşmanları çok heterojen; bir yanda devleti reddederek birleşmiş olanları görüyoruz, öte yanda bireysel olarak hareket eden, kendi kendini radikalleştiren failleri ve internette dijital aşırıcılık görüyoruz.” ifadelerini kullandı.
“Anayasayı Koruma Dairesi, tüm bu gelişmelere karşı koymak için tüm gücüyle çalışıyor.” diyen Haldenwang, Kovid-19 salgını sürecince Yahudi düşmanlığı ve komplo teorilerinin yayılmasının arttığını, aşırı sağcıların internette ağ oluşturmaya ve radikalleştirmeye devam ettiklerini belirtti.