Almanya’da yaşayan Türkler öncülüğünde kurulan “Çeşitlilik ve Uyanış için Demokratik İttifak” (Demokratischen Allianz für Vielfalt und Aufbruch – DAVA) adlı siyasi oluşum, Berlin’de Avrupa Parlamentosu seçimleri öncesi bir miting düzenledi.
DAVA’nın Avrupa Parlamentosu seçimlerinde birinci sıra adayı olan Zingal, burada yaptığı açıklamada, oy kullanmanın son derecede önemli olduğunu belirterek, “Özellikle Filistin’de yaşanan insanlık dramına yönelik açıklamalarımız var. Avrupa Parlamentosu’nda onların sesi olmak istiyoruz. Yani onların sesini orada da duyurmak istiyoruz.” dedi.
Zingal, Almanya’daki mevcut partilerin Filistin konusunu AP’de dile getirmediklerini belirterek, “İnsanlarımızın özellikle kültürel hassasiyetlerini, dini hassasiyetlerini ve diğer hassasiyetlerini bizler dile getirmek istiyoruz. Bugüne kadar sistem partilerinde yeterince kendilerini temsil edilmediklerini görenleri biz temsil etmek istiyoruz.” diye konuştu.
Almanya genelinde bir liste hazırladıklarına işaret eden Zingal, “Yani Hamburg’dan Münih’e kadar Berlin’den Köln’e kadar her yerde seçim pusulasında aynı isimleri görebileceksiniz. Oy pusulasında 29. sıradayız. Oraya işaret ederlerse vatandaşlarımız bizi seçmiş olacaklar. 13 adayımız var ve bunlar da aynı şekilde Almanya’nın her yerinden kendileri geliyorlar. Doktorlarımız var aramızda, avukatlar var ve çeşitli milletten de mevcut olan arkadaşlarımız var.” ifadelerini kullandı.
DAVA’nın kurucu başkanı olan Teyfik Özcan da oluşumlarının Almanya’daki toplum tarafından çok büyük bir kabul gördüğünü gözlemlediklerini söyledi.
Almanya çapında 15 miting ve toplantı düzenlediklerini ifade eden Özcan, “Nereye gidersek büyük bir beklenti var toplum içinde. Türkiye’den işçi göçünden 62 yıl geçmesine rağmen halen bizi şu anda temsil eden bir parti yoktur. Biz bu boşluğu dolduruyoruz.” dedi.
Alman medyası ve siyasetçileri tarafından bir kötüleme kampanyasına maruz kaldıklarını vurgulayan Özcan, “Bu kampanya halen devam ediyor. Öyle saçma sapan şeylerle karşı karşıyayız ki. Biz burada Türk toplumunu, Müslüman toplumunu, azınlıklar toplumunu savunuyoruz. Onları temsil ediyoruz.” diye konuştu.
Özcan, 30 yıl Alman Sosyal Demokrat Parti’de (SPD) görev aldığına işaret ederek, “SPD’den 30 sene sonra çıkmak mecburiyetinde kaldım. Çünkü artık SPD bizi Türk kökenli olan kişileri temsil etmiyor. Pazar gecesi iyi sonuçlar almayı hedefliyoruz, umutluyuz. İnşallah da en azından bir kişiyi, bir milletvekilimizi parlamentoya göndereceğiz.” şeklinde konuştu.