Almanya’nın Magdeburg kentindeki Noel pazarında 20 Aralık’ta meydana gelen saldırıda aralarında 9 yaşında bir çocuğun da bulunduğu 5 kişi hayatını kaybetti, 200’den fazla kişi de yaralandı.
- Almanya’da Noel pazarı saldırganı tutuklandı
- Almanya’da Noel pazarı saldırganı hakkında geçen yıl ihbar yapıldığı ortaya çıktı
Yaklaşık 20 yıldır Almanya’da yaşadığı tespit edilen 50 yaşındaki Suudi Arabistanlı Taleb al-Abdulmohsen aracını kasıtlı olarak kalabalığın üzerine sürdü.
Olay yerinde gözaltına alınıp ardından tutuklanmış olsa da Abdulmohsen’in sosyal medyada tehditkar paylaşımları ile hakkında birden çok kez yapılan ihbarların emniyet güçleri tarafından dikkate alınmaması tepki çekti.
Abdulmohsen’in sosyal medya paylaşımlarını daha önce rapor edenlerden biri olan Al Tamimi, AA muhabirine açıklamalarda bulundu.
“Kızları ailelerinden kaçmaya teşvik etmeyi takıntı haline getirmişti”
Abdulmohsen’i şahsen tanımadığını ancak “ateizmi ve genç kızları ailelerinden kaçmaya teşvik ettiği” paylaşımları sonrası hesabını fark ettiğini anlatan Al Tamimi, “Ülkeden kaçtı çünkü ateist ve İslam karşıtıydı.” dedi.
Saldırganın genç kızların evlerinden kaçmasına yardımcı olduğunu aktaran Al Tamimi, “Başkalarını ateizme döndürmeyi ve kızları ailelerinden kaçmaya teşvik etmeyi takıntı haline getirmişti. Hatta reşit olmayan kızlar da dahil olmak üzere birçoğuna maddi destek sağladı. Kaçan ve daha sonra pişmanlıklarını X’te ifade eden birçok reşit olmayan kız var.” ifadelerini kullandı.
Al Tamimi, “Kızları onun yüzünden kaçan aileler olduğunu duydum, o zamandan (kaçtıklarından) beri onlardan haber alamıyorlar.” diye konuştu.
Abdulmohsen’in genç kızların kaçmalarına aracılık etmeyi amaçlayan bir internet sitesi olduğunu da belirten Al Tamimi, şunları aktardı:
“Kadın haklarını önemsiyormuş gibi davranıyordu ama gerçekte sadece İslam’dan ve Suudi Arabistan’dan intikam almak için kaçmalarını istiyordu. Her zaman en fazla sayıda kaçak kıza ulaşmak istediğini söylüyor ve tüm zamanını bunu başarmaya adıyordu. Ayrıca son iki yıldır evlerinden kaçan kızları fuhuş yapmaya teşvik ettiğini de fark ettim.”
Abdulmohsen’in pornografik içerikler üretilen internet mecralarından aldığı fotoğrafları paylaştığı bir hesabı olduğundan da bahseden Al Tamimi, “Yaptığı en kötü şeylerden biri, yapay zeka kullanarak bir kızın yüzünü başka birinin vücuduna iliştirmekti. Daha sonra birisi resimlerin sahte ve düzenlenmiş olduğunu kanıtlayarak onu ifşa etti, ardından bu hesabını sildi.” sözleriyle olayı anlattı.
Al Tamimi, Abdulmohsen’in fuhşu “normalleştirdiği ve güzelleştirdiği” paylaşımlarla kızları bunu yapmaya teşvik etmeyi amaçladığı görüşünü paylaştı.
Abdulmohsen’in geçmişte İsrail’i destekleyen paylaşımları olmadığına dikkati çeken Al Tamimi, son zamanlarda gösterdiği desteğin “birdenbire olduğu” yorumunu yaparak, Taleb ile İsrail arasında bir bağlantı olabileceğinden bahsetti.
“Masum hayatları korumak için onu yetkililere ihbar ettim”
Al Tamimi, Abdulmohsen’in Almanlara yönelik tehditler içeren endişe verici paylaşımlarını yetkililere bildirme “ihtiyacı hissettiğini” kaydederek, “Masum hayatları korumak için onu yetkililere ihbar etme konusunda derin sorumluluk hissettim.” dedi.
Bu doğrultuda Saksonya-Anhalt eyaletinin emniyet güçleri ve Federal Göç ve Mülteciler Dairesi (BAMF) ile iletişime geçmeye çalıştığını anlatan Al Tamimi, Alman makamlarının ihbarlarına kayıtsız kaldıklarını ifade etti.
Al Tamimi tüm bu çabalarına rağmen Alman makamlarının harekete geçmemiş olmasının “son derece rahatsız edici olduğunu” belirterek, “Bu kadar açık ve doğrudan tehditler, halkın güvenliğini sağlamak için derhal harekete geçilmesini sağlamalıydı. Bu eylemsizlik, özellikle de böylesine ciddi tehditler açıkça yapılırken, insanların kendilerini güvende hissetmelerini zorlaştırıyor.” değerlendirmesinde bulundu.
Al Tamimi’nin sosyal medya ve elektronik posta üzerinden yaptığı ihbarlarda saldırganın ismi, doğum tarihi ve uyruğu gibi kişisel bilgiler verdiği, tehditkar paylaşımlarına atıfta bulunarak önlem alınmasını istediği görülüyor.
Saldırganın İslam karşıtı ve siyonizm destekçisi paylaşımları dikkati çekiyor
Alman basınının saldırganla ilgili paylaştığı bilgilerde, 50 yaşındaki saldırganın 2006’dan beri Almanya’da yaşadığı ve bu ülkede süresiz oturum izni olduğu, Bernburg kentinde doktor olarak çalıştığı ve sosyal medya hesaplarında, “Almanya’da İslam’ın yükselişinden endişe ettiğini gösteren” paylaşımlarda bulunduğu belirtildi.
X hesabında İsrail’i neden çok sevdiğini detaylı şekilde anlatmak istediğini gösteren paylaşımlar yapan Abdulmohsen’in Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) tarafından Gazze’de işlediği savaş suçları ve insanlığa karşı suçlar sebebiyle hakkında tutuklama emri çıkarılan İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’ya övgüde bulunması ve sözde büyük İsrail projesine destek vermesi dikkati çekti.
Saldırıdan günler önce, 8 Aralık’ta Netanyahu’nun Suriye ile ilgili X mesajını paylaşan Abdulmohsen, “Suriye’nin bir kısmı, İsrail’e dahil olacak kadar şanslı.” yorumunda bulundu.
İslam karşıtı ve siyonizm destekçisi saldırgan, ocak ayındaki paylaşımında ise “Filistinli kadınları tebrik ediyorum. Netanyahu, Filistin topraklarını İsrail’e ilhak edecek. Artık babalarınız sizi başörtüsü takmaya zorlayamayacak.” ifadelerini kullandı.
Almanya’daki aşırı sağcı Almanya için Alternatif (AfD) partisi başta olmak üzere Avrupa’daki İslam karşıtı, ırkçı ve aşırı sağ hareketlere destek veren çok sayıda paylaşımda bulunan şüphelinin X hesabının birçok aşırı sağcı lider tarafından da takip edildiği görülüyor.
Birçok kez tehditlerde bulunmuş
Saldırganın, Aralık 2023’te paylaştığı bir X mesajında ise Alman devletini, Suudi Arabistanlı mültecilere zulmetmekle suçladığı ve “Sizi temin ederim ki intikam yüzde 100 gelecektir. Hayatıma mal olsa bile” tehdidinde bulunduğu, devamında “Bunun bedelini Almanya ödemek zorunda kalacak. Çok büyük bir bedel.” tehdidinde bulunduğu ortaya çıktı.
Abdulmohsen’in yaptığı diğer paylaşımlar arasında, “Sizi temin ederim ki Almanya savaş istiyorsa bunu yapacağız. Almanya bizi öldürmek isterse onları katlederiz, ölürüz ya da gururla hapse gireriz.” ifadelerini kullandığı görüldü.
Almanya’ya Müslüman sığınmacıları kabul ettiği için eski Alman Şansölyesi Angela Merkel’e yönelik nefret içerikli paylaşımlar da yapan Abdulmohsen, aşırı sağcı bir X hesabının Merkel’in kalan ömrünü hapiste tamamlaması yönündeki çağrısını paylaşarak, “Kesinlikle katılıyorum. Almanya’da ölüm cezası olmadığı için Merkel, Avrupa’yı İslamlaştırmaya dönük gizli projesi nedeniyle hayatının geri kalanını hapiste geçirmelidir ama eğer ölüm cezası geri getirilirse öldürülmeyi hak ediyor.” yorumunda bulundu.
Abdulmohsen, 2013’te ise diploma denkliğiyle ilgili sorun yaşadığı Mecklenburg-Vorpommern eyaletindeki tabipler odasını telefonla arayarak tehditlerde bulundu.
Saldırgan, tabipler odasını 15 Nisan 2013 yılında Boston’da düzenlenen maratona yapılan saldırıya atıfta bulunarak “uluslararası kamuoyunun dikkatini çekecek eylemlerde bulunmakla” tehdit etti.
Tehdidin ardından Abdulmohsen’in evinde arama yapıldı ve elektronik medya cihazları incelendi ancak “gerçek bir saldırı hazırlığı” olduğuna dair herhangi bir kanıt bulunmadı.
Eylül 2013’te Rostock Bölge Mahkemesi, Abdulmohsen’e suç tehdidinde bulunarak kamu huzurunu bozmak suçundan 900 avro para cezası verdi. Karar sonrası hakimler hakkında hakaret içeren ifadeler kullanan Abdulmohsen, kendisine bir silah temin edeceğini belirtti.
Emniyet güçleri harekete geçmedi
BAMF’nin X hesabından yapılan açıklamada saldırgan hakkında daha önce ihbarda bulunulduğu doğrulanarak, “Geçen yılın yaz mevsiminin sonlarında dairemiz, sosyal medya kanalları aracılığıyla Magdeburg’daki saldırının sorumlusu olduğundan şüphelenilen kişi hakkında bir ihbar aldı. Pek çok ipucu gibi bu da ciddiye alındı.” ifadelerine yer verildi.
Açıklamada BAMF’nin doğrudan bir soruşturma makamı olmadığı belirtilerek, bilgi veren kişinin doğrudan sorumlu makamlara yönlendirildiği aktarıldı.
Federal Kriminal Dairesi (BKA) Başkanlığı yapan Holger Münch ise ZDF televizyonuna yaptığı açıklamada, BKA’nın Kasım 2023’te Suudi Arabistan vatandaşı bir erkek hakkında ihbar aldığını teyit etti.
Münch, ihbar sonrası bir soruşturma başlatıldığına dikkati çekerek, “Bunun üzerine Saksonya-Anhalt polisi de gerekli soruşturma tedbirlerini aldı. (Hakkında ihbarda bulunulan Suudi Arabistanlı kişinin) Ayrıca kamu görevlileriyle çeşitli temasları, onlara hakaretleri ve bazen de tehditleri vardı. Ancak şiddet suçlarıyla tanınmıyordu.” ifadelerini kullandı.
Öte yandan, saldırgan hakkında yapılan tüm ihbar ve uyarılara rağmen emniyet güçlerinin harekete geçmemesi halk tarafından tepkiyle karşılandı.