Almanya’nın Frankfurt kenti yakınlarındaki Bad Homburg’da şehir polisi olarak çalışan Türk kökenli kadın S.B., iş yerinde kendisine mobbing uygulandığı, cinsel tacizde bulunulduğu ve çalışma arkadaşlarınca gerek kendisi gerekse çevredekiler hakkında ırkçı söylemlerde bulunulduğu iddiasıyla suç duyurusunda bulundu.
Frankfurt kentinde AA muhabirine açıklamada bulunan ve isminin açıklanmasını istemeyen 32 yaşındaki S.B., şehir polisi olarak işe başladıktan sonra başından geçenleri ve kendisini mahkemeye gitmeye zorlayan süreci anlattı.
15 Mart 2021’de şehir polisi olarak işe başladığını ve bu süreçte insanlara yardımcı olabileceği bir meslek sahibi olduğu için çok mutlu olduğunu belirten S.B., “İşe başladık ve bizim grupta tek yabancı kökenli bendim ve onlar uzun yıllardır orada çalışan kişilerdi. Kendileri sürekli paydos yapmak istiyorlar ve doğrusu çalışmak istemiyorlardı. Aktif çalışmam ve işimi yapmak istemem eski çalışanlar arasında ilk başta biraz göze battı.” dedi.
Daha önce de başka Türk polise baskı yapılmış
İlerleyen süreçte daha önce kendi bölümünde başka bir Türk kökenli erkek polisin bir süre çalıştığını ancak kendisine uygulanan mobbing nedeniyle işten ayrıldığını öğrendiğini aktaran S.B., “Daha önce burada çalışan kişinin tipik bir Türk erkeği ve kadın düşmanı olduğunu iddia ettiler. Sonunda baskılara dayanamayarak işten ayrılmak zorunda kalmış. Gün geçtikçe bana mobbing uygulamaya başladılar, her geçen gün işim zorlaşmaya başladı ve sağlığım olumsuz yönde etkilendi.” ifadelerini kullandı.
S.B, işinde başarılı olmak için sürekli aktif olduğunu ve bunun sonucunda şeflerinin kendisini övmesinden iş arkadaşlarının rahatsız olduğunu söyleyerek, şöyle devam etti:
“Bir gün moladaydık ofiste 2 kadın, 3 erkek toplam 5 kişi oturuyorduk. Saçlarım uzun olduğu için, önden saçlarımı örüyordum. Saçımı örerken burada uzun yıllardır çalışan erkek ekip arkadaşım bana cinsel içerikli hakarette bulundu. Bu tür olaylar aynı kişi tarafından tekrarlandı. Zaman zaman biz yabancılara yönelik yabancı düşmanı söylemleri oluyordu. Bir gün yine bir aracı kontrol ediyorduk, kalemimi düşürdüm, eğildiğimde bana cinsel taciz içerikli söylemde bulundu. Zaman zaman bu tür söylemleri devam etti. Hatta bir gün bana iş arkadaşlarım açıktan bu muamelelere çok bile dayandığımı söylediler.”
Başından geçenleri büro şefine ve işçi temsilcisine anlattığını ancak üzülmemeleri için ailesine bahsetmediğini anlatan S.B, şu ifadeleri kullandı:
“Bir bayramda, bayram namazında cami önünde çok insan ve araç ile siyah giyimli insanlar olduğu yönünde ihbar geldi. Beni cami önüne gönderip araçları çektirmemi istediler. İnsanlar namaz kılarken yanımda gelen diğer memur arkadaşım cemaate ‘Arabalarınızı çekin’ diye bağırmaya başladı. Cemaat buna itiraz etti. Şefimi arayıp ‘Bugün bayram hoşgörü göstermemiz lazım, zaten yol inşaattan dolayı kapalı’ dedim ama kabul etmedi. Orada tartışma yaşandı. O gün kahroldum. Bu tür zor işlere de beni sürdüler ve psikolojik olarak çok yıprandım.”
“Müslüman ve Yahudi karşıtı söylemler”
“Müslüman ve Yahudi karşıtı söylemlere” işaret eden S.B., “Zaman zaman görev esnasında siyahiler, yabancılar ve Müslümanlar aleyhinde ırkçı söylemlerde bulunuyorlardı. Bir gün görev esnasında başında kippası bulunan ve Yahudi olduğu anlaşılan birini görünce kusma taklidi yaparak, ‘Sizin hala burada olmanız olacak iş değil’ tarzında antisemitik söylemde bulundu. Bu olaylar karşısında psikolojik olarak yoruldum, kendimi her açıdan kötü hissetmeye başladım, ilk başta gizledim ama dayanacak hal kalmadı.” diye konuştu.
Olanları önce aile hekimine anlattığını, daha sonra avukata giderek suç duyurusunda bulunmaya karar verdiğini ifade den S.B., “Aile hekimim, şiddetli baş ve mide ağrımla başa çıkamadı ve rapor verdi. Ben önce Hessen polisi ayrımcılıkla mücadele ofisine başvurdum ancak kendileri sadece tavsiyede bulunmakla yetindi. Aile hekimim beni psikoloğa yönlendirdi, bir süre rapor aldım. Avukatım vasıtasıyla daha sonra İş Mahkemesine iş arkadaşım ve iş yeri hakkında suç duyurusunda bulunduk.”
Bugün ilk duruşma görülecek
Frankfurt İş Mahkemesinde bugün ilk davası görülecek olan S.B., davayı kazanıp kazanmamaktan ziyade, özellikle kurumsal ırkçılığa dikkati çekmek ve mobbinge uğrayan insanların sesini duyurabilmek için onlara bir yol açmak amacıyla böyle bir girişimde bulunduğunu söyledi.