Demiray, Sağlık Bakanlığına ait ambulans uçakla yerel saatle 20.00’de Kassel kentinden tedavisine devam edileceği İstanbul’a sevk edildi.
Ambulansta AA muhabirine açıklamalarda bulunan Demiray, yeterli sağlık hizmeti alamadığı hastaneyi ve çalışanlarını eleştirerek “Vatanıma gidiyorum. Allah bunların eline kimseyi düşürmesin. Cumhurbaşkanımızdan Allah razı olsun Sağlık Bakanımızdan da tüm yardım eden herkesten Allah razı olsun. Benim de dualarım onlar için olsun. Allah’ım devletimize güç kuvvet versin. Beni bunlardan kurtardı ya devletimiz, Allah razı olsun, çok teşekkür ederim.” dedi.
Demiray, hastanede çok acı çektiğini anlatarak “Çağırıyorsun, hemşire 15 dakika sonra geliyor. Hep geçiştirme yapıyorlar. Hele ameliyathanedeki iş telefonla çekilmiş olsaydı ben bu hastaneyi mahkemeye verirdim, elimde delil olurdu. Beni acıdan hoplattılar. Öğrencileri koymuşlar. 4 kez kan almak istediler alamadılar. Sonra doktor geldi ancak o aldı.” diye konuştu.
Reyhan Demiray da babasının rahatsızlanması üzerine ambulans çağırdığını ancak gelen ekibin, babasının aciliyet gerektiren bir rahatsızlığı olmadığını öne sürerek kendilerine, aile hekimine gitmelerini tavsiye ettiğini aktardı.
Ambulans görevlilerinin, kendisinin zorlamasıyla babasını Kassel Üniversite Hastanesine kaldırdığını anlatan Demiray, şöyle devam etti:
“Hastanede birkaç işlem yapıldı hatta ilk teşhis midede ülser olduğu yönündeydi. Ancak ardından karaciğerde 6 santimlik bir kitle olduğunu ve yüksek ihtimalle kanser olduğunu ilettiler. Tüm bunlara rağmen acil bir müdahale yapılmadı. Babama iki tane drenaj taktılar. Hatta bir drenaj yerinden çıkmış, iğne vurmadan takmaya çalışmışlar, çok kötü acı çekmiş.”
Doktorun babası hakkında bilgi vermek için aradığını belirten Reyhan Demiray, “Arayan doktor ‘babanız kanser; safra kanalıyla bağlantılı karaciğer kanseri’ dedi. Ben de doktora sordum terapi var mı? Yok. Ameliyat peki? O da yok. ‘Babanızı Türkiye’ye mi götürmek istiyorsunuz’ dedi. Ben de evet dedim. Sonra bana babanızın nerede ölmesini istiyorsunuz diye sordu, ben orada artık dayanamadım.” ifadelerini kullandı.
Babasının Türkiye’ye nakli için Frankfurt Başkonsolosluğuna dilekçe verdiklerini kaydeden Demiray, şunları kaydetti:
“Türkiye’ye müracaat ettik, iki günde ambulans uçak geldi. Önce uçak Frankfurt Havalimanı’na gelecekti, aradaki mesafe nedeniyle ambulans vermediler. Kendi imkanlarımızla ambulans kiralamak istedik, 4 bin avro para ödeyecektik ama ‘İki günden önce bulamayız’ dediler. Hastane de babamı Türkiye’ye götürme kararı alınca kendisini bizimle görüştürmediler bile.”
Ahmet Demiray’ın eşi Gönül Demiray da Almanya’da sağlık sistemi diye bir şey olmadığını belirterek “Burası sıfır. Türkiye’de yaşayanlar görsünler duysunlar. Almanya, eski Almanya değil. Sağlık sistemi bitik. Eşimi öldürüyorlardı. Onu öldürmeyi tercih ettiler. Bakım yok, ilgilenmediler. Vatanımızın taşına toprağına kurban olurum. Çoluk çocuğum olmasa burada hiç durmayacağım. Vatanımız sağ olsun. Büyüklerimiz de sağ olsunlar. Cumhurbaşkanımız, Sağlık Bakanımız kimin katkısı varsa hepsinden Allah razı olsun.” dedi.
“Türkiye vatandaşlarına hep el uzattı”
Frankfurt Başkonsolosu Erdem Tunçer ise Ahmet Demiray’ın Türkiye’ye nakli için gerekli yazışmaları yaptıklarını ve Sağlık Bakanlığının derhal ambulans uçak sevk ettiğini söyledi.
Ambulas uçak ile hasta sevkinin yeni bir örnek olmadığına işaret eden Tunçer, “Ülkemiz Avrupa ve diğer ülkelerde yaşayan ve sağlık problemi yaşayan vatandaşlarına hep el uzattı. İnşallah Ahmet Demiray amcamızın tedavisi olumlu olur, şifa bulur.” ifadelerini kullandı.
Türkiye’nin sağlık anlamındaki kapasitesinin altının çizilmesini bakımından bu naklin çok güzel bir örnek olduğunu aktaran Tunçer, “Alman muhataplarımız bunun bu kadar hızlı olacağını düşünmediler ama biz bunu sağlayabiliyoruz. Türkiye kamu sağlığı konusunda çok önemli adımlar attı. Burada emeği geçen herkese teşekkür etmek lazım. Herkes seferber oldu, el birliğiyle Ahmet amcamızı yolcu ettik.” diye konuştu.