Almanya’nın yaklaşık 400 yenilenebilir enerji köyünden biri olan ve 1996’dan bu yana aşamalı şekilde yenilenebilir enerji kaynakları kullanmaya başlayan köyde 2 bin 600 kişi yaşıyor.
Tarım ve hayvancılıkla geçimini sağlayan köylülerin, 25 yıldır yenilenebilir enerjiyi hayatlarının bir parçası halinde getirmek için ödedikleri yatırım miktarı 70 milyon avro olarak hesaplanıyor.
Geçen yıl ürettikleri elektriğin fazlasını şebekeye satan köylüler, buradan 7 milyon avro kar ederek, yenilenebilir enerjiyi gelir kapısı olarak değerlendiriyor.
Toplam 2 bin 134 hektarlık alanın tarım, 555 hektarlık alanın ise ormanlık olarak kullanıldığı köyde, güneş, rüzgar, biyokütle, hidroelektrik, depolama sistemlerinden elektrik ve ısı enerjisi sağlanıyor.
“Köylüleri ikna etmek için binaları güneş paneliyle kapladık”
Wildpoldsried Belediye Başkan Vekili Günter Mögele, halkın yenilenebilir enerjiden faydalanması ve bu kaynakların işleyişi hakkında fikir sahibi olabilmeleri için öncelikle okul, hastane, spor salonu, market gibi binalara güneş paneli takıldığını söyledi.
Bu kapsamda, altyapı ihtiyacını yapılacak harcamanın köylülerin karşıladığını aktaran Mögele, şunları kaydetti:
“Öncelikle bilgilendirme toplantıları yapıldı. Sosyal alanlara başta güneş paneli olmak üzere farklı enerji kaynaklarından elektrik üretimi sağlanması için düzenlemeler yapıldı. Güneş panelli binaların elektrik faturaları azaldı. Bunun faydasını gören köylülerin ikna olmasında bu adımın büyük payı var. Son 25 yıla gelindiğinde halkın alt ve üst yapıya 70 milyon avro yatırım yaptığını ve ilk zamandan bu güne yatırımın geri dönüşümünü fazlasıyla sağladığını söyleyebiliriz. Şu an köyde 6 megavat kurulu güçte güneş paneli evsel elektrik ihtiyacını ve binalardaki ihtiyacı karşılıyor. 11 rüzgar türbini ise toplam 7,2 megavat kurulu güce sahip. Buradan üretilen fazla elektrik önce depolarda tutuluyor, böylelikle elektriğin üretilmediği saatlerde enerji ihtiyacını depolama tesislerinden kullanabiliyoruz. Bunların yanında ısınma için hayvancılık ve tarımla uğraşan köylüler atıkları da değerlendiriyor. Bu atıklar köyün belli bölgelerinde konumlandırılmış alanlarda ısı enerjisi haline çevriliyor. Böylelikle kışın doğal gaza para ödenmiyor.”
Mögele, Rusya-Ukrayna Savaşı sonrasında köylülerin doğal gazdan çıkarak alternatif kaynaklara yönelmenin geçmişte atılmış doğru bir adım olduğunu gördüklerini söyledi.
Enerji avantajı yanında köylülere sağlanan eğitim desteğiyle bu alanda istihdam yaratıldığını da vurgulayan Mögele, “Almanya ve civar ülkelerde yenilenebilir enerji köyleri mevcut ancak bizim 25 yıldan fazla deneyimimiz bulunuyor. Bu köy, sürdürülebilir kaynakların hayata adapte edilebileceğini gösteren güzel bir örnek. Tüm dünyada bu uygulanabilir.” değerlendirmesinde bulundu.
“Ege Bölgesi’nde yenilenebilir enerji köyü kurulabilir”
Global Enerji Derneği Murat Dilek de benzer fikrin Türkiye’nin Ege Bölgesi’nde kolayca uygulanabileceğini belirterek, “Ege Bölgesi, tarım ve hayvanlıkla uğraşılan bir bölge. Aynı zamanda güneş, rüzgar, jeotermal, biyokütle gibi kaynaklardan enerji üretiminin oldukça yüksek oranda bulunduğu bir yer. Bu fikir Türkiye’nin tamamına uygulanabilir ancak bir örneğinin Ege’de başlaması yerinde bir karar olur.” ifadelerini kullandı.