TÜBİTAK’ın desteğiyle 81 ilde yürütülen “GeroAtlas” çalışması kapsamında Türkiye’de ilk kez 2017’de Akdeniz Üniversitesi bünyesinde kurulan GeroAtlas 60+Tazelenme Üniversitesinde (Yaşlı Üniversitesi) 60 yaş üstündekiler için çalışma yürütülüyor.
Koronavirüs salgını nedeniyle çevrim içi gerçekleştirilen etkinliklerle Tazelenme Üniversitesine kayıtlı 3 bin 90 öğrencinin demans, alzaymır başta olmak üzere hastalıklardan korunmaları için anatomi, tarih, beslenme, arkeoloji, tıp, psikoloji, hukuk, fizik tedavi alanında teorik eğitimler düzenleniyor.
Haftanın belirli günlerinde, kadın ve erkek tüm öğrencilere alzaymırdan koruduğu belirtilen kazak örme eğitimi de veriliyor.
Tazelenme Üniversitesinin kurucusu Gerontoloji Bölümü Başkanı Prof. Dr. İsmail Tufan, AA muhabirine, demans ve alzaymırın gelecek yıllarda çok fazla kişide görülebileceğini dile getirdi.
Tedbirli olmak gerektiğini vurgulayan Tufan, şunları kaydetti:
“Dünyada en fazla artan hastalık türü demans ve onun türü alzaymırdır. Bu hastalığa karşı gerontolojik araştırmalar yürütüyoruz. Tazelenme Üniversitemizde kadın erkek tüm öğrencilere kazak örme, doğru beslenme, zihinsel öğrenme imkanı sağlayarak, hastalıklardan korunmalarına yardımcı oluyoruz. Cambridge Üniversitesinde yapılan araştırmada, 60 yaş üstü kazak ören bireylerin, cinsiyet farkı gözetilmeksizin alzaymıra yakalanma riskleri, programlara katılmayanlara oranla yüzde 11 daha düşük. Biz de 60 yaş üstündeki erkek öğrencilerimize de kazak ördürüyoruz. Yaptığımız çalışmada, özellikle kazak ören öğrencilerimizin zihinsel etkinliklerini artırdıklarını gördük, zihinsel durumlarında iyileşme görüldü.”
“Her gün mutlaka kitap okuyun”
Kazak örmeyi satranç oyununa benzeten Tufan, dört ileri, beş geri ilmek atmanın, bir yerden sonra kazağın kol veya göğüs bölümlerini kesmenin, motifler çıkarmanın ve bunu başkasına hediye etmenin karşılıklı mutluluk yaşattığını anlattı.
Kazak örmenin yeterliliği artırdığını ifade eden Tufan, alzaymır konusunda herkesin risk altında olduğunu, onun için her gün aktivitelerle zihni çalıştırmak gerektiğini aktardı.
Demansın sinsi ve yavaş ilerleyen bir beyin hastalığı olduğunu belirten Tufan, şöyle devam etti:
“Beslenmemize dikkat etmemiz, sigaradan, alkolden uzak durmamız, stressiz bir hayatı yaşam felsefesi haline getirmemiz, kin nefret gibi duygulardan uzaklaşmamız, aileyi güçlendirmemiz gerekiyor. Daha çok yapıcı olmak gerekiyor. Zihinsel etkinlikleri hiç aksatmamak gerekiyor. Her gün mutlaka kitap okuyun, kendinize zaman ayırın, doğayla bütünleşin, yürüyüşler yapın, sebze ağırlıklı beslenin. 60 yaşına geldim deyip öğrenmekten vazgeçmeyin.”
Tufan, alzaymır gibi hastalıkların daha da artmaması için yerel yönetimlerin gündüz bakım merkezleri açması gerektiğini, personel eğitimlerini kendilerinin verebileceklerini sözlerine ekledi.