Habertürk’ün haberine göre 7 Şubat 2021 tarihinde meydana gelen olayda, ambülans şoförü Fatih Çınar’ın kullandığı ve içinde kemoterapi tedavisi gören kanser hastasi N.D.’yi taşıyan ambülansın önü, Ruşen Çöllüoğlu’nun kullandığı araç tarafından kesildi.
Ambülansın hareket etmesine izin vermedi
İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianame olay şöyle anlatıldı: Çöllüoğlu, ‘Neden ambulansın sireni çalışıyor’ diye bağırmaya başladı. Ambulans şoförü Çınar da, “Ağır hasta taşıyorum acil hastaneye gitmemiz gerek” dese de Çöllüoğlu izin vermedi.
Çöllüoğlu , “Ambulansın ilerlemesine izin vermeyeceğim” diyerek ambulansın arka kapısını açtı. Pandemi tarihleri arasında yüzünde maske bile olmadan kanser hastası N.D.’nin bulunduğu bölmeyi zorla inceledi. Çöllüoğlu yaklaşık 20 dakika boyunca hasta taşıyan ambulansın gitmesine mani oldu.
İlçe Sağlık Müdürlüğü’nde şoför çıktı
Şüpheli sıfatıyla ifadesi alınan Ruşen Çöllüoğlu, “Ben Üsküdar ilçe Sağlık Müdürlüğü’nde şoför olarak çalışıyorum. Olay günü ambulans şoförü siren çalarak aniden önüme kırdı. Neredeyse kaza yapıyordum. Selektör yapınca ambulans durdu. Yanına yaklaşıp ‘Siren çalamazsın zaten ışıkların yanıyor’ dedim. Ben kesinlikle ambulansın önüne geçerek ambulansı durdurmadım” şeklinde kendini savundu. Ambulans şoförünün araçtan inerek kendisine arkadaki hastayı gösterdiğini iddia etti.
Tanıklar ise ambulans şoförünü doğrular nitelikle beyanda bulundu. Başsavcılık şüphelinin “Kamu kurumu faaliyetlerini cebir kullanarak engellemek” suçundan 2 yıldan 5 yıla kadar hapisle cezalandırılmasını istedi.
Cezada indirim yapılmadı
İstanbul Anadolu 69. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen karar duruşmasına tutuksuz yargılanan sanık Ruşen Çöllüoğlu ve şikayetçi avukatı Bahadır Yılmaz katıldı. Esas hakkındaki mütalaasını açıklayan Cumhuriyet Savcısı da sanığın yaklaşık yarım saat boyunca ambulansın önünü kestiğini ve tanık anlatımlarının bunu doğruladığını belirterek sanığın cezalandırılmasını istedi. Suçlamayı kabul etmeyen sanık ise “Beraatimi talep ediyorum” dedi.
Davayı karara bağlayan mahkeme, suçun işleniş biçimini ve sanığın kastının yoğunluğuna dikkat çekerek sanığa alt sınırdan uzaklaşarak 3 yıl hapis cezası verdi. Sanık lehine dava dosyası içerisine yansıyan takdiri indirim sebebi olabilecek bir husus tespit edilmediğine kanaat getiren mahkeme cezada indirim yapmadı. Mahkeme ayrıca sanığın şikayetçi tarafın avukatlık ücretini ödemesine de hükmetti.