Ürdünlü 76 milletvekilinin talebi üzerine Ürdün Meclisinde, İsrail ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ile imzalanan niyet beyanına ilişkin Başbakan Bişr el-Hasavne ve hükümet üyelerinin de katıldığı bir oturum düzenlendi.
Başbakan Hasavne’nin konuşmasını Ürdün Meclisi Filistin Komisyonu Başkanı Muhammed ez-Zahravi’nin “Kan suya dönüşmez ancak Hasavne hükümeti, kanı çaya dönüştürdü.” ifadeleriyle bölmesinin ardından Mecliste tartışma çıktı.
Hasavne, Zahravi’ye “Hiç kimse Ürdün’ün Filistin davası konusundaki tutumunu pazarlık konusu edemez.” ifadeleriyle cevap verirken, Ürdün’ün sergilediği tutumun Filistin davasını tasfiyeye yönelik birçok planı bozduğunu savundu.
Hükümetin konuyla ilgili açıklamalarının anlaşma imzalanan ülkenin ancak bir “Arap ülkesi” olması durumunda mantıklı olabileceği görüşünü paylaşan Milletvekili Yanal Fureyhat ise “Nekbe nerede? Nekse nerede? Kudüs’ün işgali, Arap ordusunun şehitleri nerede?” şeklindeki sorularla tepkisini ifade etti.
Söz alan milletvekillerinden bir kısmı da İsrail’le normalleşmeyi “ihanet” şeklinde niteleyerek söz konusu anlaşmayı reddettiklerini vurguladı.
Üç ülke arasındaki mutabakat ve Ürdün’den gelen tepkiler
Suudi Arabistan, Irak, Suriye ve İsrail’le komşu olan 10 milyonu aşkın nüfusa sahip Ürdün, küresel su endeksine göre dünyanın su konusundaki en fakir ikinci ülkesi.
Ürdün Su Bakanlığı, 22 Kasım’da Ürdün, İsrail ve BAE’nin 2022 yılında enerji ve su alanında ortak bir projenin fizibilite sürecine başlanması için “niyet beyanı” imzaladığını bildirmişti.
Projeye göre Ürdün İsrail’e yıllık 600 megavat güneş enerjisi, İsrail de Ürdün’e 200 milyon metreküp arıtılmış su ihraç edecek.
Ürdün hükümetinin İsrail’le imzaladığı enerji karşılığında su teminini kapsayan “niyet beyanı” ülkede protestolara neden olmuştu.
Başbakan Hasavne bugün yaptığı açıklamada, BAE ve İsrail’le enerji ve su alanında imzaladıkları “niyet beyanının” bir anlaşma olmadığını savunmuştu.