Anayasa Mahkemesinin Resmi Gazete’de yayımlanan kararına göre CHP, 23 Temmuz 2018 tarihli 14 Numaralı İletişim Başkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin 17’nci maddesinde yer alan ve başkanlığın bütün kamu kurum ve kuruluşları ile diğer gerçek ve tüzel kişilerden “gerekli gördüğü bilgileri isteme” yetkisinin iptali istemiyle dava açtı.
Başvuruyu inceleyen Yüksek Mahkeme, bu yetkinin Anayasa’ya aykırı olmadığına hükmederek, açılan iptal davasının dayanaksız olduğuna üyelerinin büyük çoğunluğu ile karar verdi.
Söz konusu kararnamede, İletişim Başkanlığının görevleriyle ilgili gerekli gördüğü bilgileri bütün kamu kurum ve kuruluşları ile gerçek ve tüzel kişilerden doğrudan istemeye yetkili olduğu belirtiliyor.
Kararla, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığının belirlenen görevlerinin doğal sonucu olarak bilgi isteme yetkisinin düzenlendiğinden hareketle, iptal konusu yapılan ibarenin kişisel verilere ilişkin bir düzenleme niteliğinde olmadığı vurgulandı.
Ayrıca, 14 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığına verilen görevlerin amaç, kapsam ve sınır yönünden belirli ve öngörülebilir olduğundan 17. madde çerçevesinde belirsizlik olmadığı da açıkça ifade edildi.
Bu kararla, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığının sahip olduğu yetkinin, “83 milyonun kişisel verilerine ulaşma” iddialarıyla hiçbir ilgisinin olmadığının teyit edildiği belirtildi.
Kararname, Türkiye’nin iletişim koordinasyonunda bütüncül bir yaklaşım sağlıyor
Başkanlık, ilgili kararnamenin verdiği yetkiyle, görev alanına giren konularda bakanlıklar, kamu kurum ve kuruluşları, kamu iktisadi teşebbüsleri, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları, sivil toplum kuruluşları, üniversiteler ve diğer gerçek ve tüzel kişiler ile yakın iş birliği içinde bulunuyor.
Söz konusu madde, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığının, Türkiye’nin iletişiminin koordinasyonunu bütüncül bir yaklaşımla ve etkin şekilde yürütmesine imkan tanıyor.
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı 14 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi gereğince, “ulusal ve uluslararası kamuoyunu ve ilgili makamları zamanında ve doğru bilgilerle aydınlatmak”, “Türkiye hakkındaki propaganda faaliyetlerini takip etmek, dezenformasyonla mücadele etmek ve gerekli tedbirleri almak”, “kurumsal iletişim standartlarını sağlamak ve kamuda söylem birliğini tesis etmek”, “ulusal ve uluslararası alanda stratejik iletişim ve kriz yönetimi faaliyetlerini yürütmek” görevlerini yürütüyor.