Ümraniye’de erkek kuaförü işleten 35 yaşındaki Boyraz, lisede başlayan resim merakını önce duvar panoları yaparak devam ettirdi, sonra da maket evlerle başka bir boyuta taşıdı.
Atölyeye dönüştürdüğü Ümraniye’deki evinin bahçesinde maket evler yapan Boyraz, insanların doğup büyüdüğü ancak günümüzde artık pek de karşılaşılmayan evlere hayat veriyor. Maket yapılması talep edilen evlerin fotoğraflarını inceleyip önce eskiz oluşturan Boyraz, sonrasında strafor, alçı, tutkal ve rengarenk boyalarla küçük çaplı bir inşaata başlıyor.
Kaba inşaatın ardından evin pencereleri, perdeleri ve kapıları takılıyor, isteğe göre güneş enerjisi paneli, ahırı, bostanı, elektrik direği, su kuyusu ve daha birçok detayı da ekleniyor. Detaylar için genelde dönüştürülen atık malzemeleri kullanan Boyraz, projelerini en erken 1 haftada tamamlayarak, sahiplerine teslim ediyor.
“Eski şeyler yapmayı seviyorum”
Mustafa Boyraz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, eski şeyler yapmayı çok sevdiğini, çok eski ve yıkılacak olan anneannesinin evinin hatırasını yaşatmak için hayata geçirdiği maketle bu işe başladığını söyledi.
Bunun beğenilmesi üzerine kendisinden isteyenlere maket evler yaptığını ifade eden Boyraz, zamanla bunu ilerleterek, sosyal medya hesabı açtığını, buradan gelen siparişlere göre çalıştığını kaydetti.
Maketleri, fotoğraflara bakarak yaptığını dile getiren Boyraz, “Evini müteahhite veren bir arkadaşımız fotoğrafını attı. Çocukluğu orada geçmiş, hatırası varmış. Yaptım, çok da beğendi. Annesi ve babasına hediye etti, sürpriz yaptı. Şimdi oturmuş, salonda onu seyrediyor. Bazı evlerin birkaç tane maketini isteyenler de oluyor. Bir müşterimin dedesinin evinin maketini yaptım. Bunu gören kuzenlerinin isteği üzerine onlar için de yaptım.” dedi.
“Bu şu işe yarar’ diyorum, atmıyorum kullanıyorum.”
Boyraz, maketleri göz kararı yaptığını, eline küçük insan boyutunda bir obje alarak, her şeyi ona göre gerçekleştirdiğini ifade etti.
Bunun için alçı, strafor, tutkal ve çeşitli boyaları temel malzeme olarak kullandığına dikkati çeken Boyraz, “Bazen taş ev oluyor, topladığım taşları kullanıyorum. Çoğu zaman atık malzeme kullanıyorum. Mesele evde çöpe bir şey atılacak. Bakıyorum, ‘Bu şu işe yarar’ diyorum, atmıyorum kullanıyorum.” diye konuştu.
Boyraz, bir maketin en az bir hafta sürdüğünü, bazen 1 ay uğraştığını, evlerle ilgili çok fotoğraf olduğunda daha kolay çalıştığını ve detaya yer verebildiğini kaydetti.
“Memleket sevgisi çok”
Sokağa çıkma kısıtlaması nedeniyle kuaför dükkanları kapalı olduğu için maketlere yoğunlaştığını dile getiren Boyraz, “Bizde memleket sevgisi çok. Eskiye özlem de artı. Özellikle İstanbul’da daha çok arttı. Şu anda maketlerle bu sevgimi dışarıya vuruyorum.” değerlendirmesini yaptı.
İstanbul’da yaşayanlardan çok fazla maket talebi olduğunu anlatan Boyraz, şöyle devam etti:
“İnsanlar şehir hayatında yaşıyor ve memleketlerine gidemiyor. Bunlarla özlem gidermeye çalışıyor. Pandemi nedeniyle de memleketlerine gidemiyorlar. İnsanların içinde memleket özlemi var. Bizden bunu istiyorlar. Köye gidemedikleri için en azından bunlarla vakit geçiriyorlar. Bakıyorlar, çocuklarına gösteriyorlar. Hiç köyüne gitmemiş çocuklar oluyor. Hasret gideriyorlar, baktıkça o duyguları tekrar ortaya çıkıyor. Onlar için çok şey ifade ediyor. Biz bir maket olarak görüyoruz ama o evin içinde yaşayıp büyüyen, vakit geçiren insanlar daha çok duygulanıyor, daha çok şey hissediyor. Ben de onu vermeye çalışıyorum. İşin maddi boyutu bir yana bunları insanlarda gördüğüm zaman çok seviniyorum.”
Boyraz, sosyal medya hesabına gelen yorumların kendisini mutlu ettiğini kaydetti.
Küçük bir köy oluşturma hayali olduğunu dile getiren Boyraz, “Doğaçlama bir köy oluşturacağım. Bir Anadolu köyü, Anadolu evleri olacak. Camisi, ahırı, samanlığı, her şeyini yapmaya çalışacağım. Bir de sergi açabilmek istiyorum. İsteyen çok olduğu için elimde tutamıyorum. ‘Bunu satmayayım, vermeyeyim, kenara koyayım’ diyorum ama olmuyor, istiyorlar veriyorum.” ifadelerini kullandı.