Anne adaylarının mutlu anlarının en yakın tanığı olan ebeler, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını sürecinde bebekleri korumak için daha fazla mücadele veriyor.
Mersin Şehir Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Polikliniği’nde görevli ebeler, meslek hayatlarında karşılaştıkları sıra dışı ve mutlu anılarını anlattı.
Ebelerden Ayşe Seller, AA muhabirine, 15. yılını geride bıraktığı işini büyük bir heyecanla sürdürdüğünü söyledi.
Ebeliğin kutsal bir meslek olduğunu vurgulayan Seller, “Gebelerimizi doğuma aldığımızda aynı heyecanı biz de yaşıyoruz. Doğumların ardından çoğu gebemle göz yaşı döktüğümüzü hatırlıyorum. Anneye ‘Ikın’ derken biz de kendimi sıkıyoruz. Anneyle o sırada bir bütün oluyoruz.” dedi.
Seller, göreve başladığı ilk yıllarda unutulmaz anlara şahitlik ettiğine dikkati geçerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Sağlık evinde takibini yaptığım gebelerim vardı. O gebelerimden birisi doğum sancısıyla yanıma gelmişti. Gerekli malzeme olmadığından sıkıntıya girmemek ilçe hastanesine yönlendirmiştim. Gece saatlerinde kapım çalındı. Gebemin kocası gelmişti. ‘Ayşe hanım, eşimi ikna edemedim. Doğumu sizin yaptırmanızı istiyor.’ dedi. Hemen malzemeleri alıp evine gittim. Evde elektrik yoktu, gaz lambası yanıyordu. Bebek gelmeye başlamıştı. Doğumu gerçekleştirdim. Meslek hayatımın başındayken o koşullarda unutulmaz bir deneyim yaşamıştım. Ortam karanlıktı. Doğum sonrası kontrollerimi yapmak için el feneri istemiştim.”
Bir gün pazar alışverişi yaptığı sırada yıllar önce doğumuna eşlik ettiği bir anneyle karşılaştığını anlatan Seller, “Bir kadın koşarak bana doğru geldi. Direkt sarılınca şaşırdım. ‘Sizi hiç unutamadım, size çok dua ettim. Bu da doğurttuğunuz bebek hatırladınız mı?’ diye sorduğunda karşımda 7 yaşında bir erkek çocuğu gördüm. Bu duygu parayla satın alınabilecek bir şey değil. Çok duygulandım. Bu mesleği seçtiğim için çok mutlu oldum. O an ‘İyi ki ebe olmuşum.’ dedim.” diye konuştu.
Seller, Kovid-19 nedeniyle doğum süreçlerini titizlikle yürüttüklerini de belirterek, tüm tedbirlerin eksiksiz uygulandığını sözlerine ekledi.
İkinci bebek sürprizi yaşattı
Aytül Pırnal da meslekte geçirdiği 26 yılına çok duygusal anılar sığdırdığını dile getirerek, “Çok güzel bir yolculuk ve serüven yaşıyoruz. Doğum anlarında dünyada ne derdin varsa unutuyorsun, hiçbir şey düşünmüyorsun. ‘Sadece bir ağlama sesi için her şeyi veririm.’ diyorsun. Anneyle birlikte ağlayıp gülüyoruz.” ifadesini kullandı.
Pırnal, Kahramanmaraş’ın Afşin ilçesinde görev yaptığı sırada hayatı boyunca unutamadığı bir doğum anını şöyle anlattı:
“Birinci bebek doğdu. Tekrar muayene ettiğimde ikinci bebek olduğunu fark ettim. Anneye söylediğimde şaşırarak ‘Hayır, yok. Ben hissederdim, bilirdim.’ dedi. Anneyle konuşup onu sürece alıştırdım ve ikinci bebek doğdu. Ağlayarak ikinci bebeğini kucağına aldığında bütün derdini unutmuştu. Çok güzel anlardı.”
“Her gördüğümde ‘Bunu ben doğurtmuştum.’ diyorum”
Meryem Güngör de 22 yıldır meslekte geçirdiği zorlu süreci anlattı.
Bir ailenin en sevinçli dakikalarına tanıklık etmenin kelimelerle açıklanamayacağını ifade eden Güngör, “Her seferinde o kadar heyecanlanıyoruz ki her annenin bebeğine kavuştuğuna şahit olmak bambaşka bir duygu. Bebeğin ilk nefesini hissetmek, anneyle buluşturmak farklı bir his. Sanki benim çocuğummuş gibi heyecanlanıyorum. Kendi çocuğumu kucağıma alıyormuşum gibi mutlu oluyorum. Bebeğin bize ihtiyacını olduğunun farkındayız. Bu süreçlerde elimizden geleni yapıyoruz.” şeklinde konuştu.
Güngör, mezun olduğu ilk yılda büyük heyecan yaşadığı bir doğum yaptırdığını belirterek, “Gelinimiz doğumunu hastanede yaptırmak istemedi. ‘Sen yaptıracaksın.’ diyerek ısrar etti. Daha yeni mezun olmuştum. Nasıl yaparım diye düşünmüştüm. Ablalarımdan birinden yardım alıp evde doğumunu yaptırdık, yeğenimin ve şu anda 22 yaşında. Ona her baktığımda o anı hatırlıyorum.” ifadelerini kullandı.
Bir nöbeti sırasında komşusunun da doğumunu gerçekleştirdiğini dile getiren Güngör, şunları kaydetti:
“Komşumun bebeği dünyaya geldiğinde aynı heyecanı birlikte yaşadık. Bebeğin her büyüyüş anına şahit olmak bile ayrı bir keyif veriyor. Her gördüğümde ‘Bunu ben doğurtmuştum.’ diyorum. Annesi her gördüğünde çocuğuna ‘Bak bu senin eben.’ diyor. Çok güzel ve gurur verici bir duygu.”