Anadolu Ajansı’nın (AA) “Global İletişim Ortağı” olarak yer aldığı, Belek Turizm Bölgesi’ndeki NEST Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilen Antalya Diplomasi Forumu’nda moderatörlüğünü Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın yaptığı panele, Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati, Ürdün Dışişleri Bakanı Eymen es-Safedi ve Filistin Başbakanı Muhammed Mustafa katıldı.
Mısır Dışişleri Bakanı Bedir Abdullati, panelde yaptığı konuşmada, Gazze’nin yeniden inşası konusunun tartışılmasının zamanlama açısından çok iyi olduğunu, bu meselenin ivedilik arz eden bir konu olduğunu söyledi.
Arap ve Müslüman yeniden inşa ve iyileştirme planının uygulanmasının önemine değinen Abdulati, “57 tane Arap ve Müslüman ülke ve onların yanında uluslararası başka aktörler de var. Avrupa Birliği ve diğerleri. Onlar da bunun içerisine dahiller. Realistik davranıyoruz. Tabii ki bu önemli planın uygulanması elbette ki belli şartlara bağlı. Yani öncelikle en kısa zamanda bir ateşkesin olması lazım. Ateşkes çok önemli. Ateşkes sayesinde biz Gazze’nin yeniden inşası için ‘Uluslararası Kahire Toplantısı Konferansı’nı düzenleyebileceğiz.” ifadelerini kullandı.
Ülkesinin Katar ve ABD ile birlikte elinden geleni yaparak bir anlaşmaya varılması için çabaladığını kaydeden Abdulati, anlaşma sonunda, bazı esirlerin serbest bırakılması, insani ve tıbbi yardımların Gazze’ye tekrar girebilmesi ve bunun sürdürülebilir bir ateşkes olması için çalıştıklarını aktardı.
Abdulati, Gazze’de ateşkesin ardından Kahire’de düzenlemeyi planladıkları konferansa ilişkin şunları kaydetti:
“Ateşkesle birlikte iki gün içerisinde Kahire Konferansını toplayacağız. Birleşmiş Milletler’in de katılımıyla ve uzmanlaşmış uluslararası kuruluşlarla birlikte bizler dört tane workshop düzenlemeyi düşünüyoruz. Bir tanesi özel sektörün rolü, ikincisi yönetişim ve güvenlik, üçüncüsü iyileşme ve yaraların sarılması, dördüncüsü de Filistinlilerin kendi anavatanlarında, topraklarında kalmalarının sağlanması ve bunu yaparken de tabii ki sahada geçici barınma birimleri gibi insan onuruna yakışan unsurların kendilerine sağlanması ki bunun yanında temel hizmetler, içme suyu gibi unsurlar da var.”
Yeniden inşa planının sahada uygulanabilir kılınması için Filistin yönetimi ile birlikte hareket edeceklerini söyleyen Mısırlı Bakan, “Temel amaç Filistin halkının kendi evlerinde kalmasını sağlayabilmek. Çünkü bu insanları kendi anavatanlarından başka bir yere göndermenin ne yasal ne de ahlaki bir temeli yok.” ifadelerini kullandı.
Gazze’de yaşayan Filistinlilerin “geçici yerleştirme” ya da “kalıcı yerleştirme” hangi isim ya da sloganla olursa olsun anavatanlarından uzaklaştırılmasının mümkün olmadığını söyleyen Abdullati, şunları kaydetti:
“Bizim Ürdün olarak da, Mısır olarak da yapmaya çalıştığımız bu. Biz ABD, Katar ve uluslararası toplum ile işbirliği içerisinde bunu sağlamaya çalışıyoruz ve bu toplantının zamanlaması gerçekten bu anlamda çok önemli. Avrupa’dan, Rusya’dan, Çin’den ortaklarımız da bizimle birlikte. Bu bağlamda biz Türkiye’ye gerçekten bu toplantıyı organize ettiği için minnettarız.”
Abdulati, ateşkesin ardından Gazze’yi kim yönetecek, nasıl yönetecek sorularının önem arz ettiğini Gazze’den teknokratlardan 15 kişiden oluşan bir yönetimin Filistin hükümeti ile işbirliği içerisinde Gazze’yi 6 ay boyunca idare edeceğini kaydetti.
“Bu 6 aylık geçici komitenin yönetimi ile birlikte Filistin yönetimi Gazze’yi yönetebilmek için güvenlik anlamında olsun günlük yaşamın akışı anlamında olsun Gazze’nin yönetilmesiyle alakalı her unsuru içerisine alacak şekilde işbirliği yapacak ve bunun sonucunda da Gazze ve Batı Şeria’nın birbirleriyle bir olabilmesini sağlamak. Güvenlik anlamında böyle bir vizyonumuz var.” diyen Abdulati, Mısır’ın Filistinli polisleri eğittiğini ve eğitim sonrasında bu polislerin Gazze’de konuşlandırılarak güvenliğini sağlayacaklarını söyledi.
Abdulati, Filistin davasına bir çözüm bulunamazsa ve 1967 sınırları çerçevesinde Doğu Kudüs’ün başkenti olduğu bir Filistin Devleti kurulmadıkça bölgede kimse için güven ve istikrar olmayacağını sözlerine ekledi.
“Yıkımı, cinayetleri durdurmamız lazım”
Ürdün Dışişleri Bakanı Eymen es-Safedi, ortaklarla adalet için, bölgenin istikrarı için çalıştıklarını söyledi.
“Yıkımı, cinayetleri durdurmamız lazım. Gazze’de devam ediyor bu durum. Vahşi saldırıların bir an önce son bulması gerekiyor.” diye konuşan Ürdün Dışişleri Bakanı Safedi, İsrail’in hedeflerini Arap ülkelerini feda ederek gerçekleştirdiğine işaret etti.
İsrail’in yaptıklarını ve bunların sonuçlarının tüm dünyaya gösterilmesi gerektiğine işaret eden Safedi, “Filistinli insanların güvenliğini temin etmeliyiz, bunu yapamazsak bölge hiçbir zaman güvende olamayacak.” dedi.
Gazze’de 2 milyon insana bir lokma ekmek bile götürülemediğini, Filistinlilerin temel haklardan mahrum kalmaması gerektiğini anlatan Safedi, “İsrail sürekli gerçekleri çarpıtıyor.” diye konuştu.
Filistin’in özgür ve bağımsız bir ülke olarak tanınmasını istediklerini, adil ve hakkaniyetli barış için Filistinlilerin meşru isteklerinin kabul edilmesi gerektiğini söyleyen Safedi, “Uluslararası toplum olarak böyle devam edemeyiz. İsrail Başbakanı ve kabinesindeki radikal Bakanlar bölgenin geleceğini ve Filistinlilerin geleceğini rehin almış durumda. Böyle bir ideolojiye hizmet ediyorlar.” değerlendirmesinde bulundu.
Gazze’deki Filistinlilerin Suriye’ye göçüne yönelik iddialara ilişkin soruya cevap veren Ürdün Dışişleri Bakanı Safedi, “Filistinliler kendi topraklarında kalmak zorundalar, orası onların ata yurdudur. Hukuki, insani, etik, siyasi pozisyonumuz budur. Filistin Filistinlilerindir, Ürdün Ürdünlülerindir. Sadece balon diyebileceğim bir dezenformasyon var. Suriye kendi halkı için yeniden inşa sürecinde.” dedi.
“Filistin halkı bağımsızlık için uzun bir yolda”
Filistin Başbakanı Muhammed Mustafa, Filistin ve Filistin halkının ekonomik güçlüklerle tehdit edildiğini ifade ederek, “Ancak halklar zaferi tadacaktır ve zafer halkın olacak.” diye konuştu.
Gazze’de savaşın yeni başlamadığını, Filistin halkının 1948’den beri her türlü savaş, zulüm, yerinden edilme, yıkım ve açlıkla sınandığını dile getiren Mustafa, şunları kaydetti:
“Filistin halkı barış, güvenliği ve bağımsızlığı için uzun bir yolda. Ancak sorumluluk bilincinde hareket edersek, yani hem Gazze’yi korumaya çalışıp, hem de Batı Şeria’da istikrarı sağlamaya çalışırsak sonuç olumlu olacak. İsrail ne yaparsa yapsın oradaki varlığımız çok önemli. Mülteci kampındakiler dahil 60 binden fazla Filistinli yerinden edildi. İsrail şirketlerinde çalışan 200 binden fazla Filistinli işinden edildi. Batı Şeria’da 100’den kontrol noktası oluşturuldu ki vatandaşların ve ürünlerin hareketi kontrol altına alınabilsin. Vatanımızı, toprağımızı ve geleceğimizi ne pahasına olursa olsun koruyacağız.”
İsrail’in yaptıklarına rağmen 149 ülkenin Filistin’i tanıdığını ve bir devlet olarak gördüğünü ifade eden Filistin Başbakanı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a, hükümete ve Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’a her zaman destek oldukları için teşekkür etti.