Ekolojik Araştırmalar Derneği (EKAD) Başkanı Ali Fuat Canbolat başkanlığında hazırlanan Deniz Kaplumbağaları İzleme ve Koruma projesi kapsamında 10 yıl Belek’te gönüllü çalıştıktan sonra 2 yıldır da Manavgat’ın Kızılot sahilinde kamp kuran 31 yaşındaki Polat’ın zorlu mesaisi mayıs aylarında başlıyor.
Sorumlusu olduğu ekip ile mayısın 15’inden ekimin sonuna kadar her sabah 04.00’te uyanan Polat; mayıs, haziran ve temmuz aylarında ergin kaplumbağaların izleriyle yuvaların yerlerini tespit ediyor.
26 kilometrelik sahilde iz takibi gerçekleştiren Polat, yuvaların üzerine bilgiler yazılı çubuk yerleştiriyor ve GPRS ile işaretleme yapıyor.
Etrafını tahta çubuklar ve uyarıcı levhalarla çevirdiği yuvaları koruma altına aldıktan sonra kamp merkezine dönerek elde ettiği bilgileri veri tabanına giren Polat, temmuzun sonunda başlayan yumurtadan çıkış döneminde de yavruların denize ulaşıp ulaşmadıklarını kontrol ediyor ve yuvalarında sıkışan kaplumbağaları kurtarıyor.
Yuvadaki yumurtaları tek tek sayan, yumurta ile yavruların istatistiklerini tutan Polat, nesli tükenme tehlikesi altındaki bir canlının popülasyonunun artmasına yardımcı olmanın verdiği huzur ile yeniden dinlenmeye geçiyor.
“Kaplumbağalara gönül verdim ve bu şekilde de devam edecek”
EKAD Kızılot Bölgesi Proje Sorumlusu Fatih Polat, AA muhabirine Kültür ve Turizm Bakanlığının desteği ve Derneğe tahsis ettiği alanda kamp kurarak yıllar sonra Kızılot Yuvalama Alanı’nda çalıştıklarını söyledi.
Geçen yıl 2 bin 150 yuvayı kayıt altına alarak korunmasını sağladıklarını anlatan Polat, bu yıl da şu ana kadar 528 yuva kayıtlarının bulunduğunu dile getirdi.
Kendisine, eski Antalya Valisi Münir Karaloğlu tarafından “Caretta ebesi” lakabının konulduğunu anımsatan Polat şöyle konuştu:
“EKAD’daki diğer gönüllüler ile Belek ve Kızılot’ta her yıl ortalama 2 bin 500’e yakın yuva tespit ediyoruz. Bu da 12 yılda 30 bin yuvaya denk geliyor. Çalışma sürem boyunca ortalama 1 milyon 500 bine yakın yavruyu denizle buluşturduk. Bu yavruların çok çok az bir kısmı maalesef hayatlarını sürdürebiliyor. Bu nedenle onları korumaya devam ediyoruz. Kaplumbağalara gönül verdim ve bu şekilde de devam edecek. Yüksek lisans tez konum da deniz kaplumbağaları üzerine. Doktora konum da aynı şekilde olacak. Amacım caretta carettaların korunmasına ömrüm yettiği kadar destek olabilmek.”
Hâlâ ilk günkü gibi yavruların denize buluştuğu anlarda duygulandığını anlatan Polat, “Ekip arkadaşlarımızla aylarca büyük bir emek veriyoruz. Bu emeğin meyvesinin denizle buluşması bizi mutlu ediyor.” diye konuştu.
Yavrulama alanlarında insanların büyük tahribata neden olduğuna dikkati çeken Polat şunları kaydetti:
“İnsanlar artık bu yuvalama kumsallarında duyarlı olmalı. İnsanlar arazi araçlarıyla, traktörleriyle yuvaların üzerinden geçiyor ve yumurtalar kırılıyor ya da yavrular içerisinde sıkışabiliyor. Piknik için sahile gelen insanlar yuva etrafına koruma için diktiğimiz çubukları mangal yakmak için alıyor. Sahillerden bahçe dekoru için kepçe ile kum alındığına da zaman zaman şahit olduk. Yuvayı da alıp götürebiliyorlar. Gece deniz kaplumbağaları yuva yapmaya çıktığında telefon ışıklarıyla üzerlerine gidilmemesi gerekiyor. Hemen onlara güvenilir ortam oluşturulması gerekiyor.”