Yüksek kesimlerindeki ilçelerden satın aldıkları ya da aileden kalma arazileri değerlendiren Antalyalılar ikinci konut ediniyor. Yoğun olarak tercih edilen Korkuteli’de de ilçe merkezi ve kırsal mahallelerde yaz aylarında nüfus yoğunluğu yaşanıyor.
Yukarı Karaman Mahallesi’nin yaklaşık 80 haneden oluşan Yayla Kütükçü mevkisi de yaz aylarında nüfus yoğunluğunun arttığı yerleşim yerlerinden biri.
Mahalle sakinleri, elektrik ve su aboneliği gibi yasal prosedürleri yerine getirmelerine ve su saatlerini de monte etmelerine karşın, su ihtiyaçlarını başka bölgelerdeki çeşmelerden bidonlara doldurarak karşılıyor.
Mahalle sakinlerinden bir kısmı özel araçlarıyla su doldurdukları bidonları taşırken, bir kısmı suyu havuz ve tanklarda depoluyor. Vatandaşlar, yaşadıkları su sorunun çözülmesini bekliyor.
“(Yetkililer) Aslında çözmek istemiyorlar bence”
Yukarı Karaman Muhtarı Faruk Bahşi AA muhabirine, 5 mevkiden oluşan mahallelerinde yaz aylarında nüfusunun arttığını belirtti.
Bahşi, “Yayla Kütükçü’de 80 abone var ama hiç su yok. Hiç su hattı da yok. 2 dönemdir muhtarım ama su getiremedik oraya. Yetkililer ‘çözeceğiz’ diyor. Aslında çözmek istemiyorlar bence. Bir depo koyulup, çevresindeki akarsular toparlanarak su sağlanabilir.” diye konuştu.
Bölgede yaşayanlara 2015 yılında su abonelik numaralarının verildiğini ifade eden Bahşi, buna rağmen Yayla Kütükçü’de ihtiyacın bidonlarla taşınarak sağlandığını söyledi.
Mahalle sakinlerinden Tahsin Keser ise köy olarak susuzluk nedeniyle büyük sorun yaşadıklarını ifade ederek, 7 yıldır abonelikleri olmasına rağmen su verilmemesini anlayamadıklarını dile getirdi.
Civardaki tüm köylerin suyu olduğunu ancak kendilerinin çeşmelerden bidonlarla ya da tankerle su taşıdıklarını kaydeden Keser, evinde çeşmesinden su akan kimse olmadığını ama 80 hanenin de su aboneliği olduğunu belirtti.
Fotoğraf: Bekir Bektaş/AA
Keser, “Yetkililer ‘vereceğiz’, ‘Bugün, yarın olacak’ diyor. Benim evimin 30 metre ilerisinden Korkuteli’ye ana boru geçiyor ama bize su verilmiyor” dedi.
Gürcü Canbakış da yurt dışında çalışıp emekli olduktan sonra atadan kalma yerlerine yerleşme kararı aldıklarını ancak geldikleri günden beri susuzlukla mücadele ettiklerini ifade etti.
Özellikle kadınların büyük sorun yaşadığını kaydeden Canbakış, bulaşık yıkamanın ciddi sorun olduğunu, çamaşırlarını yıkamak için de Antalya şehir merkezine gitmek zorunda kaldıklarını söyledi.
Canbakış, “Hiç mi yaylaya gelmeyelim? Susuz ölelim mi biz burada? Afrika’ya bile sondaj yapılıyor ama bizim burada su yok. Antalya’ya 100 kilometre mesafedeyiz. 1 saatlik yol ama susuzuz.” dedi.
“Annem, babam, atalarımız tuluklarla, eşeklerle su taşırlardı. Ben 65 yaşıma geldim ama halen suyum yok.” diyen Hatice Şimşek de yetkililerden mahallenin su sorununun çözülmesi için yardım beklediklerini dile getirdi.
ASAT’tan konuya ilişkin açıklama
Antalya Su ve Atık Su İdaresinden (ASAT) konuya ilişkin yapılan açıklamada ise “Söz konusu su aboneliklerinin muhtarlıklar tarafından verilmiş abonelikler olup 6360 sayılı yasa kapsamında kurumumuza devredilmiştir.” ifadelerine yer verildi.
Bölgenin belirli bir su kaynağı ve şebeke hattı olmadığı belirtilen açıklamada, ASAT Genel Müdürlüğünün bölgedeki çalışmalarının sürdüğü bildirildi.
Açıklamada şunlar kaydedildi:
“Bölgede sondaj için jeolojik ve jeofizik etütler yapılmış ve halen yapılmaya da devam etmektedir. Bölgenin kendi sınırlarında zemin yapısında uygun su bulunabilecek bir yer tespit edilememiştir. Geçtiğimiz yıl ve bu yıl komşu mahalle sınırları içinde tespit edilen sondaj noktalarına çalışma yapılması, vatandaşlar arasındaki sosyal problemlerden dolayı engellenmiştir.”