Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü ekipleri, Manavgat’ta 2019’da Evrenseki Deresi’nde yaşanan balık ölümleri nedeniyle bölgedeki otellerde araştırma yaptı. 5 yıldızlı otelin atık su arıtma tesisinden alınan numunelerdeki değerlerin, ‘Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği’ değerlerini aştığı tespit edildi. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü’nce otele idari para cezası uygulandı, otelin sorumlu müdürü H.A. hakkında suç duyurusunda bulunuldu.
Manavgat Cumhuriyet Savcılığı’nın hazırladığı iddianamede, otelden alınan suların incelenmesinde; standart kirlilik değerlerini aştığı, otele Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü’nce idari yaptırım uygulandığı, sanığın alınan ifadesinde çevreyi kirletecek herhangi bir eylemde bulunmadıklarını ve kendilerine uygulanan cezayı ödediklerini söylediği anlatıldı.
İddianamede, otelin sorumlu müdürü H.A.’nın, “çevreyi kasten kirletme” suçunu işlediği belirtildi. Manavgat 1. Asliye Ceza Mahkemesi’ne gönderilen iddianamede, sanığın cezalandırılması talep edildi. İddianameyi inceleyen mahkeme, yetkisizlik kararıyla dosyayı iade etti. İncelemenin ardından dosya, Manavgat 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’ne sevk edildi.
‘İhbarda bulundum’
İddianamenin kabul edilmesinin ardından yapılan duruşmada, tutuksuz sanık H.A. hazır bulundu. İfade veren H.A., “Söz konusu otelin işletme müdürüyüm. Çevreye karşı duyarlı bir insanım. Derenin renginin değiştiği zamanlarda 186’yı arayarak ihbarda bulundum” dedi.
Otelin inşasında, yağan yağmurun akıp gitmesi için kanal yapıldığını anlatan H.A., “Manavgat’ta yağmur çok yağdığı için sular bu kanaldan akıp dereye gidiyor. Otelin havuzu vardır. Havuzun kirlenen suyu değiştirilirken, atık sular ve çamaşırhanenin kirli sularının tamamı rögara gider. Kesinlikle dereyle bir bağlantısı yoktur. Dosyadaki bilirkişi raporunu kabul etmiyorum. Hakkımdaki suçlamayı kabul etmiyorum, beraatimi talep ederim” diye konuştu.
İtiraz yolu açık
Duruşmada esas hakkındaki görüşünü açıklayan savcılık ise, çevre kirliliğiyle ilgili kimya yüksek mühendisi, su ürünleri mühendisi ve çevre mühendisinden oluşan bilirkişi heyetinin hazırladığı raporda; deşarj edilen akışkanların, yaşayan canlılar açısından tedavisi zor hastalıkların ortaya çıkmasına, üreme yeteneğinin körelmesine ve hayvanların veya bitkilerin doğal özelliklerini değiştirmeye neden olabilecek nitelikte olduğunun belirtildiği ayrıca çevrede kalıcı etki yaratıp yaratmadığının bildirilemediğinin saptandığı aktarıldı. Savcı, esas hakkındaki görüşünde sanık H.A.’nın ‘çevrenin kasten kirletilmesi’ suçunu işlediğini belirterek cezalandırılmasını talep etti.
Mahkeme heyeti, kararında, sanık H.A.’nın ‘yaşayan canlılar açısından tedavisi zor hastalıkların ortaya çıkmasına, üreme yeteneğinin körelmesine, hayvanların ve bitkilerin doğal özelliklerini değiştirmeye neden olabilecek nitelikte çevreyi kasten kirletme’ suçunu işlediğinin sabit olduğunu belirtti. Sanığa, 7 gün içinde itiraz yolu açık olmak üzere, 4 yıl 2 ay hapis ve 4 gün adli para cezası verildi.