Manavgat ilçesinde 2017’de örtü altı muz üretimine başlayan girişimci Şevki Öncel, yurt dışından getirttiği fidanlardan istediği verimi alamayınca 2 yıl önce 3 bin metrekarelik alana ANATOM’u kurdu.
Steril kıyafetlerle girilen merkezin laboratuvarında bioteknoloji ve ziraat mühendislerinden oluşan 60 kişilik ekip, yaklaşık 70 çeşit fidanın anaçlarından aldıkları numunelerle mikroskop altında melezleme yapıyor.
Kavanozlarda özel sıvı besinler içerisine büyümeye bırakılan bitki hücreleri gelişim evrelerine göre çeşitli odalarda bekletiliyor.
Merkezde bademden şeftaliye, ahudududan yaban mersine, mangodan avokadoya kadar çok sayıda yerel ve tropikal meyvenin fidan üretimi yapılıyor.
Laboratuvar ortamında büyüyen hastalıklara dayanıklı, iklim şartlarına uygun verimi yüksek fidan ve tohumlar üreticilere gönderiliyor.
“Yanlış fidan ve sıkıntılı ürünlerden dolayı ciddi bedeller ödedik”
ANATOM AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Şevki Öncel, AA muhabirine, ülke tarımına katkı sağlamak için 6 yıl kadar önce tarımsal üretime başladığını ve bu alanda birçok yatırım yaptığını söyledi.
Ürün yelpazesini çeşitlendirmek için ülkede yetişmeyen fidan ve tohumların üretimini yaptıklarını belirten Öncel, “Akdeniz iklimine uygun tropikal meyve ve çeşitli tohumları getirttik ama bu süreçte yanlış fidan ve sıkıntılı ürünlerden dolayı ciddi bedeller ödedik. Bunun üzerine bu işin ehil ellerde olması gerektiğine karar verdik.” dedi.
Yaşanan sorunlardan dolayı tohumu kendilerinin üretmesi gerektiği düşüncesiyle ANATOM’u kurduklarını anlatan Öncel, sağlıklı, iklim şartlarına dayanıklı ve verimli tohumlar üretmeye başladıklarını vurguladı.
“Mikroplardan arındırılmış, sağlıklı bitkiler üretiyoruz”
Tohum laboratuvarı için 100 milyon liralık yatırım yaptıklarını dile getiren Öncel, sözlerine şöyle devam etti:
“Yılda 4 milyon fidan üretimi yapabilecek bir laboratuvar merkezine sahibiz. Anaçlardan aldığımız numuneleri laboratuvar ortamında çoğaltarak, mikroplardan arındırılmış, sağlıklı bitkiler üretiyoruz. Aynı zamanda ülkemizde olmayan çeşitli fidanları laboratuvarda üreterek ismi ve tesciliyle beraber yerli ve milli yapıyoruz. Merkezimizde şu anda 60-70 çeşit fidan üretiyoruz ve Akdeniz iklimine uygun tropik meyvelere de geniş yer veriyoruz. Ülkemize bir faydamız olsun, üreticiler sağlıklı, virüsten arındırılmış, her türlü yaşam şartları test edilmiş fidanlarla bu işe başlasınlar, hayal kırıklıklarıyla sektörden uzaklaşmasınlar istiyoruz.”
Öncel, laboratuvarda üretilen fidan ve tohumların yüzde 60’ını iç pazara yüzde 40’ını ise dış pazara gönderdiklerini kaydetti.
Türk cumhuriyetleri başta olmak üzere, İran ile Gürcistan’a fidan ve tohum satışı yaptıklarını aktaran Öncel, bunların dışında Fransa, İspanya ve Yunanistan gibi Avrupa ülkelerinden bazı tarım firmalarının kendileriyle ticaret yapmak istediğini ifade etti.
“Bu tür tesisler ülkemizin geleceği için çok önemli”
Siparişe özel ürünleri de laboratuvarda yetiştirdiklerini vurgulayan Öncel, tohumun fidan aşamasına gelmesi için 6-7 ay gerektiğini ancak hücreden çoğaltılan bitkinin 21 gün gibi kısa bir süreye ihtiyaç duyduğunun altını çizdi.
Laboratuvardaki bir kavanozun içinde 20 bitki yer aldığını ve bunu 1000 bitkiye kadar çoğaltma imkanına sahip olduklarını ifade eden Öncel, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Yıllarca yurt dışından aldığımız fidanlardan nedeniyle Türkiye’de olmayan zararlı böcek ve hastalıkların ülkemize geldiğini gördük. En azında biz şu anda kendi üretimimiz için bunu engellemiş olduk. İthalat için dışarıya paramız gitmiyor, bunun yanı sıra kendi çeşitlerimizi kendimiz geliştirebiliyoruz. Tohum ve fidanlar stratejik bir konu. O yüzden bu tür tesisler ülkemizin geleceği için çok önemli.”
Öncel, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığından AR-GE belgesini aldıktan sonra TÜBİTAK ile çalışmaya başlayacaklarını da sözlerine ekledi.