Avrupa Parlamentosu’nun (AP) üye ülkelerdeki casus yazılım kullanımlarını araştırmak için kurduğu PEGA isimli komitenin raportörü Hollandalı milletvekili In t’ Veld, hazırladığı taslak raporla ilgili basın toplantısı düzenledi.
Üye ülkelerdeki yetkililerin komite ile çalışmakta istekli olmaması nedeniyle resmi bilgi ve teyide ulaşmakta güçlük çektiklerini belirten In t’ Veld, yalnızca açık kaynaklardan bilgi toplayabildiklerini ve kısıtlı imkanlarla çalıştıklarını vurguladı.
In t’ Veld, Yunanistan’daki skandalla ilgili soruşturmanın devam etmesi nedeniyle şimdilik ancak nihai olmayan değerlendirmeler yapmanın mümkün olduğunu dile getirerek “(Casusluğun) Çok sistematik ve geniş ölçekli biçimde, açıkça siyasi stratejinin parçası olarak kullanıldığını söyleyebiliriz.” ifadesini kullandı.
Raportör, Başbakan Kiryakos Miçotakis’i eleştirerek, Başbakan’ın en azından dinlenen muhalif lider ve AP milletvekili Nikos Andrulakis ile gazeteci Thanasis Kukakis’in dosyaları üzerindeki gizliliği kaldırabileceğinin, resmi bilgilere ulaşımı kolaylaştırıp, olaya ışık tutabileceğinin altını çizdi.
In t’ Veld, (Predator casus yazılımını meydana getiren) Intellexa şirketine yönelik sağlıklı bir soruşturma olmadığını; sunuculara, bilgisayarlara el konulmadığını, idarecilerin sorguya çekilmediğini vurgulayarak “Şimdiye kadar kanıtların yok edilmiş olduğunu düşünüyorum.” dedi.
Son skandalda ifşa edilen liste uzayabilir
Yunanistan’da Documento gazetesinin ortaya attığı, siyaset, medya ve iş dünyasından 33 önemli ismin dinlendiği yönündeki iddialarla ilgili soru üzerine Raportör In t’ Veld, “Bunlar ilk ifşalar değil. Bir süredir devam ediyor. Bir yıldır şikayetler var. Yetkililerin soruşturmalarında biraz daha fazla acele davranabileceklerini düşünüyorum.” diye konuştu.
In t’ Veld, şöyle devam etti:
“Eğer doğru anladıysam Miçotakis 33 kişilik listenin varlığını ya da gerçekliğini inkar etmiyor. Başkaları da eklenebilir. Miçotakis sadece hükümetin bununla bir ilgisi olmadığını, failin dış aktör olduğunu söylüyor. Bunun çok makul bir hipotez olduğunu düşünmüyorum. Soruşturmadan ne çıkacağını göreceğiz ama diğer yandan somut kanıtlara erişilememesinden kaynaklanan hayal kırıklığını ve eleştirileri anlıyorum ve paylaşıyorum.”
Raportör, listedeki kişileri dinleyenin hükümet olup olmadığına ilişkin sorusunu, “Listedeki isimlere bakın. Liste açıkça siyasi bir liste. Hangi birey bu belirli kişileri dinlemek için yeterli paraya ve motivasyona sahip olabilir?” diye yanıtladı.
AB genelinde casusluk muhalif sesleri bastırmak için sistematik olarak kullanılıyor
In t’ Veld, AB’de casusluk yazılımının kullanılmasının demokrasiye doğrudan zarar verdiğinin, muhalif sesleri, basın özgürlüğünü ve sivil toplumu hedef aldığının altını çizerek “Casusluk skandalı ulusal değil, AB ölçeğinde bir skandaldır.” ifadesini kullandı.
“Casusluğun sistemin, vatandaşları ya da hükümetlere muhalif kişileri, muhalefeti ve gazetecileri kontrol etmek için tasarlanmış bütünleşik bir parçası olduğunu gördüğümüzü düşünüyorum.” diyen In t’ Veld, İspanya, Almanya, İtalya, Fransa, Hollanda gibi ülkeler de olmak üzere tüm AB ülkelerinde casus yazılımlarının kullanıldığına işaret etti.
Raportör In t’ Veld, Güney Kıbrıs Rum Yönetimiyle ilgili değerlendirmesinde, “Kıbrıs casus yazılım ihracatının merkezi oldu.” dedi.
– Konsey ve Komisyon üstüne düşeni yapmıyor
In t’ Veld, komitenin temmuzda AB Konseyine yazdığı mektuba ancak dün akşam yanıt alabildiklerine işaret ederek “‘Mektubunuz için çok teşekkür ediyoruz ancak bu konu sizi (AP’yi) ilgilendirmez. Biz kendimizi sorumlu hissetmiyoruz’ şeklinde yanıt aldık.” dedi.
Hollandalı vekil, Konseye casus yazılım kullanımıyla ilgili özel bir zirve düzenlemesi teklifinde bulunacağını söyledi.
In t’ Veld, AB Komisyonunun dış aktörlere karşı demokrasiyi savunduğunu, yalan haberler ve dezenformasyonla mücadele ettiğini ancak AB içerisinde meydana gelen olaylarda demokrasinin zarar görmesi karşısında sessiz kaldığını kaydetti.
– Yunanistan’da dinleme skandalı
Uluslararası Basın Enstitüsü (IPI), nisanda Yunan gazeteci Tanasis Kukakis’in cep telefonunun 2021’de 10 hafta boyunca “Predator” isimli casus yazılımla takip edildiğini bildirmişti.
Muhalefet partisi Değişim Hareketinin (KINAL) lideri ve Avrupa Parlamentosu (AP) Milletvekili Nikos Andrulakis ve ana muhalefet partisi Radikal Sol İttifak (SYRIZA) Milletvekili Hristos Spirtzis de telefonlarına casus yazılım programı “Predator”u yükleme girişiminin olduğu gerekçesiyle suç duyurusunda bulunmuştu.
EYP Başkanı Panagiotis Kontoleon ve “Predator” ile ticari ilişkileri olduğu iddia edilen ve aynı zamanda Miçotakis’in yeğeni olan Başbakanlık Genel Sekreteri Grigoris Dimitriadis, skandal nedeniyle görevlerinden ayrılmıştı.
Son olarak Documento gazetesinin haberinde 6 Kasım’da eski Başbakan Antonis Samaras ve Dışişleri Bakanı Nikos Dendias’ın da aralarında olduğu siyaset, medya ve iş dünyasından 33 önemli kişinin casus yazılımla dinlendiği ileri sürülmüştü.