Japonya’daki Yamagata Üniversitesi’nce yürütülen araştırmada, 6 yıllık bir süre boyunca her yıl sağlık kontrolü yaptıran 40 yaş ve üzeri 8 bin 558’i erkek, 12 bin 411’i kadın olmak üzere 20 bin 969 kişinin verileri incelendi.
Araştırmacılar deneklerin cinsel istek seviyelerine ilişkin ilk verilerini ve yıllar sonraki verilerini karşılaştırdı. Bu süre içerisinde deneklerden 503’ü hayatını kaybetti.
Bilim insanları, cinsel isteksizlik yaşadığını belirten erkeklerde kanser ve diğer ölüm nedenlerine bağlı ölüm riskinin çok daha yüksek olduğunu tespit etti. Söz konusu bağlantının, yaş, yüksek tansiyon, diyabet, sigara ve alkol kullanımı, vücut kitle endeksi, eğitim, medeni hal, gülme sıklığı ve psikolojik rahatsızlıklar gibi faktörler incelendiğinde de aynı şekilde mevcut olduğu belirtildi.
Cinsel isteksizlik ve ölüm riski arasındaki ilişkiye dair bilim insanları, şu ifadelere yer verdi:
Kadınlarda böyle bir bağlantı yok
Araştırmada ayrıca, kadınların cinsel isteksizlik yaşadığını belirtme oranının erkeklere nazaran daha fazla olduğu görüldü. Buna göre, kadın katılımcıların yüzde 16’sı cinsel isteksizlik yaşadığını belirtirken, erkeklerde bu oran yüzde 8 oldu. Kadınlarda ise cinsel isteksizlik ile ölüm riski arasında ciddi bir bağlantı tespit edilemedi.
Gözlemsel bir araştırma olması nedeniyle hangi faktörün sebep, hangisinin sonuç olduğu bilinmiyor. Ancak bilim insanları, erkeklerdeki cinsel isteksizliğin ‘sağlıksız yaşam tarzı’ ile bağlantılı olabileceği ihtimali üzerinde duruyor:
Söz konusu duruma neyin neden olduğuna dair daha fazla araştırma yapılması gerektiğinin altını çizen bilim insanları, muhtemel bir bağlantının olabileceği yönündeki tespitin de önemine vurgu yaptı.
Öte yandan uzmanlara göre cinsel isteğin sürdürülmesi, yaşam süresi üzerinde olumlu etkiler sağlayabilir. Araştırmanın kısıtlı çerçevesine rağmen bilim insanları, Japonya’daki yaşlı nüfus arasında halk sağlığında önemli bir faktör olması gerekçesiyle cinsel istek konusunda farkındalık yaratılması gerektiğini belirtti:
“Kanada hükümeti, halk sağlığı çalışmaları kapsamında, cinsel aktiviteyi ‘iyi yaşlanma’ gündeminin bir parçası olarak desteklemeye başladı. Japonya’daki yaşlılar arasında, sekse ilişkin Batıya oranla daha fazla önyargı var. Bulgularımızın Japonya’da cinselliği savunarak halk sağlığını geliştirmeye yardımcı olacağını umuyoruz.”