Eskişehir’in Mahmudiye ilçesinde Tarım ve Orman Bakanlığı Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğüne (TİGEM) bağlı Anadolu Tarım İşletmesinde tavla (at ahırı) çavuşu 53 yaşındaki Arif Köse taylarla evladı gibi bakıyor.
İşletmenin safkan Arap taylarının bulunduğu Nurettin Aral Tavlası’na 25 yıl önce geçici işçi olarak ayak basan 2 çocuk sahibi Arif Köse, ailesinin geçimini buradan temin ediyor.
Çeyrek asrı mesleğine adayan Arif Çavuş; “Turbo”, “Ayabakan”, “Tamerinoğlu”, “Altaha”, “Bozok”, “Atom Karınca”, “Ufukbir”, “Hızlıtay”, “Yakupbey” ve “Anka” gibi geçmişte pistlerde adından söz ettiren şampiyon aygırların yavrularının da başarılı olması için çalışıyor.
Her sabah sekizde tavlaya gelmesiyle etrafını saran taylarla olan iyi iletişimi Arif Köse’nin mesleğine olan sevgisinin önemli bir göstergesi olarak takdir topluyor.
“Tayları, çocuklarımıza baktığımız gibi yetiştiriyoruz”
Geleceğin şampiyon adayı taylara adeta gözü gibi bakan Köse, geçen yıl emekli olmasına rağmen çok sevdiği mesleğinden kopamıyor. Yetişmesinde emeği olan tayların pistlerdeki başarısıyla gururlanan Arif Köse sağlığı el verdiği sürece tavladan ayrılmayı düşünmüyor.
Mesleğinde 25 yılı geride bırakan Arif Köse, AA muhabirine, doğum tavlasındaki tayların bakımından sorumlu olduğunu belirterek atlarla iç içe olmaktan duyduğu mutluluğu dile getirdi.
Aradan geçen onlarca yıldan sonra atların adeta evladı gibi olduğunu anlatan Köse şöyle konuştu:
“Tayları, çocuklarımıza baktığımız gibi yetiştiriyoruz. ‘Karaüzüm’, ‘Serhantay’, ‘Yılmabaşar’, ‘Derhadır’ gibi şampiyon Arap atlarını yetiştirdim. Onlar yarışlarda başarı gösterdikçe seviniyoruz. Bir taya yaklaşık 2,5 yıl bakıyoruz. Taylarımızı sahipleriyle buluşturduktan sonra yerlerine yenileri geliyor. Her giden tayın arkasından üzülüyorum ama yenileri gelince mutlu oluyorum. Yetiştirdiğim her tayın koşup birinciliği görmek çok güzel bir duygu. Türk Arap atçılığının önemli aygırlarından ‘Yavuzhan’ı unutamıyorum. O da buradan yetişen şampiyon atlardan. Taylar beni görünce hemen yanıma gelir. Sevmemi istiyorlar. Sürekli onlarla ilgileniyorum.”
“Sağlıklı olduğum sürece çalışacağım”
Köse, her gün sabah erkenden geldiği tavlada tayları ve kısrakları kontrol ettiğini belirterek daha sonra veterinerlerin tayları muayeneden geçirdiğini anlattı.
Kısraklar ile tayları meraya saldıklarını ifade eden Köse, “Atları meraya salıp, barınaklarını temizliyoruz. Günlük olarak alanları temizlenip, yemlemeleri yapılıyor. Bir tayın yaralanması beni de çok üzüyor. Bu mesleği yapmaktan pişman değilim. İşimi çok severek yapıyorum. Sabah sekizde geldiğim haradan akşam saat beşte ayrılıyorum ama aklım hep burada kalıyor. Buranın kokusuna alıştım. Bir gün izinli kalınca bile hemen buraya geliyorum. Hele şampiyon atların erkek bir tayı doğduğunda mutluluktan uçuyorum. Emekli olmama rağmen taylardan ayrı kalamadığım için yine çalışıyorum. At sevgisi nedeniyle işime devam ediyorum. Parada pulda gözüm yok. Sağlıklı olduğum sürece çalışacağım.” dedi.