Uluslararası ve yerel medyada, siyaseten “aşırı sağcı” görüşleriyle adlandırılsa da kendisini “liberteryen” ve “anarko-kapitalist” olarak tanımlayan Milei, bireysel özgürlüğü ve serbest piyasa modelini savunuyor.
Arjantinli uzmanlara göre, Milei’nin rekor oy almasının sebeplerinden biri de halkın yıllardır birbirini tekrar eden siyasetçilerden ve vaatlerden sonuç alamaması.
Milei’nin, Arjantin Merkez Bankasını kapatacağı, ulusal para birimi peso yerine dolara geçeceği vaatlerini yorumlayan uzmanlar, bu kararların “çılgın sonuçlara” yol açabileceği yönünde uyarıda bulunuyor.
Milei, kampanyasında, seçimleri kazandığı taktirde kamu harcamalarını kökünden keseceğini ifade ettikten sonra halkın arasına “elektrikli testere” ile çıktı.
Sosyal medyaya yansıyan görüntülerde, seçim günü bazı Milei destekçilerinin ellerinde elektrikli testereyle oy kullanmaya gitmesi ve seçim zaferinden sonra da elektrikli testerenin kutlamaya alet edilmesi toplumda tartışmalara yol açtı.
Yıllık 5 milyar doları bulduğu tahmin edilen sosyal destek harcamalarını keseceğini bildiren Milei’nin, bu hamlesinin protesto dalgasına yol açabileceği yönünde değerlendirme yapılıyor.
“Bana göre evlilik korkunç bir şeydir”
Bekar ve çocuk sahibi olmayan Milei, evliliğin “mantıksız” ve “özgürlüğe vurulmuş darbe” olduğunu savundu.
Milei ayrıca, ilişkiler konusunda canlı yayında tartıştığı bir kadın konuğa “belden aşağı” sözlerle yüklendi ve öfkeyle üzerine yürüdü.
Yaklaşık 5 yıl önce katıldığı bir televizyon programında, “Bana göre evlilik korkunç bir şeydir.” diyen Milei, kendine özgü tarzı ve sıra dışı bakış açılarıyla dikkatleri üzerine çekti.
Milei, bir röportajında ailesi hakkında sorun soran muhabire, “Annem savaşçı ve güçlüydü, kötülükten yoksun bir insandı. Yıllar sonra bir adamla evlendi, benim için çok önemliydi zira üniversite yıllarım çok karmaşık geçti. Beni çok bunalttılar ve açıkçası ebeveynlerimle hiç konuşmazdım.” yanıtını verdi.
“Hiç kimsenin dayanamayacağı kadar çok baskı gördüm”
Aile mensuplarıyla değerlerini hiçbir zaman paylaşmadığını ifade eden Milei, “Hiç kimsenin dayanamayacağı kadar çok baskı gördüm. Bütün bu tecrübeler beni güçlendirdi. Açıkçası onlar (anne ve babası) benim için artık yoklar. Babaannem esas olarak benim kişiliğime ve eğitimime büyük katkı verdi. Artık geriye bakmıyorum, benim için onlar öldüler.” diye konuştu.
Seçimden 3 ay önce katıldığı bir programda, beyaz bir tahtada devletin kurumlarının isimlerinin yer aldığı şema gösteren Milei, şunları kaydetti:
“Çevre Bakanlığı ‘dışarı’, Kadın ve Cinsiyet Bakanlığı ‘dışarı’, Bayındırlık Bakanlığı ‘dışarı’. Yenilik, Teknoloji ve Bilim Bakanlığı mı? Özel sektörün işidir. Zaten devletin hiçbir şeyine yaramadı, sen de ‘dışarı’. Sosyal Güvenlik ve Çalışma Bakanlığı ‘dışarı’. Eğitim Bakanlığı, beyin yıkamadır, ‘dışarı’, Ulaştırma Bakanlığı ‘dışarı’, Sağlık Bakanlığı ‘dışarı’, Sosyal Gelişim Bakanlığı ‘dışarı’.”
Milei, devlet için gerekli bakanlıkların Altyapı Bakanlığı, Ekonomi Bakanlığı, Adalet Bakanlığı, Güvenlik Bakanlığı, Savunma Bakanlığı, Dışişleri Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığı olduğunu kaydetti.
Arjantinli Papa Franciscus’a “ağır” sözler
Seçimden 2 ay önce bir röportajında Katoliklerin ruhani lideri ve Vatikan Devlet Başkanı Papa Franciscus’a “ağır” sözlerle yüklenen Milei, “Papa, politik oyunlar oynuyor. Diktatörlere sempati duyuyor. Örneğin, Maduro ve Fidel Castro gibi kanlı diktatörlerin yanında duruyor. Papa, Tanrı’nın evini işgal ediyor, fakirliği teşvik ediyor, komünistleri motive ediyor. Papa yeryüzünün kötü bir temsilcisidir.” şeklinde konuştu.
Gazetecinin, “Castro katil miydi?” sorusuna ise Milei, “Evet, Fidel Castro katildi.” karşılığını verdi.
Milei, “Papa’nın, Castro’ya sempatisi olduğuna inanıyor musunuz?” sorusuna da “Elbette, katil komünistlerle kanlı bağlara sahip olduğu için onunla muhabbeti vardı. Zaten onları kınamıyor, onlarla iyi geçinirdi. Aynı şekilde (Nicolas Maduro’yu kast ederek) Venezuela diktatörü ile de gayet samimiydi. Kısacası onun sol eksenli yasa dışı suç örgütleriyle arası iyiydi.” suçlamasında bulundu.
“Bana haham danışmanlık eder, Yahudi sayılırım”
Seçimden kısa süre önce konuk olduğu programda Milei, “Kiliseye gitmem, tapınağa giderim. Rahiple konuşmam, bana haham danışmanlık eder, Yahudi sayılırım, kan bağım eksik. Büyükelçiliği Tel Aviv’den Kudüs’e taşımak istiyorum. Seçilirsem, ilk ziyaretim İsrail’e olacak.” ifadelerini kullandı.
Vatandaşların silah sahibi olması için kısıtlamaların kaldırılması gerektiğini kaydeden Milei’nin, sabıka kaydı bulunan yabancıların ülkeye girişinin yasaklanması ve ülkede suç işleyen yabancıların ise “derhal” sınır dışı edilmesi vaatleri bulunuyor.