Fransa’da Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un, 2 Ekim’de “İslamcı ayrılıkçılıkla mücadele” olarak tanıttığı, gelen tepkiler üzerine “Cumhuriyet değerlerine saygıyı güçlendiren prensipler” olarak değiştirilen yasa tasarısı, ibadet, eğitim, evlilik gibi hayatın her alanına getirdiği kısıtlamalarla ülkedeki Müslümanları ötekileştiriyor.
Bakanlar Kuruluna 9 Ocak’ta sunulmasının ardından, 18 Ocak Pazartesi günü Ulusal Meclise özel komisyonun incelenmesi için gönderilen 51 maddelik yasa tasarısı, ülkedeki Müslümanların hayatının neredeyse her alanına müdahale ediyor.
Yasanın, özellikle ve öncelikle Müslümanların ibadet yerleri olan camiler ve bu camilerin idaresinden sorumlu derneklere yönelik müdahale çabası dikkati çekiyor.
Camilerin, Müslümanlara ait dernek ve sivil toplum kuruluşlarının finansmanını denetim altına almak isteyen Fransa, yasa tasarısının 35’inci maddesinde buralara yurt dışından yapılan 10 bin avro üzerindeki bağışların kaynağının açıklanmasını, kurala uyulmaması halinde 3 bin 750 avro para cezası uygulanmasını öngörüyor.
Tasarının hükümet tarafından hazırlanan tanıtım metninde, bu maddeyle camiler ve Müslüman dernekleri üzerindeki yabancı nüfuzunun azaltılmak istendiği belirtiliyor.
İbadet yerlerinde, “suça teşvik” tespit edilirse, camilere yönelik kısıtlamalar artırılıyor.
Yasa tasarısının 42’nci maddesinde, suça teşvik ettiğine hükmedilen kişilere 75 bin avro para, hapis ve ibadet yerlerine gitmeme cezası yer alıyor.
Tasarı, Müslümanların sadece ibadet yerlerine ve sivil toplum kuruluşlarına müdahale etmekle kalmıyor, eğitim seçimlerini de kısıtlıyor.
Üniversite öncesi eğitim kurumlarında başörtüsü takmanın yasak olduğu ülkede, yasa tasarısı ailelerin çocuklarına evde eğitim verme özgürlüğünü de engelliyor.
Yasa tasarısının 21’inci maddesi, 3-16 yaş arası çocuklarda örgün eğitimi zorunlu kılıyor ancak bir sağlık durumu söz konusu olduğunda devletin izniyle evde eğitim seçeneğini mümkün kılıyor.
Tasarının 15, 16 ve 17’nci maddeleri de evlilik ve onunla bağlantılı konuları ele alıyor.
Bu maddeler, çok eşlilik, zorla evlendirme ve bekaret raporu gibi uygulamaları hedef alıyor.
Nikah memuruna, evlilik öncesi her iki tarafla da ayrı ayrı görüşme hakkı veren tasarı, Fransız vatandaşlarına uygulanan birden fazla evlilik yasağını yabancıları da kapsayacak şekilde genişletiyor.
Doktorların bekaret raporu vermesini yasaklayan yasa tasarısı, buna uymayan doktorlara 15 bin avro para ve 1 yıla kadar hapis cezası öngörüyor.
Tasarı, sağlık çalışanları tarafından kişiye bekaretini kanıtlayan sertifikalar temin edilmesinin yasaklanmasını ve bu yasağı ihlal edenlere ceza uygulanmasını öneriyor. Ülkede neredeyse hiç karşılaşılmayan bir durumun gündemde ilk sıralara çıkarılması dikkati çekiyor.
İnternet kullanımına müdahale
Yasa tasarısının 18’inci maddesi bir kişiyi teşhir etmek amacıyla kimliğini ya da yerini internette veya mesajla açıklamasını yasaklarken, 20’nci maddesi nefreti körükleyen paylaşımlarda bulunanların acilen yargılanmasını sağlamak için ceza kanununda değişiklik yapıyor ve Paris Savcılığında bu tür suçlarla ilgilenecek özel bir birim kurulmasını öngörüyor.
Tasarının 4’üncü maddesi de kamu görevlilerine dini gerekçeyle tehdit, şiddet ve hakaret edenlerin 5 yıl hapis ve 75 bin avro ile cezalandırılmasını, yabancıların ise sınır dışı edilmesini içeriyor.
Bu madde ile hastaların doktorlarını cinsiyete göre seçmesinin yasaklanması da amaçlanıyor.
Tasarıya Mecliste ekleme yapılıyor
Diğer yandan bazı Fransız milletvekilleri, Ulusal Meclisteki tartışmalar sırasında önerdikleri değişikliklerle, yasa tasarısının Müslümanların kılık kıyafetlerine karışılmasını da sağlamaya çalışıyor.
İktidardaki Cumhuriyet Yürüyüşü (LREM) Milletvekili Aurore Berge ve Jean-Baptiste Moreau’nun, tasarıya 18 yaşından küçük kızlara kamuya açık alanlarda başörtüsü kullanmayı yasaklayan madde ekleme talebinde bulundu ancak komisyon bu talebi reddetti.
Vatandaşlıktan Sorumlu Bakan Marlene Schiappa ve Kamu Hizmetinden Sorumlu Bakan Amelie de Montchalin, tüm kamu görevlileri için sekülerlik eğitimini zorunlu hale getirilmesi ve tüm kamu kuruluşlarında “sekülerlik hakemleri” atanması değişikliğini önerdi. Bu değişiklik, komisyon tarafından kabul edildi.
Cumhurbaşkanı Macron’un “İmamlar Konseyi”
Cumhurbaşkanı Macron, “Müslüman örgütlerini yeniden organize etme ve ayrılıkçı İslam ile mücadele” adı altında “Fransa İslam’ı” oluşturma çalışması başlattı.
“Fransa İslam’ı İlkeler Tüzüğü” şeklinde adlandırılan çalışmaya, Fransa İslam Konseyine (CFCM) bağlı 2 Türk federasyonu, çalışmanın başlığındaki “Fransa İslam’ı” ifadesini ve tüzükteki siyasal İslam tanımını reddederek imza atmadı.
Tüzük kapsamında, oluşturulan Ulusal İmamlar Konseyinin çalışmalarıyla Müslümanlara hizmet edecek cami görevlilerinin ülkede yetiştirilmesi planlanıyor.
Paris yönetimi, başka ülkelerden gelen imamların, camilerde yabancı ülke nüfuzunu artırdığını ileri sürüyor.