ABD’nin 11 Ocak’ta, Yemen’deki İran destekli Husileri terör listesine almasının ardından Birleşmiş Milletler (BM) başta olmak üzere uluslararası kuruluşlar, siyasi otoriteler ve uzmanlar bu kararın sonuçları konusunda uyarıda bulunurken, Yemen hükümetine yakın kuruluşlar ve meşru yönetime destek veren devletler ise karardan memnuniyetini ifade ediyor.
Terör listesine alınan Husilerin Hudeyde limanını kontrol etmesinden dolayı da Yemen’e yapılacak yardımların ülkeye ulaşması konusunda uyarılar yapılıyor. Aynı zamanda Husilerin kontrolü altındaki bölgelerde yaşayan Yemen halkına yardım götürülememesi durumu kafaları karıştırıyor.
Bunların yanında çoğu insani yardım kuruluşuna ait büronun Husilerin kontrolü altındaki Sana’da bulunması sebebiyle, yardım çalışmaları yapılırken Husilerden çalışma izni almak gerekiyor. Bu durum da terör listesine alınan Husilerin yardım çalışmalarıyla bağlantılı olması gibi ilginç bir durum ortaya çıkarıyor ve ABD’nin kararını daha da tartışmalı hale getiriyor.
İran karşıtı dış politikanın bir devamı olarak ABD, 11 Ocak’ta Yemen’deki Husilerin ve onun bazı liderlerinin terör listesine alınacağını duyurdu.
ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, ayrıca örgütün yöneticileri Abdulmelik el-Husi, Abdulhalık Bedreddin el-Husi ve Abdullah Yahya Hakim’in terörist ilan edileceği bilgisini paylaştı.
Uluslararası toplum uyarıyor
ABD’nin Husiler hakkındaki kararı üzerine BM ve uluslararası kuruluşlar Yemen’e yapılacak yardımların sıkıntıya girebileceği ve Husilerin kontrolü altındaki Yemenlilerin daha büyük sorunlarla karşılaşabileceği konusunda uyarıda bulundu.
BM İnsani İşlerden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Mark Lowcock 14 Ocak’ta, BM Güvenlik Konseyi’nde yaptığı konuşmada, ABD yönetiminin Husileri “terör örgütü” ilan etmesi kararının Yemen’deki insani durumu daha fazla kötüleştireceğine dikkati çekmişti.
Lowcock konuşmasında, “Veriler, bu yıl Yemen’de 16 milyon insanın açlıkla mücadele içinde olacağını gösteriyor. Şu anda yaklaşık 50 bin Yemenli yaşanan kıtlık sebebiyle açıktan ölmek üzere. 5 milyon Yemenli de onların hemen bir adım gerisinde aynı sonuçla karşılaşabilir. Yemenliler şimdiden marketlere ve pazarlara koşarak yemen stoklamaya başladılar. Aileler Yemen’e gıda girişinin olmayacağından endişe ediyor.” ifadelerini kullandı.
Aynı gün içerisinde BM Dünya Gıda Programı Direktörü David Beasley, ABD’yi aldığı karardan dönmeye çağırdı. Güvenlik konseyinde yaptığı konuşmada “Biz Husilerin terör listesine alınmadığı durumda zaten sıkıntı çekiyorduk. Şimdi bu kararla tam bir felaket yaşanacak. Bu karar, milyonlarca olmasa bile binlerce masum Yemenlinin kelimenin tam anlamıyla idam kararı olmuştur.” tespitini yaptı.
Uluslararası Kızılhaç Komitesi de ABD’nin Husilerin aleyhine aldığı kararın, dünyanın en büyük krizlerinden birinin yaşandığı Yemen’de daha olumsuz sonuçları olabileceği konusunda uyarıda bulundu.
Ayrıca uluslararası yardım ve hukuk kuruluşları da alınan kararın muhtemel sonuçları hakkında endişelerini belirten açıklamalar yaptı. Bu kuruluşların arasında, İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW), Uluslararası yardım kuruluşu Oxfam, Uluslararası Kriz Grubu ve Norveç Mülteci Konseyi yer alıyor.
Öte yandan Avrupa Birliği’nden (AB) yapılan yazılı açıklamada, ABD’nin kararının şu anda büyük ölçekli bir kıtlık tehlikesiyle karşı karşıya olan Yemen’in insani durumu üzerindeki olumsuz etkisine ilişkin endişelere yer verildi.
Yemen’in meşru yönetimi ve destekçisi devletler karardan memnun
Bir yandan uluslararası toplumdan kararla ilgili bunca uyarılar yapılırken, diğer yandan Yemen hükümeti ise Husilerin terör listesinden alınmasından dolayı insani çalışmaların askıya alınmayacağı sözü verdi.
Yemen Dışişleri Bakanı Ahmed bin Mübarek 14 Ocak’ta, BM Güvenlik Konseyinde telekonferans yöntemiyle yaptığı konuşmada Husileri, evlere ve ibadethanelere bombalı saldırı düzenlemek, muhalifleri tehcir etmek, gazetecileri gözaltına alıp işkence etmek, şehirleri ablukaya almak ve uluslararası nakil hatlarını tehdit etmek gibi büyük insan hakları ihlalleri işlemekle suçlayarak “Bu nedenle, ABD’nin aldığı kararı memnuniyetle karşılıyoruz. Bu karar, hükümetin talepleriyle paralellik arz ediyor ve halk da bunu destekliyor.” değerlendirmesini yaptı.
Ulusların toplumdan yapılan uyarılar üzerine, Bin Mübarek, Yemenlilere yardım akışının gerçekleşmesi için ticari ve finansal kurumlar, insani yardım kuruluşları ve uluslararası örgütlerin çalışmalarını kolaylaştırma konusunda azami özen gösterileceğini açıklayarak, Yemen hükümetinin bu konuda çalışması için bir komisyon kurulması kararı aldığını duyurdu.
ABD’nin Husileri terör listesine aldığı açıklamada, kararın, Yemen’deki insani yardım çalışmaları üzerindeki etkisinin sınırlı olması için tedbirlerin alınacağı belirtildi.
Açıklamada ayrıca “Bu etkileri gidermek için BM’deki ilgili yetkililer, uluslararası ve sivil toplum kuruluşları ve diğer uluslararası yardım kuruluşlarıyla bu konuda çalışma isteğimizi ifade ettik.” ifadelerine yer verildi.
Kararı memnuniyetle karşılayan Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığından 11 Ocak’ta, ABD’nin Yemen’deki Husileri terörist ilan etmesi ve liderlerinden üçüne yaptırım uygulama kararına ilişkin yazılı açıklama yayımladı. Açıklamada, “Bu karar, İran destekli Husi milislerin liderlerini ciddi bir şekilde siyasi çözüme geri dönmeye zorlayacaktır.” ifadelerine yer verildi.
İslam İşbirliği Teşkilatı da (İİT), ABD’nin İran destekli Husileri “terör örgütü” ilan etme kararını memnuniyetle karşıladı. İİT Genel Sekreteri Yusuf bin Ahmed el-Useymin, ABD’nin Yemen’deki Husileri terörist ilan etmesi ve liderlerinden üçüne yaptırım uygulama kararına ilişkin 14 Ocak’ta yaptığı yazılı açıklamada, Husilerin uluslararası barış ve güvenlik için risk teşkil ettiğine dikkati çekerek, ABD’nin kararının terörle ve terörün uluslararası ve bölgesel finansmanıyla mücadele çabalarını güçlendireceğini ifade etti.
Karar Yemen sokaklarında da tartışma konusu
ABD’nin aldığı kararın ardından ortaya çıkabilecek muhtemel senaryolar Yemen sokaklarında da büyük tartışmaların fitilini ateşledi.
Birçok Yemenli Husi, ABD’nin aldığı kararla uluslararası yardımları adeta boğazladığını söylerken, herhangi bir yardım almayan yoksul kişiler ise kararın en çok Husileri etkileyeceğini belirtiyor.
AA muhabirine konuşan siyasi analist Yakup el-Atvani, “Eğer bir karşılaştırma yaparsak, Yemenliler üzerinde Husilerin oluşturduğu tehlikenin, ABD kararıyla insani yardımların kesilmesinden daha büyük olduğu görülecektir.” dedi.
Atvani verdiği demeçte, “Yerel ve uluslararası gözlemciler şunu net bir şekilde bilmeliler ki, etno-mezhepçi bir azınlık olan Husi grubunun Yemenlilerin iradesine yaptığı darbe ve Yemenlileri neredeyse tamamen sivil ve doğal haklarından mahrum bırakması, şu anda ulaştığımız insani krizin ana nedenidir.”
İnsani konularla ilgilenen gazeteci Emel el-Yerisi AA muhabirine konuşarak, Husilerin şu anda terör listesine alınmasının uygun olmadığını söyledi.
Yemen’in büyük bir kriz içinde olduğunu ve bu kararla ülkedeki insani durumun daha da kötüye gidebileceğine işaret eden Yerisi, “Husiler bu karardan çok olumsuz etkilenmeyecek ama Husilerin kontrolü altında yaşayan milyonlarca Yemenli bu karar sebebiyle zarar görecek.” diye konuştu.
Nüfusun büyük çoğunluğunun açlıkla mücadele eden ve çatışma bölgelerinden kaçan insan sınıfında dahil olduğuna dikkati çeken Yerisi, ABD kararının, Husilerin ekonomik hareketliliğini de kısıtlayacağını söyledi.
Yemen’deki iç savaş ve insani kriz
Uzun süredir siyasi istikrarsızlığın hüküm sürdüğü Yemen’de, İran destekli Husiler ile hükümete bağlı güçler arasında çatışmalar yaşanıyor.
Husiler, Eylül 2014’ten bu yana başkent Sana ve bazı bölgelerin denetimini elinde bulundururken, Suudi Arabistan öncülüğündeki koalisyon güçleri ise Mart 2015’ten bu yana Husilere karşı Yemen hükümetine destek veriyor.
Yemen’de yaklaşık 6 yıldır süren çatışmalarda binlerce kişi yaşamını yitirdi.
Dünyanın en fakir ülkeleri arasında yer alan Yemen’de iç savaş nedeniyle büyüyen insani kriz de korkunç boyutlara ulaştı.
BM’ye göre, dünyanın en büyük insani krizlerinden birinin yaşandığı Yemen’de, nüfusun yüzde 80’i insani yardım ve korumaya ihtiyaç duyuyor.