Türkiye-AB ilişkilerinde olumlu atmosfer için diplomatik temaslar yoğunlaştı

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun bugün Brüksel’e yola çıkmasıyla başlayacak yoğun AB mesaisi, Türkiye-AB ilişkilerine dair kritik görüşmelere sahne olacak.

Çavuşoğlu, 20-22 Ocak’taki Brüksel temaslarında AB Konseyi ve AB Komisyonu üst düzey yetkilileriyle ve Avrupa Parlamentosu’nun bazı üyeleriyle bir araya gelecek.

Türkiye-AB ilişkilerinin tüm boyutlarının ve Türkiye’nin AB’ye üyelik sürecinin ele alınacağı görüşmelerde güncel, bölgesel ve uluslararası konular da masaya yatırılacak. Çavuşoğlu muhataplarına, Türkiye-AB ilişkilerinde olumlu gündem üzerinden ilerleme sağlanmasına ilişkin Türkiye’nin beklentilerini aktaracak.

AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell ile de görüşmesi planlanan Çavuşoğlu’nun temaslarında, mart ayında beşinci yıl dönümü geride kalacak olan AB ile göç mutabakatının güncel gereksinimlere göre yenilenmesi yönünde Türkiye’nin daha önce sunduğu öneriyi hatırlatması bekleniyor.

Vize serbestisinin hayata geçirilmesi, Gümrük Birliği’nin güncellenmesi, terör ve düzensiz göçle mücadelede somut adımlar atılması konularının da ele alınacağı temaslarda Çavuşoğlu’nun, Doğu Akdeniz geriliminin çözümü noktasında Türkiye’nin çok taraflı konferans düzenlenmesi yönündeki teklifini de yeniden dile getirmesi öngörülüyor.

Bu ay İspanya’ya ve AB dönem başkanlığını devralan Portekiz’e yaptığı ziyaretlerin ardından, bir önceki AB dönem başkanı Almanya’nın Dışişleri Bakanı Heiko Maas’la da Ankara’da bir araya gelen Çavuşoğlu’nun Brüksel ziyaretinde, Türkiye’nin AB yolunun yanı sıra üye ülkelerle ilişkilerin ve bölgesel iş birliğinin de öne çıkması bekleniyor.

Görüşmelerde, bu ay sonunda ya da şubat başında Türkiye’ye gelmesi öngörülen AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ve AB Konseyi Başkanı Charles Michel’in olası ziyaretine ilişkin hazırlıkların da ele alınacağı tahmin ediliyor.

Ziyaret vesilesiyle Çavuşoğlu ayrıca, Belçika Başbakan Yardımcısı, Dışişleri, Avrupa İşleri, Dış Ticaret ve Federal Kültürel Kurumlar Bakanı Sophie Wilmes ve NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg’le ikili ve çok taraflı ilişkileri değerlendirecek.

AB’ye tam üyelik stratejik hedef

İlişkilerdeki tüm sorunlara rağmen AB’ye tam üyelik, Türkiye’nin stratejik hedefi olmaya devam ediyor.

Üyelik sürecinde reformlara kararlılıkla bağlı olduğunu belirten Türkiye’nin AB’den öncelikli beklentisi, sorunlara tarafsız ve yapıcı bir yaklaşım sergilenmesi ve fasıllarla ilgili siyasi engellerin kaldırılması.

Beklentiler arasında, Türkiye-AB ilişkilerindeki yerleşik diyalog mekanizmalarının yeniden işletilmesinin yanı sıra Gümrük Birliği’nin güncellenmesi çalışmalarına başlanması, vize serbestisi konusunda ilerleme sağlanması, göç alanındaki iş birliğinin gözden geçirilmesi, terörle mücadelede iş birliğinin samimi biçimde geliştirilmesi ve Türkiye’nin güvenlik endişelerinin anlaşılması da var.

Sorunlara diyalog ve müzakere kanalıyla çözüm aranıyor

Türkiye, son dönemde Yunanistan, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) ve Fransa’nın Türkiye ile ikili sorunlarını AB platformuna taşımasının AB ile ilişkilerde gerginliği arttırdığına, Birlik içindeki üyelik dayanışmasının Türkiye’nin aleyhine kullanılmasının ilişkileri zehirlediğine dikkati çekiyor.

Ankara’nın ikili sorunların çözümünü diyalog ve müzakerede araması ise AB ile ilişkilerin olumlu bir gündem üzerinden ivme kazanması yolunda somut bir adım olarak değerlendiriliyor.

Türkiye ile Yunanistan arasında en son 2016’da düzenlenen, daha sonra dönemin Yunan hükümeti tarafından askıya alınan istikşafi görüşmelerin 61. turunun 25 Ocak’ta İstanbul’da düzenlenecek olması bu açıdan önem taşıyor. Bu kapsamda Çavuşoğlu 18 Ocak’taki basın toplantısında, istikşafi görüşmelerin ardından Arnavutluk’un iyi niyet girişimi doğrultusunda Yunan mevkidaşı Nikos Dendias’la da görüşmeye hazır olduğunu bildirdi.

Öte yandan, Türkiye ve Fransa, ilişkileri gerilim hattından kurtarmak, normalleştirmek ve yeniden ele almak için görüşmelerde bulunurken, Türkiye Doğu Akdeniz’in bir rekabet alanı değil, iş birliği havzası olmasından yana olduğunu belirterek, doğal kaynaklara yönelik arama ve sondaj faaliyetlerinde diplomasiye şans tanımaktan yana adımlar attı.

Ankara-Brüksel hattında yoğun diplomasi

Ankara’nın Türkiye-AB ilişkilerine verdiği önem ve reform kararlılığı üst düzey açıklamalarda da kendini gösterdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın geçen yıl 21 Kasım’da “Kendimizi başka yerlerde değil Avrupa’da görüyor ve geleceğimizi Avrupa ile kurmayı tasavvur ediyoruz.” sözleri Türkiye’nin Avrupa ile ilişkilere verdiği önemi ortaya koydu.

Erdoğan ile AB Konseyi Başkanı Michel, 15 Aralık’ta yaptıkları telefon görüşmesinde iletişim kanalını açık tutmak üzere mutabık kaldı.

Yılın ilk günlerinde de 25-26 Mart’ta düzenlenecek AB Zirvesinden önce, Türkiye-AB ilişkilerinde her iki taraf için de daha yapıcı ve faydalı ilişkilerin nasıl kurulabileceğine ilişkin görüşmeler hız kazandı.

Çavuşoğlu 7-8 Ocak’ta Portekiz ve İspanya’yı ziyaret etti, 9 Ocak’ta Cumhurbaşkanı Erdoğan, AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ile yaptığı video konferansta, AB’nin Türkiye’nin gündeminde öncelikli konumda olduğunu belirtti.

Erdoğan ve Çavuşoğlu’nun, 12 Ocak’ta AB ülkelerinin Ankara büyükelçileriyle ayrı ayrı yaptığı toplantılar da her iki tarafın, ilişkilerde olumlu atmosfer için atabileceği adımların enine boyuna görüşüldüğü bir platform oldu.

Çavuşoğlu, büyükelçilere hitabında Türkiye’nin reform gündeminde kararlı olduğunu belirterek, “Geleceğimizi Avrupa’da görüyor ve bunu birlikte inşa etmek istiyoruz.” mesajını verdi.

Erdoğan’ın konuşmasında ise “AB’nin ülkemizi tam üyeliğe kabul etmesi, birliğin geleceği açısından ontolojik bir tercih olacaktır. Brexit ile beraber artan belirsizlik ancak Türkiye’nin Avrupa ailesinde hak ettiği yeri almasıyla giderilebilecektir.” sözleri öne çıktı.

Son olarak Almanya Dışişleri Bakanı Maas’ın, 18 Ocak’taki Ankara ziyaretinde de Türkiye-AB ilişkilerinde son dönemde oluşan olumlu atmosferin devam etmesinin iki tarafın yararına olduğu vurgulandı.

Anadolu Ajansı. Referans bağlantısı here.