Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Hidrobiyoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Okan Külköylüoğlu, tatlı su miktarının yüzde 70’inin tarımsal sulamada kullanıldığını söyledi.
Prof. Dr. Külköylüoğlu, Trakya Üniversitesi Genç Tema ve Doğa Sporları Topluğunca çevirim içi düzenlenen “İklim değişikliği ve kuraklık” konulu panelde, dünyadaki tatlı su miktarının sınırlı olduğunu ifade etti.
Suyun yaşam kaynağı olduğuna dikkati çeken Külköylüoğlu, “Su canlıların yapı taşıdır. Bir bitki ne kadar suya ihtiyaç duyuyorsa insan da aynı şekilde ihtiyaç duyuyor ve susuz bir yaşam olmuyor.” dedi.
Külköylüoğlu, su kıtlığının birkaç ülkenin değil tüm dünyayı ilgilendiren bir sorun olduğuna dile getirdi.
Tatlı su rezervlerinin büyük çoğunluğunun sulamada kullanıldığına işaret eden Külköylüoğlu, şunları kaydetti:
“Biz suyu daha çok toprağı sulamak için yani tarım amaçlı kullanıyoruz. Kullanılan suyun yaklaşık yüzde 70’i tarımsal sulamaya gidiyor. Yüzde 22’lik kısmını ise üretim ve enerji elde etmek amacıyla kullanıyoruz. Geriye kalan yüzde 8’lik kısmı içme suyu olarak ve evlerdeki ihtiyaçlarımız için kullanıyoruz. Ancak maalesef suyumuz gittikçe azalıyor.”
“Tasarruf şart”
Prof. Dr. Külköylüoğlu, Türkiye’de kişi başına düşen yıllık su kullanım miktarının seneler içinde azaldığını ifade etti.
Su fakirliği yaşamamak için suyun tasarruflu kullanılması gerektiğini vurgulayan Külköylüoğlu, şöyle devam etti:
“Su kıtlığı olan ülkelerde yıllık kişi başına kullanım 500-1000, su stresi olan ülkelerde ise 1000-1700 metreküp arası, yeterli su olan ülkeler de 1700 metreküp üzeri olarak değerlendiriliyor. Bizim ülke olarak su kıtlığına düşmememiz için ciddi bir tasarrufa gitmemiz lazım, şu anda sınırdayız. Türkiye’de 2019 itibarıyla kişi başına su kullanımı yıllık 1365 metreküp.”