Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) ile Vodafone Türkiye’nin birlikte düzenlediği “Teknolojide Yerli Üretim ve KOBİ’lerin Gücü” etkinliğinde yaptığı konuşmada, teknolojide yerli üretimin, Türkiye’de kamu ve özel sektörün bir numaralı gündem maddesi olduğunu söyledi.
Bakan Karaismailoğlu, 18 yıl öncesine kadar “başarılamayanlara hayıflanan ülke” olarak çok zaman kaybedildiğini dile getirerek, “Nesiller boyu araştırmaya, geliştirmeye, üretmeye cesaret bulamadık. Bugün ise önümüze çıkan fırsatları değerlendirmeye hazırız. İşte biz, bu fırsatlara hazır olmak için, 18 yıldır, bizden evvel kaybedilen zamanı hemen her alanda telafi etmek, eksikleri gidermek, ihmal edilen her noktaya temas etmek üzere çalıştık.” diye konuştu.
Bu yolda kararlılıkla yürümeye devam edeceklerini ifade eden Karaismailoğlu, Türkiye’nin, ulaştırma ve haberleşmede, eğitimde, sağlıkta, savunmada, turizmde ve daha pek çok alanda gelişmiş dünyayı yakaladığını hatta aştığını kaydetti.
KOBİ’lerin, start-up’ların, köklü kuruluşların, üniversitelerin, bilim kurumlarının yerli ve milli teknolojiler üretmeye odaklanmasının, ülkenin kaderini yeniden şekillendireceğini anlatan Karaismailoğlu, bakanlık olarak ulaşımda olduğu gibi bilişim, iletişim ve haberleşme alanında da yerli ve milliliği ön plana aldıklarını belirtti. Karaismailoğlu, “Teknolojideki Ar-Ge payının, 2023’te AB ülkeleri düzeyine, 2028’de de OECD ülkeleri ortalamasının üzerine çıkarmayı hedefledik.” ifadelerini kullandı.
“Yeri ve millilik oranlarını gün geçtikçe artırıyoruz”
Bilişim, iletişim ve haberleşme sistemlerinde yerli ve millilik oranlarını gün geçtikçe artırdıklarını söyleyen Karaismailoğlu, “Türkiye’nin 5G sistemine geçişinde yerli ve millilik hassasiyeti yanında KOBİ’lerimizle birlikte el ele çalışmaya devam edeceğiz.” dedi.
Karaismailoğlu, yeni tip koronavirüs (Kovid 19) salgınının hayat tarzını dönüştürdüğünü kaydederek, üretim, istihdam, işletme, ticaret, eğitim, sağlık ve daha birçok sektörde uzaktan erişim ve evden çalışma sistemine geçmek durumunda kalındığına işaret etti.
Salgın sürecinde, artan talebin karşılanması için bilişim ve iletişim yatırımlarının, katalizör görevi de gördüğüne dikkati çeken Karaismailoğlu, dünyanın dijitalleşmeye geçiş sürecinin ciddi oranda hızlandığını vurguladı.
Kendilerini bu sürece hazırlayan ülkelerin karlı çıktığının altını çizen Karaismailoğlu, şunları söyledi.
“Son 18 yılda sağlıktan ulaşıma, tarımdan turizme kadar yaptığımız önemli yatırımlar ve aldığımız tedbirler sayesinde salgın sürecinin sıkıntılarını çok daha hafif atlatıyoruz. Salgının etkili olduğu 2020’de bilişim sektörümüz yüzde 15 büyüdü. Genişbantta abone sayısı 81 milyona ulaştı. Makineler arası iletişim abone sayımız 6,1 milyona ulaştı. Bütün bu olumlu gelişmeler olurken, 10 yıl önce mobil operatörlerimizin dakikası 11,7 kuruş olan ortalama tarife ücreti, bugün 1 kuruşa geriledi.”
“2020’de 118 bin 470 siber saldırı, 36 bin 242 zararlı bağlantı tespit edildi”
Karaismailoğlu, 2021 yılını “Ulaştırma ve Haberleşmede Dijitalleşme Yılı” ilan ettiklerini anımsatarak, siber güvenlik yaklaşımlarını da iddialarına uygun olarak güçlendirdiklerini vurguladı.
Dijitalleşme ve yeni medya araçlarının, sağladıkları kolaylıklarla birlikte ciddi riskler de oluşturduğu uyarısında bulunan Karaismailoğlu, “İletişimde çeşitliliği getiren dijital ağlar, diğer yandan siber saldırılar, siber zorbalık gibi kavramları gündemimize getirmektedir. Bilişimde yoğun kullanım ve uzaktan erişim talebi karşısında siber saldırılar da bir o kadar arttı. 2020’de 118 bin 470 siber saldırı, 36 bin 242 adet zararlı bağlantı tespit edilerek kontrolleri yapıldı.” diye konuştu.
Sanal dünyada terör propagandalarına ve sosyal zorbalıklara müsaade etmeyeceklerinin altını çizen Karaismailoğlu, bu durumlara karşı yerli ve milli alternatiflerin geliştirildiğini bildirdi.
Yasal ve idari düzenlemeleri kararlılıkla hayata geçirdiklerini, “Türkiye’nin verisinin, Türkiye’de kalması” için her türlü teknolojik, idari ve hukuki süreçleri işlettiklerini dile getiren Karaismailoğlu, teknolojide yerli üretim ve KOBİ’lerin desteklenmesinin önem kazandığını anlattı.
“Kendi teknolojimizi üretmemizin neden milli bir mesele olduğunu açıklayan en iyi örneklerden biri siber güvenliktir.” diyen Karaismailoğlu, bilişim, iletişim, haberleşme ve yayıncılık alanında ülkenin önünü açmak amacıyla haberleşme uydularını uzaya göndermenin haklı gururunu yaşadıklarını kaydetti.
Karaismailoğlu, bilişim, iletişim ve haberleşme teknolojilerinde devlet-millet iş birliğinin gereği olarak yerli ve milli işletmeler olan KOBİ’leri sürecin içinde ve merkezinde gördüklerini vurgulayarak, teknoloji çalışmalarında kamu-özel sektör, üniversiteler ve sivil toplum örgütlerini birbirlerini tamamlayan ayrılmaz parçalar olarak kabul ettiklerinin altını çizdi.