Pakistan kontrolündeki Azad Cammu ve Keşmir’in Cumhurbaşkanı Mesud Han, Twitter’dan yaptığı açıklamada, Hint yönetiminin Cammu Keşmir’deki İslamofobik politikalarını eleştirdi.
İktidardaki Hindistan Halk Partisi (BJP) ve bağlı olduğu RSS yapılanmasının Keşmir politikalarındaki Hindutva ideolojisinin etkisine işaret eden Han, “Keşmir halkı Müslüman oldukları için cezalandırılıyor. Hindistan güçleri silahsız Keşmirlilere karşı devlet terörü yürüttüğü için, bölge aynı zamanda, İslamofobinin dünyadaki en büyük merkezidir.” ifadelerini kullandı.
Han, Yeni Delhi yönetiminin gündeminde nefret ve dışlayıcılığın belirleyici olduğunu vurgulayarak, “Cammu Keşmir bölgesinin tamamının Pakistan’a ait olduğuna dair güçlü bir inanca sahip olmalıyız. Hindistan’ın, bir işgalci olmak dışında bu topraklar üzerinde hiçbir hakkı yoktur. Uzak bir ülke için savaşmıyoruz. Bunlar (Keşmirliler) bizim kendi halkımızdır.” değerlendirmesinde bulundu.
Keşmir sorunu
İngiltere, sömürge olarak yönettiği Hindistan’dan 1947’de çekilirken o dönemde bir prenslik olan Keşmir, bağımsızlıklarını yeni kazanan Hindistan ya da Pakistan ile birleşme konusunda bir tercihle karşı karşıya kaldı.
Nüfusunun yüzde 90’ı Müslüman olan Keşmir halkı, 1947’de Pakistan’a katılmaktan yana tavır alsa da dönemin prensi, Hindistan ile birleşmeye karar verdi.
Karara, Müslüman Keşmir halkı karşı çıktı. Pakistan ve Hindistan’ın bölgeye asker göndermesiyle taraflar, 1947’de ilk kez savaştı. İki ülke arasında aynı nedenle 1965 ve 1999’da da savaş çıktı.
Sağlanan geçici ateşkes ile Cammu Keşmir’in yüzde 45’i Hindistan’ın, yüzde 35’i Pakistan’ın kontrolünde kaldı. Bölgenin doğusundaki yüzde 20’lik bir kısım ise sınırdaş Çin’in hakimiyetine verildi.
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK), 1948’den itibaren aldığı kararlarla Keşmir’in askerden arındırılmasını ve geleceğinin halk oyuyla belirlenmesini öngörüyor.
Hindistan, halk oylamasına karşı tutum benimserken Pakistan, BMGK kararlarının uygulanmasını istiyor.
Öte yandan Hindistan, 5 Ağustos 2019’da Cammu Keşmir’in özel statüsünü kaldırmış ve eyaleti merkezi, hükümete bağlı 2 birlik toprağına bölmüştü.
Söz konusu adımının ardından Pakistan ve Hindistan arasındaki tansiyon yükselmişti.