Lübnan Başbakanlığı Basın Ofisinden yapılan açıklamaya göre Diyab, BM Genel Sekreteri Guterres ile yaptığı telefon görüşmesinde ülkesindeki ekonomik ve yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını durumunun yanı sıra Lübnan’daki Suriyeli ve Filistinli mülteciler ile İsrail’in sınır ihlalleri ele alındı.
Beyrut Limanı’ndaki patlamanın ardından Lübnan’a destek konferansına liderlik etme başta olmak üzere BM’nin ülkesine desteklerini takdir eden Diyab, yeni vakaların artışla devam ettiği ülkesindeki 200 adet yoğun bakım yatağı yardımında bulunulması yönündeki taleplerini iletti.
Diyab, ayrıca BM’nin, Lübnan’daki tüm herkesi Kovid-19 aşısı kapsamına alma kampanyasına destek vermesini istedi.
İsrail’in sınır ihlalleri
İsrail’in ülkesine yönelik sınır ihlallerinin son haftalarda yoğunlaştığına da işaret eden Lübnan Başbakanı Diyab, bu eylemlerin hem Lübnan’ın egemenliğini hem de BM Güvenlik Konseyi’nin 1701 sayılı kararını ihlal ettiğini ifade etti.
İsrail’in ülkesine yönelik sınır ihlallerinin Lübnan için tehlike oluşturduğu gibi uluslararası barış ve güvenliği de tehdit ettiğini savunan Diyab, söz konusu ihlallerinin durdurulması için acil müdahalenin gerekliliğine dikkati çekti.
Açıklamaya göre BM Genel Sekreteri Guterres da Beyrut Limanı’nda 4 Ağustos 2020’de meydana gelen patlamanın ardından daha da derinleşen Lübnan’daki zorlu şartların farkında oldukları ve yardım için BM’nin kurumlarındaki ilgili yetkililerle görüşeceğini belirtti.
İsrail’e ait insansız hava araçları, savaş uçakları ve savaş botları sık sık Lübnan sınırlarını ihlal ediyor. Lübnanlı yetkililer her fırsatta bu ihlalleri BM’ye şikayet ediyor.
Lübnan’daki ekonomik ve siyasi durum
Kamu borcunun 90 milyar doları aştığı Lübnan, 1975-1990 yıllarındaki iç savaştan bu yana en büyük ekonomik krizlerden birini yaşıyor.
İşsizliğin yüzde 35’in, yoksulluğun yüzde 50’nin üzerinde olduğu Lübnan, Ağustos 2020’de Beyrut Limanı’nda meydana gelen büyük patlamayla ekonomik açıdan daha da zor duruma düştü.
Siyasi güçler ile yöneticileri ülkedeki mevcut ekonomik krizin nedeni olarak gören halk, uzun yıllardır yönetimi paylaşan mezhepsel siyasi partilerin yer almadığı, teknokratlardan oluşan küçültülmüş bir hükümetin kurulmasını talep ediyor.
Ülkede siyasi gruplar arasında yaşanan anlaşmazlıklar nedeniyle 10 Ağustos’tan bu yana yeni hükümet kurulamıyor.