Peugeot Türkiye Genel Müdürü İbrahim Anaç, geçen yıl olduğu gibi salgının gidişatına bağlı olarak tedarik sorunuyla karşılaşılması durumunda başka ülkelerdeki modelleri bu yıl da Türkiye’ye getirebileceklerini belirterek, “Burada tabii ideal olan kendi isteklerimize göre araç ürettirmek, kendi sipariş planlarımıza göre araçların üretilmesidir. Umuyoruz böyle bir zorunluluk ortaya çıkmaz.” dedi.
Anaç, AA muhabirine yaptığı açıklamada, tanıtımı yapılan yeni Peugeot 208 için 1-2 ay tedarik noktasında sorun yaşanabileceğini ifade ederek, ilk birkaç günlük izlenimlerinin talebin beklediklerinin çok daha üzerinde olacağına işaret ettiğini söyledi.
Peugeot Türkiye’nin 2020 yılında toplam Peugeot pazarları arasında 6’ncı sırada yer aldığını aktaran Anaç, “Dolayısıyla gerçekten çok önemli bir ülkeyiz. Bu anlamda, bu önem de bize yansıtılıyor global anlamda, bunu hissediyoruz. Kendi bölgemizde yani Orta Doğu ve Afrika bölgesinde birinci pazarız. Bu tabii bizi çok önemli bir yere koyuyor.” diye konuştu.
Geçen yıl olduğu gibi salgının gidişatına göre başka ülkelerdeki modelleri, bu yıl da Türkiye’ye getirme planları olup olmadığına ilişkin Anaç, “Burada tabii ideal olan kendi isteklerimize göre araç ürettirmek, kendi sipariş planlarımıza göre araçların üretilmesidir. Umuyoruz böyle bir zorunluluk ortaya çıkmaz. Ama geçen sene de gördük; PSA Grubu’nun, Peugeot’nun üretim ve tedarik planlaması oldukça esnek. Yani diğer gruplara göre en büyük avantajlarımızdan biri pazara hızlıca tepki verebiliyor olmamız. İhtiyaç doğarsa yine benzeri şeyi tekrar yapabiliriz.” ifadelerini kullandı.
“Pazarın temposu 2020’nin üzerinde olacakmış gibi bir his uyandırıyor”
İbrahim Anaç, bu yıl için Türkiye otomotiv pazarını 700 bin adet seviyesinde öngördüklerini ancak pazarın bu rakamın da üzerine çıkabileceğini bildirdi.
Peugeot’nun bağlı olduğu PSA Grubu’nun, genelde temkinli ve iyimser bir grup olduğuna işaret eden Anaç, şunları kaydetti:
“İyimserliği bırakmıyoruz ama temkinli olmayı da bırakmıyoruz. Bu şekilde baktığımız zaman şu andaki pazarın temposu sanki 2020’nin üzerinde olacakmış gibi bir his uyandırıyor bizde. Ama tabii bu birçok parametreye bağlı. 2018 yılından beri ertelenen ve tamamen karşılanmayan bir talep mevcut. Kısmen bunun devamından da kaynaklanıyor diyebiliriz. Ama yine salgın nedeniyle aslında insanlar çok fazla kapandı ve salgının bitmesiyle beraber insanların tekrar hareketleneceğini düşünüyoruz. Hem iç hem de dış turizm açısından hareketlenme olacak. Bunun da otomotiv sektörüne talep anlamında bir yansıması olacağını düşünüyoruz.”
“Alım gücü olduğu sürece büyüme diğer bölgelere göre daha hızlı olacaktır”
Peugeot Türkiye Genel Müdürü Anaç, Türkiye otomobil pazarının Avrupa’ya kıyasla güçlü kalmasına ilişkin de “Türkiye’de araç sahiplik oranı oldukça düşük. Dolayısıyla bu her zaman için bir potansiyele işaret ediyor. Burada en önemli olan şey alım gücü. Alım gücü olduğu sürece otomobil pazarındaki büyüme diğer bölgelere göre daha hızlı olacaktır.” ifadelerini kullandı.
Anaç, kusursuz müşteri deneyiminin, müşteri temas noktasındaki dijital süreçlerde teknolojik atılımların, bayi teşkilatının gelişiminin ve stratejik ürün planlamanın yeni yılda en çok önem verdikleri konulardan olacağını sözlerine ekledi.
Türkiye’de son 16 yılın en yüksek satış adedine ulaştı
Bu arada, Peugeot Türkiye, 2020’de 772 bin 788 adetle tamamlanan Türkiye toplam pazarında satışlarını artırma başarısı gösterdi. Peugeot Türkiye, geçen yıl 36 bin 589’u binek, 7 bin 85’i hafif ticari olmak üzere toplam 43 bin 674 adet araç satışı gerçekleştirerek yüzde 5,7 pazar payı elde etti ve marka tarihinde son 16 yılın en yüksek satış adedine ulaştı.
Binek araç pazarı satış sıralamasında yüzde 6 pazar payıyla 5’inci sırada yer alan Peugeot Türkiye, SUV 2008, 3008 ve 5008 modellerinden oluşan Peugeot SUV ailesi ile 25 bin 960 adetlik rekor satış sonucu 2020 yılında toplam SUV segmentinin lideri oldu.