İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Avrasya Yer Bilimleri Enstitüsü bünyesindeki bir araştırmada, Türkiye’de son 90 yılda 389 ölümlü heyelanda 1343 kişinin hayatını kaybettiği belirlendi.
Öğretim Üyesi Doç. Dr. Tolga Görüm ve doktora öğrencisi Seçkin Fidan tarafından Türkiye’deki ölümcül heyelan olaylarının tespit edilmesi için 2017’de çalışma başlatıldı.
Görüm ve Fidan, 1929’dan 2019’a kadar ülkedeki ölümlü heyelanları dijital ve yazılı medya kaynaklarından inceledi.
Yaklaşık 3 yıl süren çalışma sonucunda İTÜ bünyesinde Türkiye’de meydana gelen ölümlü heyelan olaylarını içeren bir veri tabanı oluşturuldu.
Türkiye Ölümcül Heyelan Veri Tabanı’na (FATALDOT) göre, Türkiye’de her yıl ortalama 4 ölümlü heyelan gerçekleşirken ortalama 15 kişi hayatını kaybetti. Heyelanların Türkiye’de doğal afet kaynaklı kayıplar arasında depremden sonra en fazla ölüme neden olan afet türü olarak ikinci sırada yer aldığı belirlendi. Son 20 yılda ölümcül heyelan ortalaması 12,2’ye, ölüm ortalaması ise 23,6’ya yükseldi.
Araştırmaya göre, Türkiye’de 81 ilin 67’sinde ölümlü heyelan olayı yaşandı. Ölümlü heyelanlarda 38 olay, 336 ölüm ile Trabzon, 30 olay, 191 ölüm ile Rize, 58 olay, 85 ölüm ile İstanbul’un hem olay hem de ölüm frekansının en yüksek olduğu iller olduğu tespit edildi.
Türkiye’de en yüksek ölümlü heyelan vakası ise 1929’da Trabzon ile Rize sınırında yaşandı. Toplam 19 köyü etkileyen afette 148 kişinin hayatını kaybettiği kayıtlara yansıdı. 1995 yılında Isparta’nın Senirkent ilçesindeki moloz akması olayında da 74 kişi hayatını kaybetti.
Araştırmayla ilgili AA muhabirine açıklamalarda bulunan Doç. Dr. Görüm, Türkiye’de her yıl onlarca kişinin ölümüne neden olan çok sayıda heyelan meydana geldiğini söyledi.
Türkiye’de heyelanların ele alınması ve ölümlerin kaydedilmesinin ihmal edildiğini belirten Görüm, “Bu kapsamda ‘Türkiye Ölümcül Heyelan Veri Tabanı’ çalışmasına 2017 yılında yüksek lisans öğrencim olan Seçkin Fidan ile başladık. Çalışmadaki amacımız geçmişten günümüze heyelana bağlı ölümleri incelemekti.” dedi.
Görüm, heyelanların depremden sonra meydana gelen ölümlü doğal afetlerde ikinci sırada olduğuna dikkati çekti.
1929 ile 2019 yılları arasındaki 90 yıllık dönemi Cumhurbaşkanlığı arşivleri, gazeteler ve AFAD raporlarından araştırdıklarını ifade eden Görüm, şöyle devam etti:
“Verilerde de heyelanların hangi bölgede, hangi nedenlere bağlı olarak dağıldıklarını ortaya koyduk. Türkiye’deki ölümlü heyelanlar Doğu Karadeniz Bölümü ve İstanbul çevresi olmak üzere iki bölgede yoğunlaşmaktadır. Genel olarak, Doğu Karadeniz Bölümü’nde doğal faktörlerle tetiklenen ölümlü heyelanlar yoğunluk gösterirken, İstanbul ve çevresinde ise antropojenik faktörlerle tetiklenen ölümlü heyelan olayları yoğunluk göstermektedir. Ayrıca ölümlerdeki artış nüfus artışına bağlı da paralellikte gösteriyor. Günümüze yaklaştıkça artan nüfus aynı zamanda ölüm oranlarını da artırıyor. Araştırmada Türkiye’de son 90 yılda 389 ölümlü heyelanda 1343 kişinin hayatını kaybettiği tespit ettik. Bu heyelanlardan 883 kişinin ölümüyle sonuçlanan 147 olay doğal faktörlerle (yağış, kar erimesi gibi hidrometeorolojik koşullar), 301 kişinin ölümüyle sonuçlanan 197 ölümlü heyelan olayı ise antropojenik faktörlerle (inşaat ve altyapı çalışmaları) tetiklenmiştir. 159 kişinin ölümüyle sonuçlanan 45 olayın ise tetikleyici faktörü tespit edilememiştir.”
Doğal faktörlerle tetiklenen ölümlü heyelan olaylarının yüzde 65’inin Karadeniz Bölgesi’nde yaşandığını kaydeden Görüm, “Antropojenik faktörlerle tetiklenen vakalarda 1-2 kişi hayatını kaybederken hidrometeorolojik koşulların daha büyük alanları etkilemesi nedeniyle vaka başına 3-4 kişinin hayatını kaybettiğini tespit ettik.” dedi.
“Son 20 yılda heyelan olayları 2 kat arttı”
Son 20 yılda heyelanların iki kat arttığını anlatan Görüm, ortalama ölümlerin de heyelan sayısıyla orantılı arttığını bildirdi.
Görüm, Türkiye’de heyelan riskinin en fazla olduğu bölgenin Doğu Karadeniz, en az riskin olduğu yerin ise İç Anadolu Bölgesi olduğunu dile getirdi.
Heyelanların artmasının en önemli nedeninin nüfus ve değişen iklim koşulları olduğunu vurgulayan Görüm, şu bilgileri verdi:
“Karadeniz Bölgesi’ndeki ölümlü heyelanların çoğu yaz döneminde gerçekleşmiş. Bu da bize yaz döneminde Karadeniz’e düşen yağışının çok daha ekstrem bir yağış karakteristiğine sahip olduğunu gösteriyor. Çok ani şekilde yüksek miktarda yağış düştüğü için bu da topraktaki boşluk suyu basıncını artırıyor ve birçok ölümlü vakaya neden oluyor. Mesela Batı Karadeniz’de, Türkiye’de heyelan olma olasılığının en yüksek olduğu yerlerden birisi olmasına rağmen ölüm sayısı düşük. Doğu Karadeniz’de heyelan ve ölüm olaylarının yüksek olmasının nedeni dağınık yerleşme tipi, özellikle çay plantasyonu ve bu alanlara ulaşmak için yapılmış çok yoğun yol ağlarıdır. Bu durum ölümleri daha da arttırmış.”
Görüm, FATALDOT’un yakın zamanda “Web Tabanlı Coğrafi Bilgi Sistemleri” ortamında paylaşıma açılacağını, herkesin bu verilerden faydalanabileceğini sözlerine ekledi.