İran’da yeni tip koronavirüse (Kovid-19) karşı aşılama çalışmaları henüz başlamazken hükümet vakaların yeniden artışından endişe ediyor.
Ülkede Kasım 2020’de günlük vaka sayılarının 15 bin, can kayıplarının ise 500 sınırına çıkmasının ardından uygulanan yeni kısıtlamalarla vakalar 6 bin sınırına, can kayıpları da 100’ün altına geriledi.
Salgında bu görece olumlu gidişata rağmen ülkede aşılama çalışmalarının henüz başlamaması ve önlemlere yeterince uyulmaması kaygı yaratıyor.
Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, 30 Ocak’ta salgında yeni dalga uyarısı yaparak halkı uyardı. Hemen ardından Sağlık Bakanı Said Nemeki de 4. dalgadan endişeli olduklarını belirterek, vatandaşlara sağlık kurallarına uymaları çağrısında bulundu.
Tahran yönetimi, Rusya’nın ürettiği Sputnik V, İranlı bilim adamlarının geliştirdiği “COVIRAN Bereket” ve Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) eş güdümünde yürütülen Covid-19 Aşıları Küresel Erişim Programından (COVAX) aldığı aşılarla 21 Şubat’a kadar aşılama çalışmalarına başlamayı planlıyor.
İranlı öğrenciler haber ajansı ISNA’da yer alan habere göre hükümet, COVAX’tan 16 milyon ve muhtelif ülkelerden 25 milyon doz aşı ithal edecek. Kendi geliştirdiği COVIRAN Bereket aşısından da 25 milyon doz üreterek aşılamaya başlayacak.
İlk etapta sağlık çalışanları, yaşlılar, engelliler ve savaşlara katılanlar, daha sonra 65 yaş grubu ve kronik hastalığı olanlar aşılanacak. Planlamaya göre genel aşılamaya 2022’nin başlarına doğru başlanabilecek.
AA muhabiri planlanan aşı çalışmalarıyla ilgili Tahran sokaklarında halka mikrofon uzattı.
“Aşılama daha fazla geciktirilmemeli”
İlaç dağıtıcısı Ali Behram, İran’ın kendi ürettiği ya da ithal ettiği aşılarla bir an önce aşılamaya başlaması gerektiğini savundu.
31 yaşındaki İranlı, “Her gün eczanelerde ve hastanelerde yeni bir riskle karşı karşıyayız. Aşılama daha fazla geciktirilmemelidir. Yerli ya da yabancı aşı fark etmez bir an önce başlanmalıdır.” diye konuştu.
Mütercimlik yapan Payige Beygi de 6 ay önce Kovid-19’a yakalandığını belirterek, “Koronavirüs aşısının temin edilmesi ve aşılamaya başlanması tüm toplum için bir ihtiyaçtır. Kısıtlamalar ne kadar uygulanırsa uygulansın insanlar ihtiyaçları için dışarı çıkıyor ve yolculuk yapıyor. Acil yapılması gereken aşı çalışmalarına başlanmasıdır. Aşının güvenilir olduğu ispatlanırsa İran’ın ürettiği yerli aşıyı vurulabilirim. Rusya’dan aşı alındığı açıklandı, ancak ona güvenmiyoruz.” görüşlerini paylaştı.
“Aşılama bir an önce başlamalıdır”
Tahran’da 25 yıldır taksicilik yapan Rıza Zuheri, Kovid-19’a yakalanmadığını ancak aşı olmak istediğini aktardı.
Zuheri, “İran kendi üretebiliyorsa dışarıdan ithal etmemelidir. Burada yoksa dışarıdan almalıdır, aşılama bir an önce başlamalıdır.” dedi.
Mimar Hüseyin Ahmedi ise aşıyla ilgili bazı tereddütleri olduğunu belirterek şunları söyledi:
“Aşının nasıl yapıldığı ve etkisi bilimsel olarak açıklanmalıdır. Aşının nasıl olduğu konusunda güven verilebilirse aşı vurulabilirim. Önemli olan aşının nelerden oluştuğu ve işlevi açık bir şekilde ortaya konulmalıdır. Genel bir itimat hasıl olursa sorun yok. İlaç bir ticari ürüne ve kazanç aracına dönüştüğü için güven duyulmaması çok normaldir.”
“Güvenmediğim için aşı yaptırmayacağım”
Aşı olmayacağını dile getiren Perisa Muvekkili ise “Güvenmediğim için aşı yaptırmayacağım. Başka şeylere güven var mı ki aşıya olsun? Ne yerli ne de yabancı aşı vurulurum.” ifadelerini kullandı.
Müteahhit Ali Rızayi, DSÖ’nün onay verdiği aşının toplumun geneline uygulanması halinde kendisinin de aşı olacağını kaydetti.
Rızayi, “Aşılama çalışmalarının şu ana kadar başlamamasının nedeni ABD yaptırımları ve ülkemize yapılan ekonomik baskılardır. Güvenilir olması şartıyla halkın olduğu aşıyı ben de olurum.” diye konuştu.