Sağlık Bakanlığı Toplum Bilimleri Kurulu Üyesi Prof. Dr. Mustafa Necmi İlhan, son günlerde yükselen günlük Kovid-19 vaka sayılarının, vatandaşların özellikle hafta sonunu geçirmek için yakınlarına yaptıkları ziyaretlerden kaynaklandığını belirtti.
Sağlık Bakanlığı verilerine göre, 8 Aralık 2020’de 33 bin 198’e yükselen günlük Kovid-19 vaka sayısı, tedbirlerin etkisini göstermesiyle 1 Ocak’ta 12 bin 203’e düştü.
10 Ocak’ta 9 bin 138, 20 Ocak’ta 6 bin 435 olarak kayıtlara geçen vaka sayısı, 24 Ocak’ta 5 bin 277, 25 Ocak’ta 5 bin 642’ye indi.
Daha sonra tekrar 7 binlere yükselen sayı, 26 Ocak’ta 7 bin 103, 27 Ocak’ta 7 bin 489, 28 Ocak’ta 7 bin 279 ve dün 6 bin 912 olarak kaydedildi.
Prof. Dr. İlhan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 17 Kasım ve 1 Aralık’ta uygulamaya konulan hafta içi ve hafta sonuna yönelik sokağa çıkma kısıtlamalarının, lokanta ve restoran gibi iş yerlerinin gel-al ve paket servis şeklinde faaliyetini sürdürmesinin Kovid-19 vaka ve hasta sayılarında ciddi düşüşler sağladığını belirtti.
Son günlerdeki vaka artışlarının benzerinin yılbaşındaki sokağa çıkma kısıtlamasının ardından da yaşandığını hatırlatan İlhan, “Vatandaşların bir araya geldiği zamanın akabinde, hafta sonunun peşi sıra, örneğin salı, çarşamba günleri vaka sayısında artış oluyor. Yılbaşının peşi sıra da bunu gördük, son bir haftadır da bunu gözlemekteyiz.” dedi.
İlhan, öğrencilerin sömestir tatiline girmesiyle vatandaşların daha fazla bir arada bulunmaya başladığını, bunun da vaka sayılarını yükselttiğini dile getirerek, “Son dönemde evlerde ya da tatil beldelerinde bulaş daha fazla oluyor. Filyasyon sonuçlarına baktığımızda, bir arada, kalabalıkta bulunulan yerlerde bulaşın çok olduğunu gözlemliyoruz.” bilgisini paylaştı.
Hafta sonu uygulanan sokağa çıkma kısıtlaması öncesinde bazı vatandaşların yakınlarına ziyarete gittiğini söyleyen İlhan, şöyle konuştu:
“Vatandaşlarımız daha çok cuma akşamı bir yere gitme yaklaşımı benimsiyor. Örneğin cuma akşamı aileler veya arkadaşlar bir araya geliyor, pazartesi sabaha kadar bir arada bulunuyor. Yani kapalı mekanlarda, daha dar alanlarda daha fazla sayıda kişinin bulunmasıyla koronavirüsün içerideki yoğunluğu artıyor. Yoğunluk arttıkça da bulaş artıyor, bulaş arttıkça da hemen salı, çarşamba günü bu rakamlara yansıyor. O yüzden vatandaşların seyahat etmemesi, olabildiğince, zorunluluk dışında evlerinde kalması ve kendi çekirdek aileleriyle zaman geçirmesi, hafta sonu kısıtlamalarına uyması en doğru yaklaşım olacak.”
“Mutasyonlu virüsün bulaşıcılığı yüksek”
İlhan, bazı illerde mutasyonlu Kovid-19’un görüldüğünü anımsatarak, “Bu mutasyonlu virüsün bulaşıcılığının yüksek olduğunu biliyoruz. Öldürücülüğünün yüksekliğiyle ilgili farklı açıklamalar var. Ülkemizde henüz mutasyonlu virüsün öldürücülüğünün yüksek olup olmadığıyla ilgili bir kanıt yok. Ancak İngiltere’deki Bilim Kurulu üyeleri, İngiltere’deki Sağlık Bakanlığı yetkilileri, bu virüsün öldürücülüğünün de daha fazla olabileceğiyle ilgili bir açıklama yaptı. O yüzden şu an mutasyonlu virüsü takip edip bulaşıcılığı fazla ama öldürücülüğü de fazla mı diye izlememiz gerekiyor.” değerlendirmesinde bulundu.
Vatandaşların, mevcut tedbirlere titizlikle uyduğunda mutasyonlu virüsten de korunacağını ifade eden İlhan, “Kovid-19’un mutasyona uğramış hali de bulaşma yöntemi olarak aynı yolu kullanıyor. Yine havada asılı partiküller aracılığıyla bulaşıyor. Dolayısıyla önlemler de aynı. Fiziksel mesafeye, maske ve hijyene, kapalı ortamda bir araya gelmemeye dikkat ettiğimiz takdirde mutasyonlu virüsten de korunmak mümkün olacaktır.” şeklinde konuştu.
Aşılama sürecinde rehavete kapılmamak gerekiyor
İlhan, Kovid-19 aşısının birinci dozunun uygulanmasının ardından hemen koruma sağlamadığını hatırlatarak, “Aşının en iyi antikor oluşturduğu süre, 2 aya yakın bir süre. O da ikinci dozun yapılmasından sonra. Bugün aşının ilk dozunu, 4 hafta sonra da ikinci dozunu olduysak, ondan 3 hafta sonra en yüksek antikor seviyesi oluşmaya başlıyor. Bir başka ifadeyle, birinci aşıdan 7-8 hafta sonra en yüksek antikor düzeyi oluşmaya başlıyor.” dedi.
Aşı olanların bu süreyi tamamladıktan sonra da fiziksel mesafe, maske, hijyen, kapalı ortamlarda bir araya gelmeme gibi kurallara uyması gerektiğine işaret eden İlhan, şunları kaydetti:
“Çünkü aşı, bizim mücadelemize ciddi bir destek. Aşının bulaşı engellemekten öte, hasta olursak ağır hastalıktan bizi koruyacağını, koronavirüs hastalığını hafif geçirmemizi sağlayacağını bilmemiz gerekiyor. Bu nedenle aşı da olsak yine önlemlere dikkat etmemiz gerekiyor.
Vatandaşlarımızda, aşılamayla ilgili olumlu bakış söz konusu olduğu için daha çok rehavete kapılma, daha çok kurallara uymama, kapalı yerlerde bir araya gelme, daha çok seyahat etme gibi bir durum var. Bunun yanında hafta sonu bulaşlar, hem turistik mekanlarda hem de aile içi bulaşlar çok fazla görülmeye başlandı. Bu yüzden dikkatli ve tedbirli olmalıyız. Bir kazanım sağlamışken, aşılamaya başlamış ve bu kadar vatandaşımızı aşılamışken daha dikkatli olup bu süreci bir an önce tamamlamak tüm millet olarak en önemli gayemiz olmalı.”
Kovid-19 vaka sayılarının artmamasının sağlanmasında mevcut kısıtlamaların önemini vurgulayan İlhan, şu değerlendirmelerde bulundu:
“En azından en çok risk altında olan büyüklerimizin ikinci doz aşısını olmasını, sağlık çalışanlarımızın ikinci doz aşısının tamamlanmasını bekleyip ondan sonra belki kısıtlamaların yavaş yavaş azaltılmasını konuşmak daha doğru olacaktır. Bir hesap yapmak gerekirse, ocak ayının ortasında aşılamaya başladığımızı düşündüğümüzde, bunun 2 ay sonrasında, 15 Mart’tan sonra kısıtlamaları tekrar konuşabiliriz.”