Doç. Dr. Altay, AA muhabirine, yoğun üzüntü ya da stresle oluşan kalp rahatsızlığına “kırık kalp”, aşırı sevinç ve mutluluk anında oluşana ise “mutlu kalp” sendromu denildiğini belirtti.
Tıp literatüründe “takotsubo kardiyomiyapatisi” olarak bilinen kırık kalp sendromunun sık görüldüğünü dile getiren Altay, “Ani gelişen yoğun stres, üzüntü ve üzücü haber gibi durumlarda tam sebebi bilinmese de vücutta salgılanan çeşitli maddelere bağlı olarak geçici kalp yetmezliği ve kalp krizleri tablosu ortaya çıkıyor. Bu tablo bizi de çok şaşırtıyor. Hastanın tahlil ve elektrokardiyografisine baktığımızda ciddi kalp krizi bulguları görüyoruz.” dedi.
Altay, bu durumdaki hastaları hızlı şekilde anjiyoya aldıklarını ve müdahale edildiğini söyledi. Anjiyoya alınan hastaların damarlarının açık çıktığını belirten Altay, şöyle devam etti:
“Aslına bakarsanız yoğun endişe, yoğun üzücü duygu durumunun yaptığı geçici bir tablo. Hastanın kalbinin iç kısmına bir görüntüleme yaptığımızda normal kasılması gereken kalbin bir bölgesinin balonlaştığını görüyoruz. Duygu durum düzenlenmesi ve uygun tedaviyle hasta toparlayabiliyor ancak bu akut tabloda tedavi alınmazsa ani gelişen ritim bozukluklarıyla hasta kayıpları olabiliyor.”
“Duygular dozunda yaşanmalı”
Altay, üzüntü kaynaklı kalp rahatsızlığının yanında yoğun mutluluk duygu durumunda da “mutlu kalp sendromu”nun görülebildiğine dikkat çekti.
Bir sınavı kazanmak, uzun süredir iş arayan birinin işe girmesi gibi olumlu bir tabloda kişilerin “mutlu kalp sendromu”na bağlı kalp rahatsızlığı yaşayabildiğine değinen Altay, “Mutlu kalp sendromu kırık kalp sendromundaki gibi aynı tablo, yine aynı yoğun duygu durumu. Bunun yaptığı sempatik deşarj sonrası geçici kalp yetersizlikleri oluşabiliyor.” dedi.
Altay, her duygunun dozunda yaşanması gerektiğini belirterek, ani durumlardan kaçınılması tavsiyesinde bulundu.
Kırık kalp ve mutlu kalp sendromlarının çoğunlukla kadınlarda gözüktüğünü anlatan Altay, şunları kaydetti:
“Bu durumlar aslında her duyguyu dozunda yaşamak gerektiğini bize gösteriyor. İlginç olan bunların yüzde 90’ı kadınlarda. Duygusal durumları daha yoğun yaşayan kadınlarda görülüyor. Çoğunlukla da 50-55 yaşların üstü postmenopozal kadınlarda bu tablo oluyor. O nedenle bu kişilerde bir haber verilecek ise çok daha dikkatli davranmak lazım. Bu olumlu ya da olumsuz birinde göğüs ağrısı, nefes darlığı ve çarpıntı gibi bir şikayet olduğunda önemsemek gerekir. Altında böyle bir tablo ortaya çıkabileceğini bilmemiz gerekiyor.”