Livescience’ın haberine göre, iki astrofotoğrafçı, 2017’deki tam Güneş tutulması esnasında Guenzel’in çektiği fotoğraf da dahil olmak üzere, kendi kareleri ile ABD Havacılık ve Uzay Ajansı (NASA) fotoğraflarını da kullanarak Güneş yüzeyinin mozaiğini oluşturdu.
Fotoğraflardan bir kısmı ise NASA’nın 1995’te Avrupa Uzay Ajansı (ESA) işbirliğiyle uzaya fırlattığı Güneş ve Heliosferik Gözlemevi (SOHO) Teleskobu’ndan alındı.
McCarthy ve Guenzel, Güneş’in türbülanslı yüzeyini gösteren ve bir tenis topunun üzerindeki tüylere benzeyen “Helios Füzyonu” adını verdikleri görüntüyü oluşturmak için yaklaşık 90 bin uydu fotoğrafını bir araya getirdi.
McCarthy, yaptığı açıklamada, “Astrofotoğrafçılığın geleneksel kurallarını çiğneyecek şekilde, yıldızımızın hiper doğru görüntüsünü oluşturmak için hem bilimi hem de sanatı birleştirerek limitleri zorladık. Güneş’in tam bir mozaiğini yapmak istedik.” dedi.
Güneş atmosferinin en dış kısmı olan koronanın ve korona ile Güneş’in görünür yüzeyi (fotosfer) arasındaki ince plazma tabakasının oluşturduğu kromosferin görüntülerini almanın zor olduğunu vurgulayan McCarthy, Güneş’in bu bölümlerinin yalnızca özel koşullarda görülebilir olduğunu belirtti.
McCarthy, normalde aynı anda fotoğraflanamayan Güneş atmosferinin birden fazla katmanını kullandıklarına işaret ederek “Çünkü Güneş’in parlaklığı nedeniyle korona sadece tam güneş tutulması gibi günışığının tamamen engellendiği durumlarda görülür hale geliyor.” diye konuştu.
Fotoğrafçılar, bir bilgisayar yazılımıyla 90 bin görüntüyü “adeta bir yorgan gibi birbirine diktiklerini” ifade etti.
McCarthy mozaiğin, güneşin yüzeyinden sıçrayan diken görünümlü ince plazma jetleri ve kabaca 14 Dünya boyutunda dev bir plazma kasırgasını içerdiğini kaydetti.
Astrofotoğrafçı McCarthy, 22 Mart’ta çalışmalarının son haline geldiğini sosyal medya hesabından duyurmuştu.