Mahalleli, yıllar önce bölgenin neredeyse tüm gelir kaynağını oluşturan ve zamanla üretimi azalan, kolay pişmesi ve lezzetiyle meşhur fasulyelerini yeniden eski ününe kavuşturmayı amaçlıyor.
Bahçesinde fasulye yetiştiren Nurcan Salım, AA muhabirine, bahar ayında ekilen fasulyenin kasım ayına kadar toplandığını söyledi.
Fasulyelerinin kolay pişmesi ve lezzetiyle bilindiğini anlatan Salım, “Dedelerden, ninelerden ata tohumu bize kaldı. Biz genelde böyle ekeriz, misafirlerimize sunarız. Çok tatlı olur, bereketlidir.” dedi.
Mahalle muhtarı Tahir Ayın da ismini köyden alan fasulyeyi yetiştirmeye devam ettiklerini söyledi.
Daha önceki yıllarda fasulyenin çok miktarda üretildiğini dile getiren Ayın, “Eskiden kamyonlarla fasulye gidiyordu buradan. 5-6 tane kantar kuruluyordu. Bütün fabrikalara kamyon kamyon fasulye üretiyorduk biz. O zamanlar, bizim gençliğimizde günlük 8-10 ton fasulye çıkardı.” diye konuştu.
Tahir Ayın, yılda 50- 60 dönüm fasulye ekildiğini, dönüm başına 700-800 kilogram mahsul alındığını ifade ederek, coğrafi işaretle ürünün tanınırlığını artırmak ve böylece köyde üretimin çoğalmasını sağlamak istediklerini söyledi.
Ayın, zamanla şehre göçün de verdiği etkiyle mahsulün azaldığını belirterek, adıyla bilinen fasulyelerini yeniden eski ününe kavuşturmayı amaçladıklarını kaydetti.
Köyde üretilen fasulyeyi işleyen ve satan Uludağ Yiğitali Kadınları Tarımsal Kalkınma Kooperatifi üyelerinden Ayşe Ayın da meşhur Çongara fasulyesini köy kadınları olarak kurdukları kooperatiflerinde hem ürettiklerini hem de satışını yaptıklarını anlattı.
“Coğrafi işaretini almak için çalışmalarımızı başlattık”
Fasulyeyi pişirip kavanozlayarak, kurutarak ve dondurarak hazırladıklarını ve sattıklarını belirten Ayın, şöyle konuştu:
“Hepsinin lezzeti de ayrı ayrı çok güzeldir. Kooperatifimizde de bunları işlemek, misafirlerimize sunmaktan mutluluk duyuyoruz. Çongara fasulyesini biz pazarlarda görüyoruz, zamanı gelmeden, aslında hakları olmadan tabelalara ‘Çongara fasulyesi’ diye yazarlar. Halbuki burada daha ekim aşamasındadır. Biz bu değerimize sahip çıkmak için kadın kooperatifimiz ve Tarım İl Müdürlüğümüz ile coğrafi işaretini almak için, en azından bize ait olduğunu, adını kendimiz taşımak istediğimiz için çalışmalarımızı başlattık.”
Ayın, fasulyenin lezzetinin çok beğenildiğini, kooperatif ürünlerinin de talep gördüğünü dile getirerek, “Bununla ilgili gelen misafirlerimiz, yurt dışından hatta Avusturya’dan kışın, ‘Biz bu fasulyeyi biliyoruz, Türkiye’de yemiştik, bize bu fasulyeden gönderir misiniz? Biz bu fasulyeden istiyoruz.’ diyenlere ulaştırma imkanımız oldu. Bu da insanı çok mutlu ediyor, en azından bu değerimizi bilenlerin olması. Biz bunu daha fazla tanıtmak istiyoruz. Türkiye’de hatta Türkiye’nin dışına da bu fasulyemizin varlığını, en azından buraya özgü olduğunu tanıtmak istiyoruz.” ifadelerini kullandı.