Lüksemburg’da bulunan Avrupa Birliği’nin (AB) en yüksek mahkemesi olan Adalet Divanı’nın kararı, 2018’de Belçika’da Müslüman bir kadının açtığı davaya dayanıyor.
Dava, staj için yaptığı başvuruda şirketin “istihdam şartları gereğince tarafsızlık politikasına” uyması istenen Müslüman bir kadının, çalışırken iş yerinde başörtüsünü çıkarmayacağını belirtmesinin ardından Brüksel İş Mahkemesinde açıldı.
Yıllar süren yasal süreçlerin ardından davayı değerlendiren Avrupa Adalet Divanı, bu tür bir istihdam şartının din ve inanç temelinde ayrımcılığı yasaklayan eşit muamele hakkındaki AB yasalarını ihlal etmediğini belirtti.
Mahkeme, “bu tür istihdam şartlarının işveren tarafından çalışanların tamamına uygulanması halinde doğrudan ayrımcılık anlamına gelmeyeceğini” kararlaştırdı.
Mahkemenin kararında “din ve inanç”, hem dini inancı hem de felsefi ve ruhani inancı kapsayan tek bir ayrımcılık temeli olarak tanımlandı.
Mahkeme, ayrıca “bu tür bir tarafsız kararın, uygulandığında din ve inanç temelinde dolaylı bir ayrımcılığa da yol açabileceğini”, konunun bireysel davalara bakan mahkemelerin yetki alanında olduğunu belirtti.