Avrupa Adalet Divanı, başörtülü iki kadının açtığı davada kararını açıkladı. Buna göre işveren, belli şartlar altında, çalışanlarının dini veya siyasi semboller taşımasını yasaklayabilir.
Avrupa’da işveren, çalışanlarının, başörtüsü gibi dini inancı veya politik görüşü yansıtan sembolleri takmasını ya da giymesini yasaklayabilecek.
Ancak Avrupa’nın en yüksek mahkemesi olan Avrupa Adalet Divanı, kararında, birliğin 27 üye ülkesindeki mahkemelerin böylesi bir yasağın ‘gerçek bir ihtiyaçtan’ kaynaklanıp kaynaklanmadığını göz önünde bulundurması gerektiğini de belirtti.
Karara göre işverenler bu açıdan çalışanların hak ve çıkarlarını da gözetmek zorunda. Bu hak ve çıkarların kapsamına inanç özgürlüğüne dair yasalar da giriyor.
Reuters ajansının aktardığı mahkeme kararında, “Çalışma yerinde politik, felsefi ya da dini inançlara yönelik görünür durumda herhangi bir şeyin giyilmesini yasaklamak mümkündür. Ancak bunun müşterilere karşı tarafsız yaklaşım ve sosyal ayrımcılığı önlemeye yönelik gerekçeye dayanması gerekiyor” ifadeleri yer aldı.
Söz konusu dava, biri özel çocuk bakım merkezinde çalışan, diğeri ise satış asistanı ve kasiyer olarak görev yapan başörtülü iki kadın tarafından Almanya’da açılmıştı. Ancak dava daha sonra Avrupa Adalet Divanı’na taşınmıştı.
İşe başladıklarında başörtüsü takmayan iki kadın, daha sonra kararlarını değiştirdi. Ancak iki kadına buna izin verilmeyeceği belirtildikten sonra farklı zamanlarda ikisi de işten uzaklaştırıldı. İşten uzaklaştırılan kadınlara, tekrar çalışabilmeleri için ya başörtülerini çıkarmalarını ya da başka iş aramaları söylendi.