Brüksel merkezli European Aluminium ve Avrupa Çelik Üreticileri Birliği (EUROFER), Avrupa’da yaşanan enerji krizine ve AB Komisyonunun teklif ettiği çeşitli tedbirlere ilişkin bildiri yayımladı.
Avrupa’daki alüminyum üreticilerinin bildirisinde, AB Komisyonunun açıkladığı acil önlemlerin gerekli olduğunu ancak alüminyum endüstrisinin hayatta kalması için yeterli olmadığını kaydedildi.
Bildiride, “Bu tedbirler, enerji yoğun alüminyum endüstrisini daha fazla üretim kesintisine, iş kayıplarına ve muhtemelen üretimin tamamen durmasına karşı koruyamaz.” ifadesi kullanıldı.
Önlemlerin aşırı yüksek enerji maliyetlerini ve özellikle gaz fiyatlarını düşürecek biçimde yeniden ayarlanması gerektiğine işaret edilen bildiride, “Fabrikalarımızı açık tutmak için daha fazla yardıma ihtiyacımız var.” değerlendirmesinde bulunuldu.
Bildiride, alüminyumun Avrupa’nın yeşil dönüşümün anahtarı konumunda olduğu, bu üründe ithalata tam bağımlı hale gelme riski bulunduğu belirtildi.
Alüminyum üretim kapasitesinde kayıp yüzde 50’ye ulaşabilir
Alüminyum üretiminin yüksek ve sürekli bir elektrik kaynağı gerektirdiği anımsatılan bildiride, sektörde enerji maliyetlerinin normal koşullarda toplam birincil üretim maliyetlerinin yüzde 40’ını oluşturduğu ifade edildi.
Bildiride, aşırı yüksek enerji fiyatlarının Avrupa genelinde büyük üretim kesintilerine neden olduğu hatırlatılarak, yıl sonuna kadar birincil alüminyum üretim kapasitesinde yüzde 50 (1,1 milyon ton) kayıp beklendiği kaydedildi.
Çelik sektör temsilcisi EUROFER’in bildirisinde de AB planlarının uygun fiyatlı enerji arzını güvence altına almakta yetersiz kaldığını ve sektörde üretim kesintilerini ve geçici işten çıkarmaları önlemeyeceği ifade edildi.
Avrupa’nın çelik endüstrisini korumak için daha hızlı ve etkili tedbirler alması gerektiğine dikkat çekilen bildiride, acil durum önlemlerinin, enerji fiyatlarını aşağı çekmek ve çelik gibi küresel rekabete maruz kalan bir sektörü korumak için yeterli olmadığı belirtildi.
Bildiride, Avrupa’da çelik sektörünün stratejik öneme sahip olduğu hatırlatılarak, otomotiv, inşaat, makine, savunma, sağlık gibi önemli diğer sektörlerin de çelikle güçlü bağları bulunduğu kaydedildi.
AB Komisyonunun bu hafta açıkladığı acil durum planı, düşük maliyetli elektrik üreticilerinin gelirlerinin sınırlandırılmasını, fosil yakıt firmalarından katkı alınmasını, elektrik talebinin düşürülmesini ve enerji şirketlerine likidite sağlanmasını içeriyordu.
Buradan sağlanacak 140 milyar avro kaynakla da halk ve işletmelere destek olunması öngörülüyordu.
AB Komisyonu plana ithal doğal gaza tavan fiyat getirilmesini dahil etmedi.
Öte yandan, AB üyesi ülkelerin enerji bakanları, elektrik ve doğal gaz fiyatlarındaki artışa karşı alınacak önlemleri ve paketteki teklifleri görüşmek üzere 30 Eylül’de Brüksel’de olağanüstü toplantı gerçekleştirecek.