Fransa’nın Strazburg kentinde bulunan AKPM’deki oturumda, Gazze’deki insani durum müzakere edildi.
Gazze’nin durumu, işgal altındaki Batı Şeria ve İsrail’deki kadın ve çocukların insani durumuna ilişkin AKPM Raportörü Hollandalı milletvekili Saskia Kluit, Orta Doğu’daki şiddetin ciddi şekilde arttığını belirtti.
Kluit, “Şu anda gerilim artsa da Gazze’deki durumun bölgede eşi benzeri yok.” diyerek bunun Orta Doğu’nun diğer bölgelerine yayılmasını önlemenin önemini vurguladı.
“45 bin bombanın yoğun nüfuslu bir bölgedeki etkisini düşünün.” diyen Kluit, Gazze halkının bulunduğu yerden kaçma imkanının olmadığını söyledi.
“Gazze’de hiçbir yer güvenli değil”
Kluit, Gazze halkının abluka altında olduğunu ve bir tuzağın içinde bulunduğunu ifade ederek şöyle devam etti:
“Gazze’de halk, tehlikeden kaçmak için sürekli hareket halinde fakat tehlikeden kaçmaları mümkün değil. Hiçbir yer güvenli değil. Yaklaşık 2 milyon insanın her 10 kişiden 9’u evlerini terk etmek zorunda kaldı. Her ay herkes kaçıyor.”
Gazze’de 41 bin kişinin hayatını kaybettiğini ve kimliği tespit edilenler arasında adları 215 sayfayı dolduracak kadar çocuk bulunduğunu belirten Kluit, sağlık sisteminin çökmesiyle ölü sayısının daha da artabileceğini söyledi.
“Gazze’deki çocuklar, sürekli travmalar yaşıyor. Evlerini, okullarını, arkadaşlarını ve ailelerini kaybediyorlar. Yaklaşık 17 bin çocuk artık aileleriyle birlikte değil ve birçoğu ebeveyn rolünü üstlenmek zorunda kaldı.” değerlendirmesinde bulundu.
Bölgede ateşkes sağlanması için baskı yapılması gerektiğini savunan Kluit, Gazze Şeridi’ne erişim için güvenli geçiş noktalarının açılmasının şart olduğunu belirtti.
“Gazze bugün tam bir dehşet içinde”
İsviçre Milletvekili Pierre-Alain Fridez de Orta Doğu’daki durum için “kıyamet” benzetmesi yaparak İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırıları sonucu, bölgenin yüzde 80’inin harabeye döndüğünü kaydetti.
“Gazze bugün tam bir dehşet içinde. Mahkum olmuş ve çaresiz bir halk hayatta kalmaya çalışıyor, insani yardım ise damla damla akıyor.” diyen Fridez, tedavinin mümkün olmadığı bölgede su, gıda ve ilaç eksikliğine dikkati çekti.
İsviçreli vekil, Gazze’de ateşkesin sağlanması ve insani yardımın bölgeye ulaşması çağrısında bulundu.
İtalya Milletvekili Aurora Floridia, Avrupa Konseyi’nin özellikle Gazze’deki kadın ve çocukların yaşadığı insani felakete odaklanması gerektiğini vurguladı.
Floridia, Gazze’deki sağlık sisteminin çökmesiyle hamile ve yaşlı kadınların tıbbi malzeme ve uygun tedavi eksikliği nedeniyle hayati tehlikelerle karşı karşıya kaldığını anlattı.
Su, elektrik ve tıbbi altyapı eksikliği nedeniyle Gazze’deki çocukların önlenebilir hastalıklara maruz kaldığını belirten Floridia, AKPM’yi kadın ile çocuklara sağlıklı, güvenli bir yaşam ortamı sağlamak için hızlı ve etkili adımlar atmaya çağırdı.
AK Parti Ankara Milletvekili Zeynep Yıldız ise Gazze ve işgal altındaki Batı Şeria’da yaşananlara duyarsız kalınmasını eleştirdi.
Yıldız, İsrail ordusunun aktivist Ayşenur Ezgi Eygi’yi barışçıl bir protesto sırasında işgalindeki Batı Şeria’da öldürdüğünü hatırlatarak “Eğer böyle bir protesto AKPM’nin herhangi bir üye veya gözlemci ülkesinde engellenmiş olsaydı bile protesto hakkı tartışmaları başlardı. Ancak İsrail, sadece geçen yıl 224 insan hakları savunucusu ve insani yardım gönüllüsü ile 134 gazeteciyi öldürdü.” diye konuştu.
İsrail’in kadınları öldürdüğünde “Filistin, Avrupa’da değil” denilerek bu durumun göz ardı edildiğini belirten Yıldız, “İsrail’in Gazze’deki kadın hakkı ihlallerini belgelemede de başarısız olduk.” ifadesini kullandı.
Yıldız, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu hükümetinin Gazze’deki soykırımının birinci yılının dolmak üzere olduğunu hatırlatarak “İşgal onlarca yıldır devam ediyor. Sessiz kaldıkça, işgal genişliyor.” değerlendirmesinde bulundu.
Bir milyondan fazla insanın İsrail’in Lübnan’a yönelik kara saldırısının ardından bölgeden kaçtığını belirten Yıldız, “İsrail’in bu denetimsiz saldırganlığı, bölgesel ve küresel istikrarı tehdit ediyor ve somut yaptırımlar gerektiriyor.” dedi.
Yıldız, İsrail’e silah tedarik eden ülkelerin, hükümetlerine insanlık tarihine karşı sorumlu olduklarını hatırlatmaları gerektiğini vurguladı.
“Filistin’deki soykırımı durduramayışımız, ortak utancımızdır”
Milletvekili Yıldız, sözlerini şöyle tamamladı:
“Filistin’deki soykırım, biz hayattayken yaşandı ve biz bunu durduramadık. Tarih ve insanlar bunu bilsin. Evet, burada paylaştığımız değerlerimiz var ancak ikiyüzlülüğümüzün utancını da paylaşıyoruz. Bu çatı altında, İsrail’i demokrasi olarak adlandırmak, bizim ortak utancımızdır. Dolayısıyla Filistin’deki soykırımı durduramamış olmak, ortak utancımızdır.”